Lal Gece'nin galası Çıldır'da yapıldı

Çocuk gelin sorununu işleyen "Lal Gece" filminin galası, filmin çekimlerinin yapıldığı Ardahan’ın Çıldır ilçesine bağlı Yakınsu beldesinde, çoğunluğu filmde de rol alan halkın yoğun katılımıyla yapıldı.

Yakınsu beldesinin meydanını filmin yönetmeni Reis Çelik ve Belediye Başkanı Mülazim Karaçay kendi elleriyle bir açık hava sinemasına dönüştürdü. Meydanda yer bulamayan vatandaşlar filmi evlerinin teraslarından ve balkonlarından izledi.

Film öncesi Çıldırlı âşıklar galayı konu eden doğaçlama türküler söyleyip, atıştılar.

Reis Çelik gala öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Anadolu'nun acı bir gerçeği olan "çocuk gelin" olaylarının Türkiye'nin birçok yerinde yaşandığına dikkat çekti. Çektiği filmlerin galalarını filmin çekildiği yerlerde yaptığını belirten Çelik, "Çok güzel bir ortam. Çocukluğumda insanlar çekirdek yiyerek barış içerisinde sinema filmi izlerlerdi. Bu nedenle zaman ve kültür paylaşılırdı. Aradan 50 yıl geçtikten sonra bu kültürü tekrar yaşatmaya çalıştık ve filmde oynayan köylülerimizle bir araya geldik. Çünkü birbirimizden uzaklaşmıştık. Ben Anadolu'da olduğu gibi Kars ve Ardahan'da geçmişte yaşadığım sinema keyfini her filmi çektikten sonra filmi çektiğim yerde yaşatmak istiyorum. Bu filmi bu kasabada ve bu halkla birlikte çektik. Filiminde başrollerde İlyas Salman ve Çocuk Gelin'i oynayan Dilan Aksüt ve belde halkı oynadı. Köylülerim, bize çok büyük destek verdiler. Bu nedenle bu filmin galasını da bu kasabada yapmak istedim. Ben, filmlerimi nerede çektiysem galasını da orada yapar ve ilk önce o insanlarla paylaşırım. Daha önce yine kış ortasında donan Çıldır Gölü üzerinde çektiğim baş rolünü Tuncer Kurtiz'in oynadığı İnat Hikayeleri filminin galasını da, göl üzerinde kardan perde kurarak gerçekleştirmiştik. Bu filmde de, çocuk gelinlerin dramını konu ettik" dedi.

Küçük gelin rolündeki Dilan Paksüt, “Senaryo bana ilk geldiğinde bu senaryo bana çok tanıdık geldi. Çünkü hepimizin çevresinde küçük gelinler var. Benim Anneannem de, babaannem de birer küçük gelindi. Ancak bunun nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum. Araştırmamıştım hiç... Sadece ah deyip, vah deyip geçiyordum. Ta ki o odaya girene kadar" şeklinde konuştu.

(soL-Kültür)