Küba sineması Belgesel Film Festivali'nde

Belgesel Film Festivali'nde Kübalı yönetmenlerin imzasını taşıyan 1964-2009 yılları arasında çekilen 13 filme yer veriliyor.

Bu yıl 12. kez düzenlenen 1001 Belgesel Film Festivali dün yapılan açılışla başladı. Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nin de destekçileri ve gösterim mekanları arasında bulunduğu festivalde 4-11 Aralık tarihleri arasında 121 film gösterilecek.

Festivalde Küba Sinema Sanatı ve Endüstrisi Enstitüsü'nün (ICAIC) 50. yılı nedeniyle, ICAIC'in 1964 ile 2009 arasında ürettiği 13 belgesele de yer veriliyor.

Festivalde Gloria Argüelles’in yönettiği 2009 yapımı “Siyah ve Beyazda Tarih” (Una Historia en Blanco y Negro) adlı filminin dünya prömiyeri gerçekleştirilecek. Küba belgesel sinemasının yaşayan en önemli yönetmenlerinden Rigoberto Lopez Pego ise festivalin konuğu olarak ülkemizde olacak. Pego ile sinemaseverler Tarihi Sümerbank Binası ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliklerde bir araya gelme fırsatı bulacak. Festivalin bu bölümü Küba Elçiliği ve Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nin katkılarıyla gerçekleştiriliyor.

Festival kapsamındaki Küba filmleri
Festival’de gösterilecek Küba filmleri arasında konuk yönetmen Rigoberto Lopez’in Küba tarihindeki Çinli göçü ve bunun şu anda Küba’daki yansımalarını ele alan “En uzun yolculuk” (El viaje más largo), Haiti’nin çelişkilerle yüklü başkenti Port Au Prince’i anlatan “Benim Port Au Prince’im” (Puerto Príncipe mío), ve “Afrika, cehennem çemberi” (Africa, círculo del infierno) adlı filmi bulunuyor.
Küba müziğinin unutulmaz ismi Omara Portuondo’nun hayatını anlatan “Omara” ünlü yönetmen Fernando Perez’in imzasını taşıyor. Rogelio Paris’in “Biz müziğiz” (Nosotros la música) 1960’lı yılların Küba sokaklarında müziğin izini sürüyor. Lourdes de los Santos’un “De mi alma Recuerdo” (De mi alma recuerdo) adlı filmi ise kurucularının ağzından Nueva Trova (Yeni Türkü) akımı üzerine düşüncelerini paylaşıyor.

Seçkinin en ilgi çekici filmlerinden biri de Kübalı doktorların Latin Amerika ve Afrika’daki çalışmalarını anlatan “Işık Dağı” (Montana de Luz).

Küba’da ve Latin Amerika’da adı belgesel sinemayla ve 60’lı yılların politik haber-propaganda filmleriyle özdeşlemiş olan Santiago Alvarez’in “Şimdi” (Now) adlı kısa filmi ile birlikte Octavio Cortazar’ın köylerdeki insanların sinema ile ilk kez tanışmasını anlattığı “İlk Kez” (Por Primera Vez) ve Gretel Medina’nın “Varış yeri M6” (Destino M6) bölümün kısaları arasında yer alıyor.
Tupac Pinilla'nın Şeytanlara ve Denize Karşı Bir Başka Küba Savaşı (Otra Pelea Cubano contra demonioss y el mar) kasırgalardan etkilenen bir balıkçı kasabasının denize bağlı insanlarını anlatıyor. Nazım Hikmet'in Küba Seyahati filminin ortak yönetmeni Gloria Rolando da Kalp ve Bellek Pasajları (Pasaje del corazon y la memoria) adlı filmiyle festivalde yerini alıyor.

Devrimle yaşıt bir sinema kurumu
ICAIC 1959 yılında gerçekleşen Küba Devrimi’nin hemen ardından devrimci iktidarın ilk kültürel kurumu olarak oluşturuldu. Devrimle yaşıt olan kurum Küba sinemasının uzun metraj sinema filmlerinden belgesellere, canlandırmadan kısa filmlere, sinema kitapları ve dergileri yayıncılığından festival organizasyonlarına, sinema eğitiminden filmlerin arşivlenmesi ve restorasyonuna kadar sinema sanatının uzandığı tüm alanlarda faaliyet gösteriyor. Özerk bir kurum olarak şekillenen enstitünün çabalarıyla belgesel sinema Küba’da çok önemli bir yere sahip olmaya devam ediyor. ICAIC’in 50. yılı olan 2009 yıl ise dünya festivallerinde farklı etkinliklerle kutlandı.

(soL – Haber Merkezi)