Yönetmen Ahmet Uluçay ölümünün 5. yılında NHKM'de anılacak

"Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" filmiyle hatırlanan yönetmen Ahmet Uluçay, ölüm yıldönümünde anılacak.

Kültür Sanat

Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi (NHKM), ölümünün 5. yılında yönetmen Ahmet Uluçay'ı anacak.

30 Kasım Pazar günü saat 18.00'da Yılmaz Güney Salonu'nda yapılacak olan etkinlikte Tepecik Hayal Okulu filmi gösterilecek ve ardından Tepecik-Hayal Okulu filmi yönetmeni Güliz Sağlam ve yapımcısı İlker Berke ile bir söyleşi gerçekleşecek.

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik Beldesi’nde 1954 yılında doğan Ahmet Uluçay, uzun yıllar kamyon şoförlüğü yaptı. Fakat bu yıllarda 8 tane kısa film çekti.

İlk uzun metraj filmi "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak"la yurt içinde ve yurt dışında onlarca ödül alan yönetmen, basit hikayelerden çok büyük filmler çıkarabilmesiyle, hayal gücüyle ve mizah yeteneğiyle özellikle yeni kuşak sinemacılar tarafından ayrı bir yere koyuluyordu. Ahmet Uluçay, bir sürü gence çok büyük paralar olmadan da nitelikli filmler yapılabileceğini gösterdi.

Son uzun metraj filmi Bozkırda Deniz Kabuğu’nun çekimleri sırasında ise uzun süredir devam eden hastalığı nedeniyle aramızdan ayrıldı.

Ahmet Uluçay’ın yönetmenler dostları tarafından tamamlanacağı söylenen Bozkırda Deniz Kabuğu halen bitmiş değil.

TEPECİK-HAYAL OKULU 

Güliz Sağlam'ın yönetmenliğinde ve İlker Berke'nin yapımcılığında gerçekleştirilen Tepecik Hayal Okulu'nda; yaşadığı her anı görsellikle tasvir etme tutkusu, sinemayla büyülenmiş birine tüm yapım zorluklarıyla ve engellerle mücadele etme gücünü verebilir mi?" sorusunun yanıtı aranıyor.   

Fim, birbirinden özgün ve yaratıcı kısa filmleri ve tek uzun metraj filmi 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' la tanınan, Ahmet Uluçay, bundan on iki yıl önce beynindeki tümörle tanışır ve onu aldırmak için ilk ameliyatını olur. Bu film, Uluçay'ın düşle gerçek arasında gidip gelen yaşamına paralel biçimde hastane koridorlarının yarı karanlığından köye, çocukluğa, düşlere, bir sinema tutkununun dünyasına taşıyor bizi.

“Ben filmlerimi yaparken, bir mektup yazıp, şişenin içinde denize atıyorum."

Bu film ile ilgili olarak Yönetmen Güliz Sağlam'ın görüşleri şöyle:

Bu belgeseli yapma fikri 2000’li yılların başına dayanıyor. Ahmet Uluçay “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” adlı ilk uzun metraj filmini yeni çekmiş, kurgu aşamasındaydı. Beynindeki tümör hayatını iyice zorlaştırmaya başlamış ve ameliyat kaçınılmaz olmuştu. Bizim de amacımız bu süreçte onunla ilgili bir belgesel film çekip filmlerinin ve kendisinin daha da tanınmasını sağlamak ve ikinci filmini yapabilmesi için gerekli maddi ve manevi desteği bulmasına katkıda bulunmaktı. Fakat bu belgesel filmi maddi olanaksızlıklar, hayatın istem dışı bazı dayatmaları yüzünden bitiremedik.

Aradan geçen onca zamandan sonra hem filmi bitirememiş olmanın verdiği rahatsızlık yüzünden hem de Ahmet Uluçay’ın 2009 yılında aramızdan ayrılmasından sonra onun anısını yaşatmak için bu belgeselin artık yapılması gerektiğine karar verdik. Elimizdeki çok değerli görüntüleri gün yüzüne çıkarmalı, Ahmet Uluçay’ı tüm klişelerin ötesinde yaptığı filmlerle, hayatının merkezine koyduğu sinemasıyla anlatmalıydık.

Ahmet Uluçay, hayatını adadığı sinema mesaisini özetlerken “Ben filmlerimi yaparken, bir mektup yazıp, şişenin içinde denize atıyorum. Mektup, ihtiyacı olana mutlaka ulaşacaktır. Ama bugün, ama yarın…” diyordu. O mektupları okuma, anlamlandırma ve hayal gücünün sınırsızlığı ve sinematografik gücünün yüksekliğini geniş bir kesimle buluşturma çabasıdır bu film.

Ahmet Uluçay’ın gerçekleştirdiği mucizeyle bugün hayallerinin, tutkularının peşinden koşanlara umut olmaya devam etmesi için onun hikâyesini kendi ağzından aktarmak istedik. Yeni kuşaklar ve özellikle sinema alanında ürün vermek isteyenler için sinemada samimiyet ve özgünlüğün zor ama kalıcılık açısından kaçınılmaz olduğunu anlatmaya çalıştık.