Eşi Nur Yoldaş tarafından seslendirilen "Sultan-ı Yegah" albümüyle hafızalara kazınan besteci, müzisyen Ergüder Yoldaş'ın önceki gün hastaneye kaldırılmasının ardından bazı medya organlarında, Büyükada'daki münzevi hayatının "çöp adam olarak yaşadı" şeklinde tanımlanması tepkilere yol açtı.
"YOLDAŞ, DİKİNE VE ENİNE ARMONİYİ YAPISAL OLARAK BİR ARAYA GETİREN TEK KOMPOZİTÖR"
Ergüder Yoldaş'ın kompozisyon öğrencisi olan Beyin Cerrahisi Uzmanı Dr. Ercan Çakır, medyanın bu tavrını duyarsızlıkla suçladı. Ergüder Yoldaş'ın sadece "Sultan-ı Yegah" albümüyle anılmasının da doğru olmadığını ifade eden Dr. Ercan Çakır, "O albüm sadece bir prototipti. Ergüder Yoldaş, evrensel müziğin, tonal, makam ve modal olarak batı müziğinin dikine armoni ekseni ile doğu müziğinin enine armoni eksenini fizyolojik yapısal birliktelik olarak gerçekleştiren dünyadaki tek kompozitördür" dedi.
Ergüder Yoldaş'ın kompozisyon öğrencisi Dr. Ercan Çakır, Yoldaş'ın önemli bir müzik filozofu olduğunu vurguladı.
"YOLDAŞ'IN BİR MÜZİK FİLOZOFU OLDUĞUNU BİLENLER DE SUSKUN KALIYOR"
Bu yönüyle Mustafa Kemal'in müzikte gerçekleştirilmesini istediğini gerçekleştiren tek müzik insanının da Ergüder Yoldaş olduğunu öne süren Dr. Ercan Çakır, şunları söyledi:
"Ergüder Yoldaş'ın bu çabaları, gerçek evrensel müziğin ileride oluşmasına vesile olacak bir kilometre taşıdır. Bu gerçek, önünde sonunda dünyadaki müzik insanları tarafından tespit edilecektir. Ergüder Yoldaş bir müzik kuramcısı ve müzik filozofu iken, bu gerçeği bilenlerin suskun kalarak gıklarını bile çıkarmaması çok acı. Medya da Ergüder Yoldaş'ın münzevi yaşamını 'çöp adam' olarak niteleyerek sınıfta kalmıştır."
ERGÜDER YOLDAŞ KİMDİR?
1939'da İzmir'de doğdu. Ankara Devlet Konservatuvarı'ndan mezun olduktan sonra kendi kurduğu "Halikarnas Altılısı" grubuyla müzik hayatına başladı. "Anadolu Rüzgarı-Aynalar", "Geçti Dost Kervanı-Kambur Felek" 45'liklerini çıkardı. 1970'li yıllarda bestelediği Sultan-ı Yegah ve bu albüm içinde yer alan "Sadabad" parçası ile tanındı. Sultan-ı Yegah'ın sözleri Atilla İlhan'a, Sadabad'ın sözleri ise Nedim'e aittir. 1976'da ses sanatçısı Nur Yoldaş’la evlendi. 70 ve 80'li yılların çok önemli bestecisi olan Ergüder Yoldaş, Türk pop müziğine "Sultan-ı Yegah" gibi bir başyapıt armağan etti. 80'lerde, makam müziğiyle popun en iyi, en rafine bileşimini yarattı. Uluslararası yarışmalarda birincilik ödülleri aldı. İstanbul Şehir Tiyatroları ve İstanbul Festivali direktörlüğü yaptı. 1981'de bestelediği, eşi Nur Yoldaş'ın seslendirdiği Attila İlhan'ın şiiri Sultan-ı Yegah 45'liğiyle Türk popunda çığır açtı. 1991 yılından sonra uzun süre Büyükada'da münzevi bir yaşam sürdü. Son olarak İzmir'de kız kardeşinin yanına yerleşti.
ERgüder Yoldaş'ın, Nur Yoldaş'la evli olduğu yıllardan kalan bir fotoğraf
İZMİR'DE YOĞUN BAKIMDA
Ergüder Yoldaş, önceki gün İzmir'de özel bir hastaneye kaldırılmıştı. Sanatçının durumunun kritik ve bilincinin kapalı olduğu bildirilmişti. Bunun üzerine bazı gazeteler, Ergüder Yoldaş'ın yıllar önce Büyükada'da münzevi bir hayat sürdüğü yılları yeniden gündeme getirerek, "çöp adam" tanımlaması yapmıştı.