Bugün başlayan Ankara Kitap Fuarı'nda faşist bir grubun provokasyonu ve fuar yönetiminin talebi üzerine fuarı terk etmek zorunda kalan Ceylan Yayınları'ndan açıklama geldi.
Ceylan Yayınları, "bu sansürcü zihniyetin, savaş yanlılarının baskılarına boyun eğmeyeceğiz" dedi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
AKP Hükümetinin sürdürdüğü kirli savaş destekçileri boş durmuyor. Ankara 10. Kitap Fuarı’na katılan Ceylan Yayınları standı, fuar yönetiminin baskısı nedeniyle kaldırıldı. Gerekçe, Ceylan Yayınları standında yer alan “Dağın Kadın Hali” ve “Devrimin Rojava Hali” kitapları.
Fuarın ilk günü sabah saatlerinde, Ceylan Yayınları standının hemen yanında bulunan Efsane Yayınları isimli yayınevi “görevlileri” gelerek müdahalede bulunmak istedi. 1990’lı yıllarda bölge illerinde kirli savaşta oynadığı rolüyle bilinen Osman Pamukoğlu’na yakın Efsane Yayınları’nın çıkardığı provokasyon sonucu, yazar Arzu Demir’in “Dağın Kadın Hali” ve “Devrimin Rojava Hali” kitaplarının tanıtım afişleri kaldırılmak istendi.
Bu gerginlik üzerine standa gelen fuar yönetimi, önce stanttaki afişin indirilmesini, ardından da söz konusu kitapların kaldırılmasını istedi. Ankara 10. Kitap Fuarı’nı düzenleyen Eylül Fuarcılık yönetimi, kitapta YPG’li gerillalarla yapılan röportajları ve Türkiye’nin YPG’yi “terör örgütü” olarak tanımasını gerekçe gösterdi. “Burası Ankara, çözüm süreci de bitti. İstanbul’da sorun olmasa bile burada yaşanabilir. Biz burada bir sorun istemiyoruz” diyen fuar yönetimi, yayınevimizin fuardan ayrılmasını istedi.
“Buradan ayrılması gerekenlerin saldırgan tutum içerisinde olanların olduğunu” söylememize rağmen fuar yönetimi siyasal ve ideolojik tutum alarak sansürcü zihniyetini gösterdi. Yayınevi olarak, sansürcü zihniyeti teşhir etmek ve gelişebilecek provokasyonların önünü alabilmek için fuardan ayrılma kararı aldık.
Daha birkaç yıl önce şimdiki cumhurbaşkanı, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, kitap için “en tehlikeli bomba” tanımlaması yapmış, yazarlar, gazeteciler hapse atılmıştı. Şimdi aynı zihniyet savaşı yeniden başlattı, yandaşları da başka alanlarda iş başında. Yayınevimize uygulanan sansürcü zihniyetin kişisel olmadığını biliyoruz. Kürt halkının uğradığı haksızlıklara ses olmanın, inadına barış savunuculuğuna soyunmanın ateşten gömlek olduğunun bilincindeyiz. Tam da bu nedenle sansür gibi egemen zihniyetlere ait olan bir ayıbın Ankara’nın orta yerinde yayınevimize uygulanması bizi şaşırtmadı. Saray cuntasının Hitler’e özendiği şu günlerde yandaşlarının kitap yasaklaması hiç ama hiç şaşırtmadı bizi.
Yayınevi olarak, bu sansürcü zihniyetin, savaş yanlılarının baskılarına boyun eğmeyeceğiz. İnadına barış, inadına kardeşlik şiarını yaşamın her alanında; başta da kitaplarımızla savunmaya devam edeceğiz.