Devrimci bir kadın, yürekli bir şair, insancıl bir doktor: Elizaveta Polonskaya

Komünist şair Elizaveta Polonskaya 1969 yılında 11 Ocak günü aramızdan ayrıldı. 1930 yılından sonra doktorluğu bırakarak kendini tamamen edebiyata veren Polonskaya, Sovyet Yazarlar Birliğinde çeşitli görevlerde bulundu. Anti-faşist mücadele onun tüm yazdıklarında ana tema oldu.

soL Kültür – Levent Özübek

11 Ocak 1969 komünist şair Elizaveta Polonskaya’nın devrimci yaşamını noktaladığı gündür.

PENCERE BAŞINDA

Askerler geçti pencerenin önünden bütün bir gece,
Sürüklenen arabalarının gıcırdayan tekerlekleriyle…
İşte, çelik ışıklarıyla bembeyaz oldu sema,
Hızla uçup gitti bir yerlere bulutlar…

Ama perdeler çekildi, kapılar kilitlendi
Düşmana inat, her bir duvarda,
Ve loşluğun içinden donuk, güvensiz fısıltılar,
Yorgun saflar, ağır adımlar…

Yumuşak karlar üzerinde birikmiş kirler,
Doğuya doğru giden ıslak yollarda
Bölük, bölük ardınca ve onların uzağa yolları,
Anlamsızca, kopuk, geri çekiliyorlar aceleyle.

Onlar ölüyorlar önlerde, atılıp ölümün kollarına
Dünyanın efendileri, zaferin sevgili çocukları…
Fakat cılız kolları, egemen olacak az sonra,
Ve soluk dudaklar küfürler haykıracak.

(26 Şubat 1921)

Çeviri: L. Özübek

Elizaveta Polonskaya (doğumu Movşenson) Varşova’da Musevi bir ailenin kızı olarak 1890 yılında dünyaya geldi. 1905 yılında Varşova’daki Yahudi pogromu sırasında yaşanan acı olaylar yüzünden ailesi Rusya’ya, St. Petersburg’a göç etti. Babası Grigor Movşenson hem yakın gelecekteki olası endişe verici elim olaylardan korktuğu için hem de iyi bir tahsil yapabilmesi isteğiyle Liza’yı Berlin’e, orada yaşayan kız kardeşinin yanına göndermeyi uygun gördü. İşte Liza bu yıllarında Marksizm ile tanıştı. Öğreniminin yanı sıra Almanca, Fransızca, İtalyanca ve İngilizce de öğrenmişti.

Sonraki yıllarda St. Petersburg’a döndüğünde Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne katılarak devrim için çalışmaya başladı. Bir yandan da şiirler yazıyor, bu şiirler edebiyat çevrelerinde ilgiyle, hayranlıkla karşılanıyordu. İlya Ehrenburg, Maksim Gorkiy ve daha başka genç devrimci edebiyatçılarla tanıştı, onlarla yakın dostluk kurdu.

1908 yılında kendisine parti tarafından verilen görevle Finlandiya’ya geçerek orada basılmış bulunan Lenin’in yazdığı bildirileri gizlice St. Petersburg’a getirip, bunların halka dağıtılması eylemlerinde bulundu. Bu faaliyetleri nedeniyle polis tarafından aranmaya başlayınca, babası onu yine Rusya’dan kaçırarak, bu kez Fransa’ya, yükseköğrenim için gönderdi. Liza Fransa’da Sorbonne Tıp Fakültesini bitirerek doktorluk diploması aldı. O sıralarda Birinci Dünya Savaşı başlamıştı. Liza ilk olarak Fransa’da Nancy kentinde bir hastanede çalışmaya başladı. Savaşın başlamasıyla birlikte askerî hastanelerde yaralılara bakmaya başladı.

O sıralarda Rusya’da savaş nedeniyle doktorlara çok ihtiyaç olduğunu öğrenince derhal ülkesine dönmeye karar verdi. Birçok güçlükle, çeşitli araçlarla, gemi ve tren aktarmalarıyla Petrograd’a dönebildi. Çeşitli cephelerde, Galiçya’da, Ukrayna’da doktor olarak çalıştı. O yıllarda sevdiği Lev Polonskiy adlı gençle evlenmiş, bu evlilikten bir oğlu olmuştu.

Devrimden sonraki dönemde çeşitli Sovyet sağlık kuruluşlarında doktor olarak çalışmalarına devam etti ama edebi çalışmalarını hiç bırakmadı. 1921 yılında Leningrad’da genç edebiyatçıların oluşturduğu Serapion Kardeşler adlı gruba katıldı. Bu grubun tek kadın üyesiydi. Grubun üyeleri Sanat Evi adını verdikleri ve güzel bir semtte, Neva Caddesi’ndeki bir evde hep beraber yaşıyorlar, entelektüel bir ortamda eserler üretiyorlardı. Bu grubun çeşitli destekçileri arasında Maksim Gorkiy de bulunuyordu. Grup üyelerinin –Nikolay Nikitin, Mikhail Zoşçenko, Viktor Şklovskiy, Nikolay Tikhonov, Vsevolod İvanov, Elizaveta Polonskaya, İlya Gruzdev, Mikhail Slonimskiy, Venyamin Kaverin, Lev Lunts, Vladimir Pozner ve Konstantin Fedin– tümü önemli şair ve yazarlardı ve devrime hizmet etme arzusuyla doluydular (Konstantin Fedin, Olağanüstü Bir Yaz adlı romanıyla ülkemizde de tanınmıştır).

Elizaveta Polonskaya 1930 yılından sonra doktorluğu bırakarak kendini tamamen edebiyata verdi. Sovyet Yazarlar Birliğinde çeşitli görevlerde bulundu. Anti-faşist mücadele onun tüm yazdıklarında ana tema olmuştu. Şiirlerini hem Rusça hem Yiddişçe yazıyordu. 1967 yılına kadar yazdı. O tarihten sonra sağlık sorunları nedeniyle çalışmalarını sonlandırdı. İki yıl sonra, 1969 yılında 11 Ocak günü aramızdan ayrıldı.

Serapion Kardeşler grubu üyeleri ve Elizaveta Polonskaya