Komünist yazar Saramago öldü

Son dönem edebiyatının en güçlü isimlerinden birisi olan Portekizli komünist yazar José Saramago yaşamını yitirdi.

Yapıtları 20'den fazla dile çevrilen, Portekiz'in en ünlü yazarı 87 yaşındaki Jose Saramago, Kanarya Adaları'ndaki evinde hayatını kaybetti.

1922'de Lizbon yakınlarındaki bir kasabada, yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğan Saramago, bir yandan metal işçiliği yaparken bir yandan da üniversitede dersleri takip etti, ancak üniversiteden mezun olma şansı bulamadı. 1947'de yayımlanan ilk romanı Günah Ülkesi (Terra do Pecado) ticari olarak başarı kazanamasa da, kaynak atölyesinde çalışan Saramago'nun bir dergide çalışmaya başlamasına yardımcı oldu.

Bunu izleyen 18 yıl boyunca gazetecilik yapan Saramago, sadece birkaç gezi ve şiir kitabı yazdı. Portekizli diktatör Antonio Salazar'ın 40 yıldan fazla süren iktidarının sona ermesi ile birlikte yeniden kurmaca yapıtlar vermeye başladı. Örgütlenmiş din ile birey arasındaki savaşı, engizisyonu konu aldığı Balthasar ve Blimunda (Memorial do Convento), dünya çapında eleştirmenlerden olumlu değerlendirmeler aldı.

Yazar, 1991'de yayımlanan İsa'ya Göre İncil (O Evangelho Segundo Jesus Cristo) adlı kitabı ile Katolik dünyasını ayağa kaldırdı. Ülkedeki Katolik kilisesi, İsa'yı "hata yapabilecek bir insan" gibi göstermesi nedeniyle yazara karşı bir nefret kampanyası başlatırken, muhafazakar Portekiz hükümeti de yazarın Avrupa Edebiyat Ödülü için yarışmasına izin vermedi. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran sürecin sonunda, hükümeti sansürcülükle suçlayan yazar ve eşi İspanya'nın Kanarya Adaları'na taşındılar.

1995'de en ünlü romanı Körlük'ü (Ensaio Sobre a Cegueira) yazan Saramago, 1998'de Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. İlk kez Portekizce yazan bir yazarın bu ödüle layık görülmesi, Portekiz'de büyük heyecan yarattı.

Son kitabı Kabil'de (Caim), kutsal kitapta kardeşi Habil'i öldürerek ilk cinayeti işleyen insan olarak tasvir edilen, Adem ve Havva'nın oğlu Kabil'i alışılmışın dışında bir dille anlattı. 'Tanrıya karşı gelerek günah işleyen kötücül insan' anlayışını alaycı bir dille sorgulayan, İncil'in tanrısını kötücül ve kindar olarak gösteren bu kitap, Katolik dünyasını bir kez daha ayağa kaldırdı. Tepkilere aldırış etmediğini ve işini yapmaya çalıştığını söyleyen Saramago, kitabın tanıtım toplantısında "İncil'i okuyan, inancını kaybeder. Katoliklerin çoğunun bu kalın kitabı okuduğunu sanmıyorum" demişti.

1969'dan beri Portekiz Komünist Partisi üyesi olan yazar, son yıllarda sıkça İsrail'i hedef almış, Filistinlilere uygulanan ambargonun Auschwitz sendromunun yeniden üretilmesi anlamına geldiğini söylemesi uluslararası edebiyat çevrelerinde kendisine yönelik kampanyalar başlatılmasına neden olmuştu. Saramago hem yapıtlarında hem de kamuoyuna yaptığı açıklamalarda her zaman sert çıkışları ile tanındı ve ödediği bedellere karşın asla fikirlerinden taviz vermedi.
(soL - Haber Merkezi)