44 yıl sonra yine aynı CHE yalanı

1965'ten beri CIA bu haberi servis ediyor, her defasında gerici basın bu konuya el atıyor. Dün de dönek bir eski gerillanın ağzından aynı yalan Türkiye'ye taşındı. Bu yalan haberler Kübalıların "eğlence" konusu.

soL (HABER MERKEZİ) Dün birçok gazete ve internet sitesi, Che'nin ölümüne Sovyetler Birliği ve Fidel Castro'nun ihanetinin sebep olduğu iddiasını haberleştirdi. Haberin kaynağı, Bolivya'da Che'nin yanında savaşan, daha sonra karşıdevrim saflarına katılan eski bir gerillanın İtalyan Corriera Della Sera gazetesine verdiği röportajdı.

Che, 1967 yılında, Bolivya'da gerilla mücadelesi verirken, bir pusu sonrası ordunun eline geçmiş ve öldürülmüştü. İddialara göre "Küba'da kabinede görev alan Che'nin, Sovyetler'in ülke üzerindeki etkisine karşı çıkması nedeniyle, Moskova'yla ilişkiler geriliyordu. Castro ise ABD'nin, Küba üzerinde kurduğu yoğun baskıyı göğüsleyebilmek için Sovyetler'in desteğini kaybetmek istemiyordu."

Yine aynı kaynağın anlatımı şöyle: "Castro, Küba'daki devrimden sonra Moskova ile bir antlaşma yaptı. Moskova'nın desteği olmadan, ülkeyi yönetemezdi. Ancak Che, 'sosyalist emperyalizme' de, yani Rusya'ya da karşı çıkıyordu. Bu nedenle araları açıldı. SSCB, Che'nin yok edilmesini istedi. Bu nedenle Bolivya ormanlarındaki yerini bildirmiş olabilirler."

Ayrıca "Che Fidel'i gölgelerdi. Bu nedenle Castro'nun Che'ye karşı hep bir kızgınlığı vardı" bilgisi de haberlerde ihmal edilmedi. Haber, Radikal, Vatan dışında haber7, haber10, Kürdistan Post, Bizim Gazete, Gerçek Gündem gibi internet sitelerinde de yer aldı.

Biraz geç kaldılar
Che'yle Fidel'in ve Sovyetler Birliği'nin ilişkisine dair bu "şoke edici" iddialar, gerçekten "ilgi çekici" olsalar da pek yeni değiller. Çünkü Che Guevara'nın Kongo'daki devrimci mücadeleye katılmak üzere gizlice Küba'dan ayrılmasının ardından, Fidel Castro ile anlaşmazlıkları yüzünden "ihraç edildiği", "infaz edildiği" gibi sayısız iddia ortaya atılmıştı.

Ancak gerçek, görünüşten biraz farklıydı. Bu sırada Küba Komünist Partisi, Che'nin yok olmasının sebebinin Fidel'le aralarındaki anlaşmazlık olduğu rivayetini alttan alta destekliyordu, çünkü Che'nin gizli görevinin açığa çıkmasını istemiyorlardı.

Yine iddiaları destekleyecek şekilde, 3 Ekim 1965 günü Küba Komünist Partisi'nin yeni merkez komitesi açıklanırken Che'nin adı geçmemişti. Fakat Fidel Castro, 3 Ekim günü, Che'nin Afrika'daki görevine gitmek için 1965 Mart'ında Küba'dan ayrılmadan önce kendisine yazmış olduğu veda mektubunu kamuoyuna açıkladı. Mektupta Che, "Tek ağır hatam Sierra Maestra'daki ilk zamanlarda sana daha fazla güvenmemiş olmam ve senin yol gösterici ve devrimci niteliğini yeterince iyi anlayamamış olmamdır" diyordu.

Türk basınında yer alan haberdeki iddialar da yalan. Che'nin ölümüne gerçekten de bir ihanet sebep olmuştu, ancak bu ihanetin kaynağı on yıllardır biliniyor: Arjantinli bir gerilla olan Ciro Bustos askerlerce yakalanmış ve işkence dayanamayarak Che'nin yaklaşık yerini orduya bildirmişti.

Che'nin "sosyalist emperyalizme, yani Rusya'ya karşı çıktığı" ise tümüyle yalan. Che Guevara, Bolivya'ya gideceği belli olduktan ve hazırlıklar başladıktan sonra dahi defalarca Sovyetler Birliği yetkilileriyle görüşmeler yürütmüş, Sovyetler Birliği'ne de "sosyalist emperyalizm" dememişti. Aslında o dönem kullanılan terim "sosyal emperyalizm" idi, ancak Che, Sovyetler Birliği'ni böyle görmüyordu.

Fidel Castro, birkaç yıl önce ünlü İspanyol gazeteci Ignacio Ramonet'yle yaptığı röportajda, Che'yle aralarında bir ayrım olduğunu, bunun da, kendisinin, Che'nin Bolivya'da önce gidecek bir gerilla grubunun ön hazırlıkları yapmasını, böylece hayatını tehlikeye atmamasını istemesinden kaynaklandığını söylemişti. Ancak sonuçta Che'nin istediği olmuş ve Che Bolivya'ya erken gitmişti.

Bu haberler nereden çıkıyor?
Che Guevara'nın ölümüyle ilgili bu iddiaları aktaran haber, aslında türünün tek örneği değil. Stalin'le, Lenin'le, Sovyetler Birliği'yle ilgili birçok "şok iddia", belirli zaman aralıklarıyla tekrar tekrar haberleştiriliyor. Bunun altında çeşitli nedenler var.

Che'yle ilgili son iddiadaki ilk neden, açık ki karşıdevrimci olduktan sonra unutulmaya mahkum olmuş bir eski gerillanın gündeme oturma, hatırlanma ve kendisinin önemli bir insan olduğunu düşündürtme çabasıdır. Basında yer almasında ise Che'nin popülerliğinin ve çok sevilmesinin, haberin "ilgi çekmesini" garantiye almasının yanı sıra, komünizmin geçmiş değerlerinin itibarını düşürme hevesi de yer alıyor. Türk basınında son dönemde iyice belirginleşen magazin haberciliği ve komplo teorilerine düşkünlük eğilimleri de bu tip haberlerin yapılmasını destekliyor.

Kübalılar alay ediyor
Küba'da ise, halk, ABD tarafından servis edilen bu tür haberlerden sayısız fıkra üretmiş durumda. Öyle ki artık sinirlenmiyorlar bile ve dalgalarını geçiyorlar.