Eylül ayının dikkat çeken kitapları

Eylül ayı itibariyle raflarda yerini alan bazı kitapların özel bir ilgiyi hak ettiği görülüyor. Bunlar arasında Yazılama'dan çıkan 'Arap Baharı' Aldatmacası, Kalkedon Yayıncılık'ın hazırladığı Hapishane Defterleri 3 ve Yordam'dan çıkan Mühendis Meni -Kızıl Yıldız 2 gibi kitaplar var...

Eylül ayı itibariyle bir çok yeni kitap raflardaki yerini aldı. Ancak bunlar arasında bazılarının özel bir ilgiyi hak ettiği görülüyor. Bunlar arasında Alper Birdal ve Yiğit Günay'ın beklenen kitabı 'Arap Baharı' Aldatmacası, tam olarak ilk defa Türkçe'ye çevrilen Hapishane Defterleri'nin 3. cildi, Terry Eagleton'ın "Edebiyat ve eleştiri"si, Mühendis Meni -Kızıl Yıldız 2 gibi kitaplar var...

“ARAP BAHARI“ ALDATMACASI
Yazan: Alper Birdal ve Yiğit Günay
Yazılama Yayınevi

“Arap Baharı” olarak anılan sürecin, Tunus, Mısır ve Libya’nın ardından Suriye’ye de sıçramasıyla birlikte, konunun neredeyse Türkiye’nin de bir iç meselesi haline geldiği şu günlerde yayımlanan “Arap Baharı Aldatmacası” ana akım medya ve gerici basın organlarının yoğun yanıltma haberlerine ve bilgi çarpıtmalarına karşın, yaşanan sürecin gerçekte ne olduğunu anlamak isteyenler için önemli bir başvuru kaynağı olmaya aday bir kitap.

Alper Birdal’ın (soL portal Genel Yayın Yönetmeni) ve Yiğit Günay’ın (soL günlük gazete Yayın Kurulu Üyesi) birlikte yazdıkları kitap, Arap coğrafyasında yaşanmakta olanları somut olgular üzerinden marksist bakış açısıyla yorumluyor ve sokakta başlayan sürecin nasıl bir emperyalist manüplasyona dönüştüğünü tartışıyor.

Kitabın arka kapaktaki tanıtım yazısında şu ifadeler yer alıyor

"Bu kitaba Tunuslu emekçi Buazizi'nin kendini yakmasının hikayesiyle başladık. Buazizi'nin eline benzin bidonunu neden aldığını anlamak için... Tahrir Meydanı'nı dolduran yoksulların üzerine salınan baltalı çeteleri anlattık. Ve Mübarek'in devrilmesinden sonra iktidara yerleşen orduya karşı mücadele ederken düşen bedenleri... Bütün bunlar bir devrime dönüşme potansiyelini barındıran bu süreçlerin yenilgisinin öyküsü. Bize göre bu öykü, bir yenilginin kısa tarihidir. Yenilgiden öğrenmek, sürecin nereye doğru seyrettiğini görmeye çalışmak, yeni bir devrimci dalganın yükselişinin, gerçek halk iktidarlarının kurulabilmesinin olmazsa olmaz koşuludur.

Bu kitabı baştan sona okuyan bir okurun "Ne yani, her şeyi emperyalizm mi planladı" diye sormayacağını umuyoruz. Emperyalizmin planlarının pek çok defa bozulduğunu anlatmaya çalıştık. Yalpaladılar, yön değiştirdiler, başarısız da oldular birçok örnekte... Ancak sonuç olarak Tunus'ta başlayıp bütün bölgeye yayılan süreci yönetme inisiyatifi, yine emperyalizmin eline geçti."

Bu, her şeyin emperyalist merkezlerin istediği doğrultuda geliştiği anlamına gelmez. Yalnızca emperyalizmin çok boyutlu çıkarları açısından daha elverişli bir bölge yapılanmasının ortaya çıkmakta olduğu anlamına gelir. Bize göre sürecin bütününden çıkan budur.

Ayrıca “Arap Baharı Aldatmacası” üzerine Alper Birdal ve Yiğit Günay’ın 7 Eylül tarihinde SoL’da bir röportajları yayımlanmıştı.

“Arap Baharı Aldatmacası” Yazılama Yayınevi bu konuyla ilgili yayımladığı ikinci kitap. Yayınevi daha önce de Mısır başta olmak üzere Arap coğrafyasının tarihsel arka planına ışık tutan Zeynep Güler’in yazdığı “Arap Milliyetçiliği: Mısır ve Nasırcılık” adlı kitabı çıkartmıştı.

HAPİSHANE DEFTERLERİ 3
Yazan: Antonio Gramsci - Joseph A. Buttigieg’in editörlüğünde
Kalkedon Yayıncılık

İtalyan Marksist A. Gramsci’nin 1929’dan 1935’e kadar olan süre boyunca Mussolini hapishanelerinde tuttuğu notlarından ve mektuplarından oluşan “Hapishane Defterleri”nin daha önce yayımlanan iki cildinin ardından üçüncü cildi de Eylül ayı itibariyle kitapçılarda.

“Hapishane Defterleri” 20. yy Marksizminin en önemli eserlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Tamamı Türkçe’ye ilk defa çevrilen eser, Joseph A. Buttigieg’in editörlüğünde hazırlanmış. Kalkedon yayınlarının açıklamasına göre tamamı 5 cilt olan serinin şimdilik sadece ilk üç cildi Joseph A. Buttigieg tarafından hazırlanmış. Buttigieg’in 10 yıllık çalışmasıyla yayınlanan bu üç cildin ardından 4. ve 5. ciltler yayımlandığında Kalkedon tarafından Türkçeye çevrilerek basılması hedefleniyor.

İLKEL ASİLER (19. ve 20. Yüzyıllarda Toplumsal Hareketin Arkaik Biçimleri Üzerine İncelemele)
Yazan: Eric j. Hobsbawn
İletişim Yayınevi

Daha önce Türkçeye pek çok kitabı çevrilmiş olan İngiliz Marksist tarihçi Eric Hobsbawm’ın ilk defa 1959 yılında yayımlanan kitabı “İlkel Asiler” İletişim yayınları tarafından yayımlandı.

“İlkel Asiler” köylü isyanlarından binyılcı hareketlere, mafia’ya, İspanyol anarşizminin isyancılığı ile köylü tasavvurlarına, İtalyan fasci’leri ile komünist hareketin ilişkisine, şehirlerde güruhların ayaklanmalarına ve 20. yüzyılın komünist işçi kalkışmalarına bakarak isyanın tarihini ele alıyor.

MARKSİZM VE EDEBİYAT ELEŞTİRİSİ
Yazan: Terry Eagleton
İletişim Yayınevi

Post modernizm ve post yapısalcılıkla girdiği polemiklerle tanınan Marksist eleştirmen ve kuramcı Terry Eagleton’da, Eric Hobsbawn gibi türkçeye çok sayıda kitabı çevrilmiş tanınan bir yazar. İlk baskısı şubat ayında yapılan “Marksizm ve Edebiyat Eleştirisi” bu ay 2. baskısı ile raflardaki yerini alıyor.
Eagleton kitabında, Marksist eleştiriyi artık akademik - tarihsel incelemelerin bir konusu olması gereken bir yöntem olarak değil, aksine günümüzde de dünyayı değiştirmenin bir aracı olarak görülmesi gerektiğini ve Marksist edebiyat eleştirisinin zengin içeriğini, sanat eserini nasıl açıkladığıyla ilgili değişimci ve öncü niteliğini anlatıyor.


MÜHENDİS MENİ - Kızıl Yıldız 2

Yazan: Aleksandr Bogdanov
Yordam Kitap

Mühendis Meni için Yordam Kitap’ın tanıtım bülteninde şöyle yazıyor:

“Rus düşünür ve eylemci Aleksandr Bogdanov’un bilim kurgu türündeki romanı Mühendis Menni (1912), Yordam Kitap tarafından yayınlanan Kızıl Yıldız’ın devamıdır. Kızıl Yıldız’da, okur, bir Dünyalının gözünden, Marslıların kendi gezegenlerinde inşa ettikleri sosyalist düzene tanıklık etmişti. Bu romanda ise Mars’ta sosyalizm öncesi dönem ve sosyalizm için verilen mücadeleler, aynı heyecan verici keşifler ve bilimsel öngörülerle anlatılıyor. Romanın kahramanı Leonid, Mars’a hayat veren Büyük Kanallar’ın yapımı sırasında sosyalist hareketin doğuşunu anlatıyor. Roman, yazarın daha sonra “Tektologiya” adlı yapıtında (1913-1922) açıkladığı “örgütlü” bilim üzerine bilimsel düşüncelerinin popülarize edilmiş hâlidir.”

Bogdanov yazar kimliğinin yanısıra, sonradan Lenin ile ters düşmüş olsa da 1903 - 1908 yılları arasında Bolşevik partide önemli görevler almış bir devrimci aynı zamanda.

Kızıl Yıldız ve Mühendis Meni kitapları bilim kurgu türünün sevenleri tarafından başlıca örnekleri Amerikan kaynaklı distopyacı bilim kurgu geleneği ile karşılaştırılarak okunabilir. Amerikan kaynaklı bilim kurgu yazını ne kadar kötümser ise, okur Bogdanov’un kitaplarında bunun tam tersi olarak iyimser bir gelecek kurgusuyla karşılaşır. Bogdanov’un kitapları Sosyalizmin insana ve insan uygarlığının geleceğine dair umutlarının anlatımıdır.

CENNETİN KÖKLERİ
Yazar: Romain Gary
Agora Kitaplığı

Türkçede özellikle Emile Ajar adıyla yazdığı kitaplarıyla tanınan ve sevilen Polonya asıllı Fransız yazar Romain Gary’in en başarılı romanlarından biri sayılan ve 1956 yılı Goncourt ödülünü kazanan kitabı “Cennetin Kökleri” Agora Kitaplığından yayımlandı.

Yazar Mehmer Eroğlu “Cennetin Kökleri” için yazdığı sunum yazısında kitabın ana kahranı Morel’i “20. yy’ın Don Kişot’u” olarak selamlıyor.
Eroğlu aynı yazısında, “Bu kitabı çoğunlukla tartışılması tabu sayılan kavramlara açıkça saldırdığı, gözüpek olduğu için sevdim ve önemsedim. Ama kitabın en önemli yanı insana olan inanç.” derken ve Gary’in insana olan inancını vurgularken aynı zamanda Romain Gary ya da Emile Ajar’ın neden 20. yy’ın değerli yazarlarından biri olarak anıldığını da açıklamış oluyor.

MAVİ OK
Yazar: Gianni Rodari
Can Yayınları

Eylül ayından yeni çıkan kitaplardan yaptığımız bu derlemede son kitabımız bir çocuk kitabı. 1970 yılında Andersen ödülünü almış olan eğlenceli yazar Gianni Rodari’nin Can yayınlardan çıkan “Mavi Ok”adlı kitabı.

“Mavi Ok, gerçekten de şahane bir trendi bütün meydanı dolaşabilecek ray sistemi, iki makaslı geçidi, kondüktör kabini, istasyonu ve İstasyon Şefi, bir Makinisti, bir de gözlüklü Kondüktörü vardı. Depoda aylarca beklediği için elektrikli tren tozlanmıştı ama Befana toz beziyle onu tertemiz yaptı, güzel rengini ortaya çıkarttı. Tren dağlardaki göllerin suyu gibi masmaviydi. İstasyon Şefi, Tren Kondüktörü ve Makinist bile mavi renkteydi.”

Çocukların ilgisini çekeceği her halinden belli olan Mavi Ok isimli bu oyuncak tren, Monti Francesco’nun da dikkatinden kaçmaz. Ne var ki, onu almaya yetecek parası yoktur. Hiç aksatmadan her gün, oyuncakçının vitrinindeki Mavi Ok’a üzgün gözlerini dikiyordur Francesco. Bütün günler, bütün aylar ve bütün yıl böylece geçip gider, Francesco’nun vitrine dayalı sıska suratı gün geçtikçe daha da hüzünlenir. Bu arada “vitrin halkı” da Frencesco’ya sevgiyle bağlanmıştır beklenen fikir, kumaş köpeğin aklına gelir. 6 Ocak gecesi vitrindeki bütün oyuncaklar, Mavi Ok trenine binip onları gerçekten isteyen çocuklara varmak üzere yola koyulurlar…

1996 yapımı bir animasyon film uyarlaması da olan Mavi Ok, Gianni Rodari’nin Can Çocuk’taki dokuzuncu kitabı. Kitabın hitap ettiği yaş aralığı ise 10 -12 olarak belirtilmiş.

(soL -Kültür)