Hükümet camileri rehberlere kapatma konusunda kararlı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, tarihi camilerin artık turist rehberleri değil din eğitimi almış 'cami rehberleri' tarafından tanıtılacağını açıklamasının ardından yaklaşık 10 gün geçti. Rehberlerin tepkisine rağmen hükümetten geri adım atılacağına dair herhangi bir açıklama gelmedi.

Başbakan Yardıcısı Bekir Bozdağ, 2 Ocak tarihinde yaptığı açıklamada rehberlere tarihi camilerin kapılarının kapatılacağını ilan etmiş ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından din eğitimi almış 'cami rehberleri' kadrosu açılacağını açıklamıştı. Rehberlerin tepkisine ve kararın değiştirilmesi yönündeki çabalarına rağmen henüz geri adım atılacağına dair bir işaret yok. İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasının önemli parçası olan camilerin uzman rehberlere kapatılması, bu mirasın sanat tarihinden sosyolojiye, karşılaştırmalı dinler tarihinden mimarlığa kadar çeşitli disiplinlerden yararlanarak çağdaş bir biçimde anlatılmasının devlet tarafından yasaklanması anlamına geliyor.

TUREB Başkanı Şerih Yenen: Öneriye itiraz etmiştik
Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Turist Rehberleri Birliği ve İstanbul Rehberler Odası Başkanı Şerif Yenen, 2011 yılı Temmuz ayında Diyanet İşleri Başkanı ve İstanbul Müftüsü'nün katılımı ile bir toplantı düzenlendiğini ve burada kendilerine 'cami rehberliği' uygulamasının ima edildiğini belirtti. Yener şöyle konuştu:

"Geçtiğimiz yılın Temmuz ayında bizim de içinde bulunduğumuz turizm üst kuruluşlarının temsilcileri, Diyanet İşleri Başkanının bizzat kendisi ve İstanbul Müftüsü’nün katılımıyla bir toplantı yaptık. Bu toplantıda Diyanet yetkilileri “Cami Rehberliği” içerikli bir uygulamayı düşündüklerini ima ettiler. Bizler, mevzuat açısından bunun mümkün olmadığını, turist rehberi yetiştiren tek yetkili kurumun Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu ve rehberlik belgesi olmadan turistlere rehberlik hizmeti verilemeyeceğini kendilerine hatırlattık."

"Rehberlere dini yerlerle ilgili eğitim verilmesi konusunda anlaşmaya varmıştık"
Yener, söz konusu toplantıda rehberlere dini yerlerle ilgili eğitim verilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını ancak Bekir Bozdağ'ın açıklamalarının kendilerini üzdüğü belirtti:

"Aynı toplantıda, rehberlerin camiler gibi dini mekanları anlatırken biraz daha dini bilgilere ağırlık vermesi istenirse, meslektaşlarımızın dini yerlerle ilgili bilgilerini arttırma yönünde ortak eğitim çalışması yapabileceğimizi söyledik ve toplantı rehberlere konuyla ilgili ortaklaşa bir eğitim verilmesi yönünde mutabakatla sona erdi.

Bunun ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bu eğitim faaliyetlerini bir an önce başlatmak için yazılı talepte bulunduk. Bizler bu eğitimleri bir an önce başlatmayı beklerken gazetelerden cami rehberleri haberlerini okuduk. Diyanet İşleri yetkilileriyle mutabık kalınan konularda girişimlerde bulunulması yerine, gazete haberlerinde 'rehber' sözcüğünün geçmesi, basın açıklamalarında artık turist rehberlerine camilerde anlatım yaptırılmayacağı izlenimi yaratan ifadelerin kullanılması son derece üzücüdür."

"Rehberler tarihi ve kültürü yorumlarlar"
Rehberlere tarihi camilerin kapıların kapatılmasının sakıncalarına da değinen Yenen şu ifadeleri dile getirdi:

"Rehberlik, belli normları olan bir meslektir. Türkiye koşullarında, diğer ülkelere göre bu meslek oldukça ciddi bir meslektir. Sadece iki tane sınav geçmekle rehber olunmaz, ciddi bir eğitim gerekir. Türk rehberler dünyanın en iyi rehberleri arasındadır. On yıllara dayanan deneyimleri vardır. Türk turizminin dünya sıralamasında 7. sıraya yükselmesinde rehberlerin payıbüyüktür. Camilerimizi turistlere anlatmak demek sadece İslam dini açısından anlatmak demek değildir. Rehberler dini bilgilerle birlikte tarih, sanat tarihi, mimari, arkeoloji, kültür ve yaşam bilgilerini de harmanlayarak anlatım yaparlar. Tarih ve kültürü yorumlarlar."

"Diyanet ile işbirliğine hazırız"
Hükümetin söz konusu kararının ülke turizmi için kayıp anlamına geleceğini belirten Yenen, Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği yapmaya da hazır olduklarını belirtti:

Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte rehberlere daha yüksek kalitede eğitim vermek için her zaman işbirliğine hazırız. Zaten 39 dilde, en az 5 bin kişilik aktif bir rehber kadromuz var, sayıca sıkıntımız yok. Türk turizminde, rehberlerin sahip olduğu engin bilgi birikimi ve deneyimine sahip olmayan insanların rehberlik yapmaya kalkması Türkiye için kayıp olur. Zaten mevzuata da aykırıdır.

Turist Rehberleri Birliği olarak bu konuda yetkili olan Kültür ve Turizm Bakanlığı'na konuyla ilgili görüşlerimizi yeniden ileterek, ilgili birimleri bir kez daha uyarmayı düşünüyoruz. Kamuoyunu bilgilendirerek yapılan yanlıştan çok geç kalmadan dönülmesi için girişimlerimiz sürmekte."

(soL - Kültür)