İran'lı yönetmenden Kobanê mektubu: Türkiye askeri izlemesin

Kürt yönetmen Bahman Ghobadi, IŞİD'in Kobanê saldırılarına ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu’na mektup gönderdi. Ghobadi'nin mektubu, IŞİD saldırıları karşısında gelinen "çaresizliği" yansıttı. Ghobadi, Davutoğlu'ndan Türkiye askerinin olaya müdahale etmesini istedi.

Suriye'nin kuzeyindeki Kürt kantonlarından olan Kobanê'de üç haftayı aşkın süredir devam eden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) saldırılarının dün İslamcı militanların kente girmesiyle birlikte yeni bir evreye girmesinin ardından kamuoyunda büyük tepki oluşurken, olay, yabancı askerlerin Suriye topraklarına girmesi çağrılarına da zemin hazırlamış durumda.

İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi'nin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yazdığı mektup, bu durumun açık bir yansıması oldu. Kobanê'deki insani ihtiyaç nedeniyle "çığlık" niteliğinde bir mektup kaleme alan Ghobadi, Suriye'deki savaşın baş sorumlularından Davutoğlu'na "Türkiye askerlerinin sınırda durup Kobanê'yi izlememesi" çağrısı yaptı.

Ghobadi'nin mektubu şöyle:

"Sayın Ahmet Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı,

Ülkenizin bir kaç adım ötesinde son on senenin en kötü havadisleri yaşanıyor, aynı zamanda siz başbakan görevi ile üstlendiniz. Hiç şüphesiz ki sizin siyasi geleceğiniz bu trajedi ile bağlanmış durumda.

Elbette, bu trajedi Türkiye’nin – ve sizin – siyasi kaderini etkileyecektir, bunun üzerine zaten siz birkaç gün önce Türkiye devletinin Kobani’nin IŞİD’in eline düşmesine izin vermeyeceğini söylediniz.

Evet, bu Kobani ve Kobani’nin ezilen Kürtleri hakkında, ve size bu mektubu yazar iken, yüzlerce Kürt erkek ve kadın onurlarını kendi ellerine alarak Kobani’yi metre metre savunuyorlar.

Sayın Davutoğlu,

Bu sırada, insafsız hareketleri ile IŞİD zülum ederek Kobani’yi bir yığın toprağa dönüştürüyor, insanların canına kıyıyor. Bu insanların topraklarına savunmak için askeri silaha ihtiyacı var. Sizin askerleriniz şehrin bir kaç adım ötesinde, silahlanmış ama sadece izliyorlar. Unutmayın ki IŞİD’in Kobani’yi almasının sonuçları düşündüğünüzden daha ağır olacaktır. Ve elbette, etkileri bütün bölgeyi ve Türkiye’yi kapsayacak. Askeri güçleriniz ne için bekliyorlar? Kobani’nin bütün erkeklerinin katletilmesini, kadınlarının köle olarak alınmasını mı? En sonunda birkaç kere ateş ederek elimizden geleni yaptık mı diyecekler?

Sizin siyasi geleceğiniz bu anda şekilleniyor ve bunu düşünerek yorumlanacaktır. Unutmayın ki Kobani’nin Kürtlerine yardım etmeyi ertelemeniz çok kötü ve dönülmez sonuçlara yol açar. Bu durumda, sadece dünyaya karşı değil ama Türkiye’nin Kürtlerine ve insanlığı seven, Kürtlerle sınır kavramlarını düşünmeden dost olan Türk insanlarına sorumlusunuz. Ve bu insanlara cevap vermelisiniz. Eminim ki aynı soyların köklerini savunma ruhu sizde ve Türk insanlarında da vardır, ve bu yüzden inanıyorum ki bu iyilik için ve insani beraberliğinin değerini anlıyorsunuzdur.

Unutmayın ki Kürtler coğrafi olarak birleşik değil ve birbirlerine uzak olabilirler ama, tek ruhları vardır ve o ruhun parçaları bir yerdedir. Kobani’nin Kürtleri insan, ve sizin komşunuz, onların gelecekleri sizin ve diğer insanların geleceklerinden ayrı değil. Kobani’ye yardım etmek insanlığa yardım etmektir, kendinize yardım etmektir. Çünkü, çok uzak olmayan gelecekte, Kürtlere ait olan bağımsız bir ülke bu isteklerin, acıların, ateş ve küllerin altından çıkacak. Ve o gün, kimlerin acı çektiğini, kimlerin yardım ettiğini, kimlerin yaralarını sardığını, kimlerin yardım etmediğini ve yalandan yardım eder gibi görünenleri unutmayacaklar.

Şimdi, hepimiz için harekete geçme zamanı, sözlerimizi tutma zamanı. Daha sonrası çok geç olabilir. Birazcık bile kalbinizde masum Kürtlerin acı çekmelerine şefkatınız varsa, en azından sınırınızı silahsız olsa bile kendi elleri ile savaşmak isteyen, dünyaya yine topraklarını savunacaklarını gösteren Kürtler için açın.

Sayın Davutoğlu,

Yarın çok geç olabilir, Kobani için, sizin için, ve dünya için

Bahman Ghobadi"