Düzenin zembereğini sanatla sorgulamak

Sanatın sokağa sızması için çalışan Açıkalan Sanat Kolektifi’nin Zemberek adlı sergisi, bugün Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde açılıyor.

(soL - Kültür) Sergi, kolektifin, Haziran Direnişi’nin ardından ortak hassasiyetleri paylaşan sanatçılara yaptığı “beraber yol alma” çağrısının ilk meyvesi.
Haziran direnişi, bir bakıma parkın, sokağın, kamusal alanın kıymetinin yeniden anlaşılmasıydı. Sokak, umudunu yitirmiş milyonlarca insana, aslında ne kadar güçlü olduklarını gösterdi. Gökyüzünün altında bir arada olduğunu hissetmek, uzun yıllardır belki de ilk defa insanları bu denli özgürleştirdi.
Kamusal alan çalışmaları, dört beyaz duvar arasına hapsedilen sanatçılar için ayrı bir önem taşıyor. Özellikle son on yılda, izole edildiği galerilerden ve sergi salonlarından sokağa sızan sanat, aslında doğduğu yer olan gündelik hayatın içinde yeniden yer edinmeye çalışıyor. Türkiye’de de bir süredir bunun mücadelesi yürütülüyor. Geçtiğimiz yılın sonlarında kurulan Açıkalan Sanat Kolektifi, sanatın müzede sergilenen bir “nihai ürün” olarak görülmekten çıkması, sermayenin finansman kıskacından kurtulması, kolektif olarak üretilen ve yaşamı dönüştüren bir süreç olarak algılanması için çabalıyor.

Açıkalan Sanat Kolektifi, Gezi Parkı’ndaki direnişin ve iktidarın sinsi, şiddetli saldırısının başladığı 28 Mayıs’ın sanat için de bir milat olduğu görüşünde. Kolektif, direnişin ardından gündeme gelen meseleler üzerine ortak hassasiyetleri paylaşan sanatçılara “beraber yol alma” çağrısı yaptı. Bu çağrı, kısa süre önce ilk somut meyvesini verdi: “Zemberek” adlı sergi, bugün İstanbul’da açılıyor.

Üç hafta sürecek
Serginin adı, iktidar mekanizmasına, egemenlerin çarklarını döndürmek için icat ettiği yeni yollara ve bireyin bu mekanizmalar içindeki yerine işaret ediyor. İktidar yapısının “eleştirilemez” gücüne karşı toplumsal hareketlerin ürettiği söylem ve eylemlere yeni bir bakış açısı sunmayı hedefleyen sergi, yakın geçmişte tanık olduğumuz siyasal, politik ve kültürel süreçleri bireysel tanıklıklar üzerinden okuma fırsatı sunuyor.

Açıkalan Sanat Kolektifi’nin organize ettiği sergide, Arzu Yayıntaş, Beksultan Oğuz, Betül Akzambaklar, Burhan Yılmaz, Cüneyt Çelik, Evrim Kavcar, Hangar Sanat Oluşumu (Atilla İlkyaz, Cebrail Ötgün, Cezmi Orhan), Hazal Aksoy, İnsel İnal, Mahal, Nazım Serhat Fırat, Neriman Polat, Özge Ünlütürk, Seçkin Tercan, Seher Uysal, Selin Kocagöncü, Tuğçe Kızılağıl ve Yusuf Murat Şen’in çalışmaları yer alıyor. Bu isimler arasında İstanbul dışından sanatçılar da yer alıyor.

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde üç hafta sürecek olan etkinlik, sadece ürünün nihai sergileme aşamasını değil, üretim sürecinin devamını da kapsıyor. Etkinlik kapsamında düzenlenen atölyeler de serginin Kolektif’i genişletmek için bir vesile olarak görüldüğünün bir göstergesi. Çalışmalar, sergi salonunda değil, kültür merkezinin kafesinde sergilenecek.

Atölye çalışmaları
Etkinlik süresince ilginç atölyeler düzenlenecek: Bunların ilki, 9 Eylül Pazartesi günü gerçekleşecek olan “İşlevdışı Atölye”. Yaşadığımız coğrafyada yokluklar ve pratik zeka, elimizin altındaki nesnelere farklı işlevler kazandırmamızı tetikler. Son olarak Gezi sürecinde, pet şişelerin gaz maskesine dönüşmesine tanıklık ettik. Atölye katılımcıları, işlevdışı kullanımlar tasarlarken otorite ve biat kültürünü sorgulayacak. 9 ve 19 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek atölyedeyse iktidar yanlısı ana akım gazeteleri, kağıt hamuruna dönüştürülüp, atölye katılımcılarının hayalgücüyle yeni formlara kavuşacak. 14 Eylül’deki “Pankartların Dili” atölyesinde, Haziran Direnişi’nde kullanılan pankartlar yeni bir okumaya tabi tutulacak. 15 Eylül’de, günümüz sanatsal pratiğinde etiğin rolü, yakın sanat tarihinden örnekler üzerinden tartışılacak. 21 Eylül’deki kompost atölyesi, yiyip içtiklerimizden geriye kalanların solucanlar tarafından afiyetle geri dönüştürülmesini gözlemleyerek tüketim alışkanlıklarımızı sorgulatmayı amaçlıyor.
22 Eylül’e dek görülebilecek olan sergi, bu akşam saat 18.00’de Kadıköy’deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacak olan kokteylle açılacak.