AB Kürt sorununda atağa kalkıyor

Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen Kürt Konferansı sona erdi. Katılımcılar, AB'nin Kürt sorununa daha fazla müdahil olmasını istediler. Bu talep, sonuç bildirgesine de yansıdı.

soL (HABER MERKEZİ) Brüksel'de bulunan Avrupa Parlamentosu'nda, 28-20 Ocak tarihlerinde 5. Kürt Konferansı gerçekleştirildi. Yoğun katılım gözleen toplantıların ardından, Avrupa Birliği'nin Kürt sorununda daha aktif rol alacağı duyuruldu.

"Türkiye'de değişim zamanı" başlığını taşıyan konferansta, öne çıkan konuşmacılar, Leyla Zana, DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve köşe yazarı Cengiz Çandar oldu.
Ahmet Türk AKP'yi şikayet ettiKonferansın önemli bir dönemde yapıldığını söyleyen Ahmet Türk, ABD'de Barack Obama ile başlayan sürecin, sorunların diyalogla çözümü konusunda umut yarattığını söyledi.
Kürtlerin AB'nin önemini çok iyi kavrayan bir halk olduğunu ifade eden Türk, "Türkiye'nin AB'ye girmesi, en azından Kürtlerin biraz rahat nefes almasını sağlayacaktır" diyerek, Kürtlerin yüzde 90'ından fazlasının Türkiye'nin AB'ye üyeliğinden yana olduğunu belirtti.
Konuşmasında AKP iktidarını da değerlendiren Türk, AB yolunda atılan adımların, bu partinin demokratik bir arayış içinde olmasından değil, kendisini resmi ideolojiye karşı korumak istemesinden ileri geldiğini söyledi. Küçük bazı adımlar atılsa da, 2005'te müzakerelerin başlamasından sonra, AKP ve Türkiye'nin AB'den uzaklaştığını dile getiren Türk, AKP'nin normları içselleştirmediği için bu durumun yaşandığını söyleyerek, "Bir demokrasi kültürü olmadığı için, AKP yavaş yavaş devletle bütünleşmeye başladı ve AB'den uzaklaştı" dedi.
Türk, AB'nin garantör olmasını istedi Türk, son zamanlarda kendilerini endişeye sevk eden bir durumla karşı karşıya olduklarını belirterek, "Halklar birbirlerine karşı adeta öfkeyle, kinle bakacak duruma gelmiştir. Bizim için en büyük tehlike budur. AB'nin daha vahim sonuçların ortaya çıkmaması için, iki halk karşı karşıya gelmeden, iki halkı da kurtaracak bir barış misyonuna soyunması gerekiyor" dedi.
Kürt sorununun Filistin ve İsrail sorunundan daha büyük ve kapsamlı olduğunu söyleyen Ahmet Türk, herkesin barış için elini taşın altına koymasını istedi. Türk, AB'nin Türkiye'de bir izleme komisyonu, "hakikatleri araştırma komisyonu" kurmasını önerdi.
Türk'ten sonra söz alan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Türkiye'nin batısı ile doğusu arasındaki ekonomik farkı anlattı. Baydemir bölgeler arası eşitsizliğin "insan onurunu zedelediğini" söyledi, "Batıya fabrika ve yol, bize gelince jandarma ve karakol" dedi.
Çandar AKP'yi savunduKonferansın ikinci günü konuşan Cengiz Çandar, Türkiye'de "demokratikleşme"nin AKP'nin uygulamalarından olduğunu anlattı. Demokratikleşme için mevcut anayasanın toptan kaldırılması ve yerine başka bir getirilmesi gerektiğini söyledi. Mevcut Türkiye anayasasının askeri darbe güdümlü olduğunu kaydeden Çandar, bu anayasanın bugüne kadar üçte birinin değiştirildiğini ifade ederek, ''Ama ne kadar düzeltirseniz düzeltin değişmeyecektir, çünkü ruhu bozuktur'' dedi. Çandar, yeni anayasanın, eskisinden farklı olarak, bireyin hak ve özgürlüklerini korumayı amaçlaması, yasakçılığı içermemesi, Kürtlerin yoğun yaşadığı illerde anadillerinde eğitim görmelerine ve kamu hizmetinde bulunmalarına açık olması gerektiğini ifade etti.
Çandar: Ergenekon'u küçümsemeyin Türkiye'de çok önemli üç gelişmenin yaşandığını anlatan Çandar, bunların Ergenekon soruşturması, Ermeniler'den özür dileme kampanyası ve TRT Şeş kanalı olduğunu söyledi.
"Ergenekon sürecinin hiçbir küçümsenecek yanı yoktur" diyerek yaşananın "derin devletin sökülmesi süreci" olduğunu savunan Çandar, "Bu bitlerinden arınma mücadelesini küçümsememek gerekiyor, daha gidilecek yol var" dedi. Çandar, bir soru üzerine, "Ergenekon'un Fırat'ın doğusuna geçmemesinin imkansız olduğunu" iddia etti.
Leyla Zana'ya destek kararı çıktı Konferansın ikinci günündeki oturuma katılan AP Sol Grup Başkan Francis Wurtz, AP tüm siyasi grup başkanlarının düzenledikleri bir toplantıyla Zana'ya tam destek kararı aldıklarını açıkladı. Zana'nın 31 Mart'taki duruşmasına resmi bir delegasyon gönderilmesi, Leyla Zana'nın Avrupa Parlamentosu Başkanlar Konferansı'nın gelecek toplantısına davet edilmesi ve Türkiye ile müzakerelerden sorumlu Avrupa Komiseri Olli Rehn'e bu ağır davaya ilişkin mektup gönderilmesi, "dayanışma" icraatları olarak sunuldu.
Sonuç metni açıklandı İki günlük konferansın sonuç metninde, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın bulunduğu İmralı Cezaevi'nin kapatılması, AB'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak operasyonu konusundaki sessizliğini bozması, "barış için çalışan" Kürt kurumlarını hedef almaktan vazgeçmesi ve Kürt sorunundaki tutumunu gözden geçirmesi çağrısı yapıldı.