Say: Kızım başörtüsü de takabilir ateist de olabilir

Alman gazetesi Berliner Morgenpost'a konuşan ünlü piyanist Fazıl Say, kızının başörtüsü takma ya da ateist olma konusunda ancak kendisinin karar verebileceğini belirterek, ancak bu baskının Türkiye'de daha da artmasından endişe duyduğunu ifade etti.

Gazete Türk müziğinin Batı'daki en önemli elçisi olarak tanıttığı Fazıl Say'ın Türkiye hakkında görüşlerine yer verdi. Say, gazeteye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin farklı bir ülke olduğunu ve öyle de kalması gerektiğini vurguladı.

Say, "Müziğimiz Alman avangardistler tarafından pek takdir edilmiyor, ancak neden Alman avangardistliğine bağlı olayım ki, ben bir Alman değilim. Biz ülkemizin hammadesi ile ilgileniyoruz, bu bizim kanımızda var" şeklinde konuştu.

Say, Türkiye'nin hammadesinin 'Kara Toprak' adlı eserde gizli olduğunu, bu eserde Anadolu toprağının büyüsü, coşkusu ve hüznünün bir arada yaşandığını dile getirdi.

Gazetenin haberinde, Say'ın, Türk kökenini inkar etmeden, Ulvi Cemal Erkin, Ahmed Adnan Saygın gibi ünlü Türk bestecilerini dünyaya tanıttığı ve piyano konçertolarıyla müziğin yönünü Boğaziçi'nden Batı'ya çevirdiği, bu yönüyle kültürlerarası diyaloğun dervişi ve ülkedeki gelişimin yeni bir yüzü olduğu belirtildi.

"Dil farkı yüzünden türkü etkili olamıyor"

Say, Türkiye'nin yüzyıllardan beri bir kültür ülkesi olduğunu ve bu kültürün doğu ruh ve zihniyetine hitap ettiğini ifade ederek, Batı'da dil farklılığından dolayı bir türkünün piyano konçertosu kadar etkili olamadığını söyledi.

"İnsanlarda yaşam biçimini değiştirmek zorunda kalacağı korkusu var"
Türkiye'nin sadece Avrupa'da değil, yaşam tarzıyla kendi içinde de bölünmüş bir ülke olduğu ve bu farklılığın daha da büyüdüğü şeklindeki bir yorum üzerine de Say, 'Türkiye hem Batı, hem de bir Doğu ülkesi. Türkiye'de şu anda var olan sıcak tartışma da, Batılı yaşam biçimini benimsemiş insanların yaşam biçimlerini değiştirmek zorunda kalacağı korkusundan kaynaklanıyor' iddiasında bulundu.

Baskının artmasından endişe duyuyor
Say ayrıca, 10 yaşındaki kızının başörtüsü takma ya da ateist olma konusunda ancak kendisinin karar verebileceğini ve bu konuda bir baskı yapmadığını belirterek, ancak bu baskının Türkiye'de daha da artmasından endişe duyduğunu ifade etti.