YGS protestocusu liselilere Emniyet ve yandaş basından kumpas

Balıkesir'de YGS protestosuna katılan ve eylemin ardından polis tarafından tehdit edilen liseliler, Emniyet'te "kopyacılık ve hırsızlık" iddialarıyla sorgulandılar. Tutarsızlıklarla dolu suçlama dosyası "gizlilik" gerekçesiyle liselilere gösterilmezken, dün yandaş basın tarafından tüm ayrıntılarıyla haberleştirildi.

Balıkesir'de YGS eylemine katılan liseliler, Emniyet ve basının ortak bir saldırısına maruz kaldılar. Emniyete götürülerek asılsız suçlamalarla saatlerce sorgulanan ve telefonlarına el konulan liseliler, YGS eylemlerinden sonra polis tarafından "Yarın senin başın ağrıyacak" diye tehdit edilmişlerdi. Kopyacılık suçlamasına akıldışı bir iddiayla TKP il yöneticisi de dahil edilirken, süpermarketten hırsızlık yaptığı öne sürülen bir öğrencinin o gün Balıkesir değil, İstanbul'da olması da dikkat çekiyor.

Dün Cihan Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir haber, Zaman, STV, Star ve çeşitli Balıkesir yerel basın organları tarafından sunuldu. Haberde, Balıkesir'de "TKP'nin organize ettiği" belirtilen YGS protestolarına katılan bazı öğrencilerin kopyacılık ve hırsızlık suçlamalarından işlem gördükleri yazılıyordu.

ÖSYM'nin başındaki Ali Demir'in bizzat kopyacı, yani akademik dille intihalci çıkmasına yer vermeyen yandaş basının, YGS eylemlerini karalamak için Balıkesir'deki gençleri isimlerini ve fotoğraflarını koyarak kopyacılıkla suçlaması, dikkat çekti. Polisin servis ettiği anlaşılan haberde 8 öğrencinin Balıkesir Ziraat Bankası Fen Lisesi'nde organize kopya çektikleri, üç öğrencinin ise bir süpermarketten "içki ve prezervatif" çalarken yakalandıkları yazıldı.

“Okulda kopya çekme iddiasıyla beni on polis sorguladı, telefonlarımıza el konuldu”
soL'un ulaştığı ve okulunda kopya çektiği iddia edilen öğrencilerden biri olan A. Gönüllü, Balıkesir'deki YGS eyleminden sonra polis tarafından "Yarın senin başın ağrıyacak" diye tehdit edildiğini belirtti. Gönüllü, 23 Mayıs günü Kaçakçılık ve Organize İşler şubesinden arandığını ve kendisi ve birkaç arkadaşının sorguya çağrıldığını söyledi. Sorgu sırasında birbirleriyle görüştürülmediklerini ve ilk başta kendilerine meseleyle ilgili bilgi verilmediğini belirten Gönüllü, kendisinin ifadesinin alınmasının en sona bırakıldığını, ifadesini 10 memurun birden aldığını söyledi. Gönüllü, kendilerinin "maddi menfaat ve cinsel taciz" karşılığı kopya vermekle suçlandıklarını ifade etti.

Suçlamaları kesinlikle reddettiğini belirten Gönüllü, "Ailelerimiz avukata başvurdu ve o da 'dosyanın gizli olduğunu' ve savcı dışında kimsenin göremeyeceğini, bunun tamamen komplo olduğunu bizi sevmeyen biri tarafından yapıldığını düşündüğünü söyledi. Birkaç yıl öncesinden beni okuldan attırmak için de komplolar kuran fakat asılsız olduğu için sonuç alamayan bir kişi vardı. Tabi o aklımıza geldi öncesinde. TKP üyesi Semih Kara'nın da emniyete çağırılmasıyla durum artık farklılaştı. Ona da A. Gönüllü'ye 15 Nisan saat 10.00'da mesaj atmışsın demişler" dedi.

Gönüllü, "Daha sonra bugün Zaman gazetesinin internet sitesinde haber çıktı benim ifademle ilgili. Ancak dosyanın gizli olması nedeniyle bu gazetenin asılsız bilgilere nasıl sahip olduğunu da bilemiyorum" diye ekledi.

Haberde kopyacılıkla suçlanan öğrencilerin, şifre skandalının yaşandığı YGS'de ilk bine girmiş başarılı öğrenciler olması da dikkat çekiyor.

TKP'li Kara, solcu öğretmenleri kopyaya göz yummaya ikna etmiş(!)
Öğrenciler, emniyete götürülüp sorgulanan ve telefonlarına el konulan liselilerin ardından Türkiye Komünist Partisi Balıkesir il yöneticisi Semih Kara'nın da ifade vermeye çağrılmasıyla işin sebebini anladıklarını belirtiyorlar.

Semih Kara, Emniyet mensupları tarafından okuldaki bazı sol görüşlü öğretmenlerle irtibatlı olmak, ve bu nüfuzu kullanarak öğrencilerin kopya çekmelerine göz yummalarını sağlamakla suçlandı. Fakat Semih Kara, söz konusu okuldan hiçbir öğretmeni tanımıyordu.

CHA'nın servis ettiği haberin başında "TKP'nin organize ettiği YGS eylemi" ibaresinin kullanılması, aslında YGS eylemleri ve TKP'nin hedef gösterilmek istendiğini ortaya koyuyor. Semih Kara'ya yönelik asılsız suçlamanın da, zorlama bir iddiayla bu kopya suçlamasına TKP'yi dahil etmeye yönelik olduğu anlaşılıyor.

Şehirde olmadığı gün hırsızlık yapmış, hırsızlık yaptığı için kitapları aranmış!
Haberde adı geçen bir diğer liseli C. Karagül ise soL'a, İstanbul’dan, ailesinin yanından döndüğü bir gece polislerin evini bastığını anlattı. Kentte olmadığı bir gün hırsızlıkla suçlandığını söyleyen Karagül, polislerin “sen komünistsin biliyoruz” şeklinde konuştuğunu, evdeki romanların ve şiir kitaplarının içlerinin arandığını, evde kamera ve fotoğraf ile görüntülerin kaydedildiğini söyledi. Sabaha karşı gerçekleşen baskının ardından bir sonraki gün öğlene kadar emniyette tutulan Karagöl, daha sonra “seninle bir işimiz kalmadı” denilerek serbest bırakıldığını ifade etti.

Karagül, durumun bu şekilde olmasına rağmen çıkan yalan haberlerle ailesinin ve kendisinin küçük duruma düşürülmeye çalışıldığını ve mağdur edildiklerini belirtti.

Suç duyurusunda bulunulacak
Öğrencilerin avukatları, basın ve emniyet işbirliğince sergilenen bu saldırıya karşı haberi yapan yayın organları ve gizlilik taşıyan bir dosyanın bilgilerini yalan bir şekilde servis eden emniyet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirttiler. Suç duyurusu lise öğrencileri, eğitimciler, veliler ve avukatların katılacağı bir basın açıklamasıyla duyurulacak.

(soL - Balıkesir)