Bu yıl 49. kez düzenlenecek olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin program içeriği ve ulusal uzun metraj kategorisinde yarışacak olan filmler açıklandı. 6- 12 Ekim 2012 tarihlerinde düzenlenecek olan ve ana teması “Mizah, muhalefet ve demokrasi” olarak belirlenen festivalde, 44 başvuru arasından yarışmaya davet edilecek filmleri belirleyen ön jüri geçen sene olduğu gibi bu sene de ilk filmlere ağırlık verdi. Yarışmaya değer bulunan 11 filmin 9’u ilk film oldu.

Tunç Okan'ın "Umut Üzümleri" yarışmada yer alacak
Bu sene yarışmaya katılacak olan filmler arasında Tunç Okan’ın “Umut Üzümleri” merak ve beklenti yaratan filmlerden birisi oldu. Tunç Okan 20 yıl önce “Fikrimin İnce Gülü - Sarı Mercedes” ile katıldığı 29. Altın Portakal Film Festivali’nde, “En iyi yönetmen”, “En iyi kurgu” “En iyi ikinci film” ödüllerini kazanmıştı.

Sarı Mercedes’te Almancı diye tabir ettiğimiz bir gurbetçinin Almanya’da edindiği serbest piyasacı yaşam ahlakı ile memleketine ve değerlerine yabancılaşmasını anlatan Tunç Okan, Fakir Baykurt’un “Kaplumbağalar” adlı romanından uyarladığı “Umut üzümleri” ile yine piyasa ekonomisi ve kırsal yaşam arasındaki çelişki üzerinde durduğu şeklinde yorumlandı. Filmde Ahmet Mekin, Yetkin Dikinciler, Altan Erkekli, Barış Koçak ve İsviçreli Norina Nobashari gibi isimler de rol aldı.

"Küf" gözaltında oğlunu kaybeden bir babanın yaşadıklarını anlatıyor
İlk filmlerden bir tanesi olan Ali Aydın imzalı “Küf”, Altın Portakal’dan önce dünya prömiyerini şu aralar devam etmekte olan Venedik Film festivalinde yaptı. Oğlu gözaltında kaybedilen bir babanın yaşadıklarını demiryollarında yol bekçisi olarak çalışan ve yalnız yaşayan Basri üzerinden anlatan film, Cumartesi Annelerinden yola çıkılarak yapıldı.

Köy Enstitüleri filmi: "Toprağın Çocukları"
Ali Adnan Özgür imzalı bir başka ilk film de “Toprağın Çocukları” oldu. “Toprağın Çocukları” gericiliğin toplumsal baskısının çok yoğun hissedildiği ve AKP iktidarının eğitimin sistemine dönük köklü müdahalelerinin geldiği günümüzde Cumhuriyet tarihinin en önemli aydınlanma hareketlerinden biri olan Köy Enstitüleri üzerine bir film olarak festivalde yer alacak.

Genel Sanat yönetmenliğini Ezel Akay’ın yaptığı filmin yapımcılığını da aynı zamanda filmde oynayan Erkan Can üstlendi. Filmde Menderes Samancılar, Ezel Akay, Şebnem Sönmez gibi isimler de yer alıyor.

Yönetmen Ali Adnan Özgür filmiyle ilgili verdiği bir röportajda filmi çekme nedenlerini şöyle anlattı:

“...Köy çocukları Molière okudular, dünya klâsiklerini okudular, mandolin çaldılar ve bunları keyifle yaptılar. Ödev yapmaktan nefret eden değil, kendi isteğiyle kütüphanede zaman geçiren bir nesil yaratıldı. Çocuk kendi okulunu kendi yapınca içinde kalmak daha keyifli oldu. Kendi yaptığını bugün bile savunması ondan. Tek tip insan yetiştirmek değil bu okulların amacı. Çocuklara seçenekler sunmuşlar. Çocuklar bugün oldukları yere gelmeye karar vermişler. Benim dedemin bir gözü tamamen kör, diğeri ise yüzde seksen görmüyor. Her sabah uyanınca evin en iyi güneş alan yerine gider, gazete okur. Sadece dedem değil, Hasanoğlan’da çekim yaparken bizi ziyaret eden 90 yaşlarındaki mezunlar hep koltuk altlarında gazete ile geliyorlardı. Kıyafetleri ütülü, tertemiz, pak ve okuyan adamlar. Bunlar ya çoban olacak ya maraba olacak ya da işçi olacaklardı, öğretmen oldular. Bizim bu filmdeki amacımız bu konuyu tekrar konuşmak ve eğitim sistemimizi sınıftan çıkartıp toprağa bastırmak.”

"Hile Yolu", Hrant Dink cinayeti üzerine bir film
Konusuyla dikkatleri üzerinde toplayan filmlerden bir başkası olan “Hile Yolu”, Hrant Dink cinayeti üzerinden senaryolaştırılan gerçek ile kurgunun bir arada yansıtıldığı bir film. Film Ersin Kana imzası taşırken, filmin yapımcılığını Grup Yorum’un eski solistlerinden Hakan Alak üstlendi. Alak filmi çekme düşüncelerini verdiği bir röportajda şu şekilde anlattı:

"Temel fikri şu Hrant Dink'in ölümüyle ilgili mahkemeye ulaştırılmayan görüntüler ve bir görgü şahidi vardı. O görüntüler nedir? Kısacası bütün filmin sorusu bunun üzerinden çıktı. Film cinayeti değil, süreci anlatıyor. Malatya ve Trabzon'da olanlar bize ilham kaynağı oldu. O gün orada ne olmuştu? Temel soru bu. Biz bir fotoğrafı anlatmaya çalışacağız. Ayrıca biz araştırmalara başladığımızda mahkeme sürüyordu. Nereye gideceği bilinmiyordu. Gerçi bir yere gitmedi."

Bu filmlerin dışında, Viyana Film Akademesinde Peter Patzak ve Michael Haneke gibi isimlerden ders alan Hüseyin Tabak, “Güzelliğin On Par’ Etmez” adlı filmi ile ve Avusturya’da yaşayan Umut Dağ’ın ilk gösterimini Berlin Film Festivali’nde gerçekleştiren "Kuma" isimli filmi yine festival bünyesinde merak ve beklenti yaratan filmler arasında yer alacak.

Ulusal Uzun Metraj dalında yarışacak filmler şu şekilde:

Derin Düşünce (Çağatay Tosun)
Elveda Katya (Ahmet Sönmez)
Evdeki Yabancılar (Dilek Keser)
Güzelliğin On Par’ Etmez (Hüseyin Tabak)
Hile Yolu (Ersin Kana)
Kuma (Umut Dağ)
Küf (Ali Aydın)
Pazarları Hiç Sevmem (Rezzan Tanyeli)
Toprağın Çocukları (Ali Adnan Özgür)
Umut Üzümleri (Tunç Okan)
Zerre (Erdem Tepegöz)

Yarışmaya katılan filmleri değerlendirecek jüri kurulu ise Hülya Avşar’ın başkanlığında olmak üzere şu isimlerden oluşuyor:

Barış Pirhasan (yönetmen), Prof. Dr. Barbara Boyle (yapımcı-akademisyen), Levent Kazak (senarist), Uğur İçbak (görüntü yönetmeni), Prof. Dr. Gülseren Güçhan (akademisyen, Uluslararası Eskişehir Film Festivali Yönetmeni), Selçuk Yöntem (oyuncu), Sümer Tilmaç (oyuncu), Ayşegül Aldinç (müzisyen-oyuncu), Pelinsu Pir (oyuncu), Tunca Arslan (SİYAD Başkanı, sinema yazarı), Mine Kırıkkanat (sosyolog - yazar), Erdil Yaşaroğlu (karikatürist-mizah yazarı).

Hatırlanacağı üzere, jüri ilk açıklandığında Hülya Avşar’ın başkanlığı kimi tartışmalar yaratmış ve jüri için düşünülen isimlerden biri olan Levent Kırca jüriden çekilmişti.

(soL - Haber Merkezi)