Sinir Sistemi'nde çınlayan öfke: Angara’nın yeraltı kalemşörü K”st ile söyleşi

Yeraltının özgün kalemşörü K"st ile yeni albümü 'Sinir Sistemi’ni, Saian ile ortak projeleri olan 'Otonom Piyade’yi, memleketin ve rap müziğin ahvalini konuştuk...

Söyleşi: Pınar Kahya

Ankaralı rapçi K”st’ün "Sinir Sistemi" adlı albümü 1 Ocak itibariyle çeşitli müzik platformlarında yayınlandı.

Albüm, K”st sevenler tarafından ilgiyle karşılanırken, çıkış şarkısı olan "Yangına Körüklen" özellikle farklı ve cesur klip çalışmasıyla takdir topladı.

Yeraltının özgün kalemşörü ile Sinir Sistemi’ni, Saian ile ortak projeleri olan Otonom Piyade’yi ve memleketin ve rap müziğin ahvalini konuştuk.

Sinir Sistemi’ni 1 Ocak’ta yayınladın. Nasıl bir hazırlanma süreci oldu? Albümü dinleyecekleri ne bekliyor?

Aslında bir albüm planım yoktu. Birkaç parça daha önce kaydedilmişti. Parçalara devam etmek için uygun psikoloji, uygun ruh hali kolluyordum. O da bu son zamanlarda gerek ülkenin sosyolojik durumu, gerek bunun benim psikolojik durumumla bağlantısı olsun, yeteri kadar sinir sistemimi etkiledi. Etkileyince, ben de parçaları tamamlayarak yeni yıla böyle bir giriş yapmak istedim. Yeni yıl evet güzellik getirir de, 1 Ocak’ta yayınlama nedenim insanlara biraz da yeni bir yıl geldi diye her şeyin değişip, dünyanın resetlendiğini zannetmemeleri gerektiğini hatırlatmaktı. Laf anlamayan, umudumuzu yitirdiğimiz insanlar çoğunlukta olmakla birlikte, hemfikir olduğum insanların olduğunu görmek beni mutlu ediyor. İçimizi bu şekilde döküyor, rahatlıyoruz, psiko-terapi bir nevi.

Albüm, sınırlı da olsa ulaşmayı istediği kitleye ulaştı diyebilir miyiz o zaman? Yangına Körüklen, Göreve Hazır, Yanlış Anlama Beni, Bana Gümüş Olsun, Ölüler Konuşur mu?...  Ne anlatıyor şarkıların?

Evet. Beklediğimden daha çok kişi beni anladı. Çok sayıda destek mesajı, daha fazla üretme telkini geliyor ama hayatta kalmak için birçok işle birden uğraşmak durumundayız. Zaten parçaları dinleyenler, benim neden daha çok üretemediğimi anlayacaklardır. Biraz anlayış, empati bekliyorum o konuda, bir süre var olanlarla yetinsinler. Şarkılardan özellikle bir şarkının kişisel bir yeri var, o da 2015 yılında yaşamın yitiren Özgür Abi anısına yazdığım Ölüler Konuşur Mu?. Yangına Körüklen ise her şeyden bunalıp, her şeyi apaçık ortada olan bir sistemin artık gına getirmesi üzerine, ne olacaksa olsun diyerek yaptığım bir parça. Ben de yangına körükle gittim. Bana Gümüş Olsun da biraz nispet yaptım, düzenin arka bahçesinde neredeyse dalga geçerek kendi oyunumuzu oynamanın verdiği hazla yazılmış bir şarkı. Yanlış Anlama Beni de bu nispeti yapmaya mecbur bırakılmaktan doğan asabiyetin birinci vitesi. Göreve Hazır da öfkenin nirvanası diyebiliriz.

K”st’ü yakından takip eden bir yeraltı dinleyici kitlesi var ama seni tanımayan da milyonlarca insan var, kendini nasıl tanıtırsın? K”st kimdir? Müzikal yolculuğunun seyrinden bahsedebilir misin?

Milyonlarca insanın tanımasına gerek yok. Zaten aman K”st de kimmiş diye tanımaya çalışacaklarını da zannetmiyorum. Ben bu işi daha çok söz yazımı, edebi bir yolculuk olarak görüyorum. Söz yazmayı da edebiyatın bir dalı olarak görüyorum. Müzikal bir iddia için gerekli koşulları sağlama imkanım, fırsatım pek olmadı yıllarca. Erişen arkadaşlar oldu, yaptılar, tebrik de ediyorum. Ben ise sözlerin ardından sadece ruhu vermesi için kendi elimden geleni, oturdum yaptım. K”st, kendi halinde takılan bir adam, bir yanda dövme, bir yanda rap ama rapi bir amaç olarak görmeyip, deşarj yöntemi olarak kullanan bir adam. Hayatımın merkezinde rap yok. Tabi uzun süren bir Garp Klan maceramız var, benim piştiğim yer orası oldu. Sokağın yanında diğer başka yeteneklerimi nasıl keşfedeceğimi de Garp Klan’da öğrendim. Yüzde yüz sokak dönemiydi Garp Klan.

Saian’la ortak projeniz Otonom Piyade devam ediyor mu? Önümüzdeki dönem için neler planlıyorsunuz?

Saian’la tanışmak benim için büyük bir mevzuydu. Tanışmadan önce de parçalarını dinliyor, sözlerini okuyordum. Acayip hoşuma gidiyordu. Nice protest yapan, yaptığını iddia edip, yapamayan yüzlerce MC’den daha protestti. Bana göre rap zaten protest, iğneli olmalı. Rapin benim hayatımda gevşek bir sounda yeri yok. Rap böyle olmalıydı, tepki olmalıydı, vuruş olmalıydı, bir haykırış olmalıydı. Bunu müzikal olarak yapmak da mümkün olmalıydı. Saian’la 2014 yılında askere gitmeden tanıştık, o zamanlar Garp Klan’dan sonra rap adına bir boşluk vardı bende, bir şeyleri yaşamışız, bitirmişiz. Rap yapasım yoktu işin açığı, kendimi dövmeye falan başka işlere vermiştim. Saian birkaç tane beat istedi verdim, Biçare parçasını yaptık sonra. Bu adam beni tekrar gaza getirdi, bana göre de Türkiye’nin en iyi MC’si Saian’dır, lamı cimi yok, kim ne derse desin. O bana en iyi olduğumu söyledi diye de demiyorum bunuJ  Biçare’den sonra da tekrar bir gaz modu oluştu. Saian sayesinde yeniden ateşlendim yani. Hal ve Gidiş Sıfır albümünü yaptık sonra da.

Hal ve Gidiş Sıfır, çok iyi bir albüm. Türkçe sözlü protest rap için bir mihenk taşı. Çok büyük bir kitleye ulaşamamış olabilir ancak yıllar sonra değeri daha çok anlaşılacaktır. Otonom Piyade cephesinde neler var?

Otonom Piyade dinleyicileri az sayıda olabilir ama nitelikli ve manyak bir dinleyici kitlesine ulaştık, sahibiz. Bundan da gurur duyuyorum, hepsini ayrı ayrı seviyorum. Okuyorlarsa da hepsine selam gönderiyorum. O saykoluğu, bizim o albümlerde delirmemizi, delirerek dinlediler, dinliyorlar. O da çok hoşuma gidiyor. Umarım bir gün, bir Otonom Piyade konserinde hep beraber çıldırırız, sesimiz soluğumuz çıkmayana, gırtlağımız yırtılana kadar bağırır, çağırırız. Üçüncü Otonom Piyade albümü gelecek, öyle bir planımız var ama şu an Saian kendi mixtapeini hazırlıyor. Benim de yapacağım bazı featler var. Onları gerçekleştirdikten sonra, hız vereceğiz, şimdilik aheste.

Birbirinden farklı iki özgün karakterin buluşmasından ortaya müthiş bir harmoni çıkıyor. Ne birbirinizi nötrlüyor, eriyor ne de ayrıksı duruyorsunuz. Dinleyiciye de uyumunuz geçiyor.

Teşekkür ediyoruz dinleyenlerimize. 

K”st nelerden besleniyor, ilhamını nerden alıyor?

Sokaktan, halktan, halkın içinde sıradan bir birey olmaktan…

Öfkeli bir albüm, sert eleştiriler, taşlar var. Peki, hiç umut yok mu?

Gezi’de bir jenerasyon apolitik damgasını yırttı. Bir algıyı dağıttı, bunlar bilgisayar oyunu oynar başka da bir şey yapmaz diyenleri şaşırttı yani. Umut yine gençlikte diyebiliriz. Her şeyin insanın kendi elinde olduğunu unutmamalılar. Hal ve Gidiş Sıfır’ın albüm kapağındaki çocuklar gibi çocuklarda umut.