NHKM: Ruhi Su'nun kavgası boşa değildi

Komünist ozan Ruhi Su, aramızdan ayrılışının 32'nci yıl dönümünde anılıyor. Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nden yapılan açıklamada, Ruhi Su boşa yaşamadı, boşa mücadele etmedi, boşa üretmedi. Bu sözümüz bir saptama olmanın ötesinde bir iddiadır. Ruhi Su’nun anısı önünde ülkemizin üstüne çöken gerici karanlığın mutlaka ve uzak olmayan bir gelecekte dağıtılacağına söz veriyoruz" denildi…

Haber Merkezi

Komünist ozan Ruhi Su, aramızdan ayrılışının 32'nci yıl dönümünde anılıyor. 

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nden yapılan açıklamada, Ruhi Su'nun "aydınlanma savaşçısı" kimliğine vurgu yapılarak, "Ruhi Su’yu ilerici bir sanatçı, önemli bir entelektüel, verimli bir müzik adamı, yeteneğini ve birikimini aktarmakta usta bir hoca olarak veya başka biçimlendirme adlandırabiliriz. Hepsi doğru olur. Ancak biz Ruhi Su’yu bütün bu özellikleri kapsayacak biçimde bir Aydınlanma savaşçısı olarak anıyor ve hatırlatıyoruz. Ruhi Su, çağımızda Aydınlanmacıların tutarlı ve kararlı örneklerinin çıkabildiği tek kanalda yürüdü. Ruhi Su bir komünistti" denildi. 

NHKM imzasıyla yapılan açıklamanın tamamı şöyle: 

Ruhi Su’nun kavgası boşa değildi

1985’in 20 Eylül günü aramızdan ayrılan Ruhi Su gerçek bir Aydınlanma savaşçısıydı. Ruhi Su’yu, ilerici bir sanatçı, önemli bir entelektüel, verimli bir müzik adamı, yeteneğini ve birikimini aktarmakta usta bir hoca olarak veya başka biçimlendirme adlandırabiliriz. Hepsi doğru olur. Ancak biz Ruhi Su’yu bütün bu özellikleri kapsayacak biçimde bir Aydınlanma savaşçısı olarak anıyor ve hatırlatıyoruz.

Ruhi Su, çağımızda Aydınlanmacıların tutarlı ve kararlı örneklerinin çıkabildiği tek kanalda yürüdü. Ruhi Su bir komünistti.

Kuşkusuz işçi sınıfının politik mücadelesinin içinde örgütlüydü. 1951 TKP Tevkifatından payını aldı. 1960’lardan itibaren TİP saflarında üretmeye ve mücadeleye devam etti. 1985 sonbaharında cenazesi 12 Eylül faşizminin karanlığına bir meydan okuma olarak kaldırılacaktı. Bugün ölümünden 32 yıl sonra ülkemizde bilim, sanat ve kültür düşmanlığının kol gezmesinden utanıyoruz…

Ruhi Su çok ürün verdi. Türkiye’de sosyalizmin ve aydınlanmanın kök salması için yaptığı derinlikli müdahalelerden biri de Alevi müziğiyle ilgiliydi. Topraklarımızın dinci-mezhepçi gericiliğe gösterdiği direncin önemli köklerinden biri olan bu dayanışmacı, ortaklaşmacı halk kültürünün topluma yayılmasında, aydınlanma mücadelesinin önemli bileşenlerinden biri haline gelmesinde Ruhi Su’nun müziğinin önemli katkısı vardır. Ölümünden 32 yıl sonra iktidardaki gericiliğin her tür insani değere olduğu gibi bu kültüre de açtığı savaşa öfke duyuyoruz. Öte yandan bu saldırı karşısında Aleviliğin bir diğer din, bir diğer mezhep olarak içerden gericileştirilmeye çalışıldığını gözlemliyor ve utanıyoruz.

Ruhi Su’nun kişiliği ve yaşamı daha birçok şeyi çağrıştırabilir bize. Değeri, gücü, güncelliği de buradadır zaten.

32 yıl sonra Ruhi Su’yu sevgiyle, özlemle anarken çektiği hapisliğin de gördüğü baskıların da  asla boşa gitmediğini vurgulamak isteriz. Ruhi Su’nun parçası, emektarı olduğu işçi sınıfının örgütlü politik mücadelesi sürüyor.

32 yıl sonra Ruhi Su’nun aydınlanmaya koyduğu emeğin büyütülmeye ihtiyacı olduğunun altını çiziyoruz. Ruhi Su’nun müziği bugüne esin kaynağı olmaya, karanlığa karşı sürdürülen mücadeleyi beslemeye devam ediyor.

Ruhi Su boşa yaşamadı, boşa mücadele etmedi, boşa üretmedi. Bu sözümüz bir saptama olmanın ötesinde bir iddiadır. Ruhi Su’nun anısı önünde ülkemizin üstüne çöken gerici karanlığın mutlaka ve uzak olmayan bir gelecekte dağıtılacağına söz veriyoruz.