Bir belgesel fotoğraf sergisi: Yokuş Yukarı Agora

Sekiz fotoğraf sanatçısının kolektif sergisi, Agora'nın tarihsel bir mirası taşıyan belleğiyle iç içe yürüyen günlük yaşamına ve değişimine fotoğraf diliyle tanıklık ediyor. Sergi 22 Mart'a kadar ziyaret edilebilir.

soL-İzmir

İzmir'de tarihin farklı dönemlerinde çok çeşitli kültürlere ev sahipliği yapan Agora semtinin günümüz İzmir'iyle olan bağı ve kent belleğindeki temsilini fotoğraf diliyle anlatan "Yokuş Yukarı Agora" Belgesel Fotoğraf Sergisi K2 Sanat Galerisi'nde açıldı.

Koordinatörlüğünü Mahzen Photos fotoğraf kolektifi ve No238 kurucularından Sinan Kılıç'ın yaptığı belgesel fotoğraf projesi süresince sekiz fotoğrafçı, Agora'nın tarihsel bir mirası taşıyan belleğiyle iç içe yürüyen günlük yaşamına ve değişimine fotoğraf diliyle tanıklık ediyor.

Sergi 22 Mart 2019 tarihine kadar ziyaret edilebilir. 

Projede yer alan fotoğrafçıların isimleri şöyle: Behiye Hacıbekiroğlu, Elif Şener, Ersin Kil, Eylem Yalçın, Gül Nurhan Doğan, Nurhayat Ünverdi, Özgür Şenergin, Serçin Altınöz Bağcı.

YOKUŞ YUKARI AGORA

Agora, İzmir kent merkezinde bulunan, son dönem ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan insanların yerleştiği, farklı etnik kimliklerin yaşadığı bir semt.

Kent dokusunun mülkiyet ilişkileri ekseninde yeniden tanımlandığı değişim süresince Agora, sosyal kırılmanın ve ayrışmanın etkilerine maruz kaldı. Bu anlamda mekansal olarak İzmir’in merkezinde olmasına karşın "kendine özgü uzaklığı" da barındıran Agora, farklı coğrafyalardan zorunlu göçlerle ayrılan insanların yarım kalan hikayelerine ve yeni başlangıçlarına ev sahipliği yapmakta.

Yüzlerce yıldır katman katman oluşan ve biriken bellek, adımlanan sokaklarda, durulan köşe başlarında, terkedilmiş mekanlarda, birdenbire kendimizi içinde bulduğumuz avlularda, kapılarda, yüzlerde ve hikayelerde kendini ifade ediyor.

Sokaklarında yürürken insanı kendine dahil ediyor Agora. Şaşırtan her detay aslında bize çok yakın ve tanıdık.