Van'da 19 bin 518 konut ağır hasarlı!

İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan, Van depreminin 1. yıldönümüne ilişkin basın açıklaması yaptı. Kapan, depremin ardından yapılması gerekenlerin hala yapılmadığını belirterek, Van merkezde ağır hasarlı 19 bin 518 konutun olduğunu söyledi.

İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi, Van depreminin yıldönümüne ilişkin Sümerpark Sanat Galerisi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan, yönetim kurulu üyeleri ile Büyükşehir Belediyesi ile Sur Belediyesi yetkilileri katıldı.

Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, Burada açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan, geçtiğimiz yıl 23 Ekim Pazar günü merkez üssü Van’ın Tabanlı köyü olan depremde nedeniyle 604 insanı kaybettiklerini belirterek, depremin hayatı olumsuz yönde etkilediği, özelikle Erciş ilçesinde büyük bir drama sahne olduğunu hatırlattı. Birçok binanın oturulamaz hale geldiği, afet sonrası müdahalede yaşanan sorunların, günlük hayatın asgari düzeyde devam ettirilmesini bile zorlaştırdığını ifade eden Kapan, “Van ilk depremin şokunu henüz atlatmamışken, acılar hâlâ sıcakken, kent kelimenin tam anlamıyla afete teslim olmuşken, bu kez de 9 Kasım’da merkez üssü Edremit ilçesi olan bir diğer deprem ile sarsıldık, ikinci depremde ise 32 insanımızı kaybettik. Anıları karşısında saygıyla eğiliyor yakınlarını kaybeden herkese bir kez daha başsağlığı diliyoruz” dedi.

Meslek birikimlerimizi yara sarmak için seferber ettik
İnşaat Mühendisleri Odası olarak Van depreminin ilk gününden beri kalplerinin Van halkıyla birlikte attığını kaydeden Kapan, “Depremin üçüncü gününde gözlemde bulunmak için bölgeye gittiğimizde tüm örgütlülüğümüz dayanışma malzemelerini toplamak ve bölgeye ulaştırmak için çoktan çalışmalara başlamıştı. Bizler mesleğimizin birikimlerini de yara sarmak için seferber ettik. Birinci depremin ardından ön hasar tespit çalışmalarında gönüllü meslektaşlarımızın yer alması için Valiliğe başvurduk. Hasar tespit çalışmalarında görev alma talebimiz ikinci depremin ardından karşılık bulabildi. Valilik ve Belediye ile imzalanan protokol doğrultusunda meslektaşlarımız deprem bölgesindeki hasar tespit çalışmalarında üç hafta boyunca bilfiil görev aldı. İlk günden beri Van’da olan bizler, sadece yıkılan binaların birçoğunda seçilen taşıyıcı sistemlerin hem tasarım hem de imalat açısından depreme dayanıklı yapı tasarımı ilkelerine uymadığına, beton dayanımının elle ufalanabilecek düzeyde kalitesiz olduğuna değil aynı zamanda çadır yaşamının barındırdığı risklerin ölümlere neden olduğuna, yakınlarını kaybetmenin yanı sıra ağır yaşam koşullarıyla mücadele etmek durumunda kalan Van halkının kentten göç etme dışında çare bulamadığına da tanıklık ettik” diye konuştu.

Van halkı kentin sorunlarını öz gücüyle çözmeye çalışıyor
Depremle yıkılan Van’ın bir başka üzüntüsüne daha tanıklık ettiklerini vurgulayan Kapan, depremin yaralarını sarmaya çalışan başta Belediye Başkanı Bekir Kaya olmak üzere ve tüm ilçe belediye başkanlarının tutuklanmasının ne vicdan duygusuyla ne de adalet duygusuyla açıklamanın mümkün olmadığını söyledi. “Bugün Van, halkın iradesiyle seçilmiş, tutuklanmış ve halkın sorunlarının çözümü için bedenini ölüme yatırmış Belediye Başkanı Bekir Kaya ve arkadaşları siyasal yargının afetine maruz kalmıştırlar” diyen Kapan, Van halkının kentin sorunlarını kendi öz gücüyle çözmeye çalıştığına işaret etti. Siyasi iktidarın depremin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen acil yapılması gerekenleri hala yapmadığının, konteyner kentlerden ve tamamlanamamış TOKİ konutlarından anlaşılmakta olduğuna dikkat çeken Kapan, bunun da Van’ın ikinci defa kışı çaresizlikle karşılamak zorunda kalacağını gösterdiğini belirtti.

Kamu yararı ilkesinden ayrılmayın
Van depremlerinin kamuoyunda "Kentsel Dönüşüm Yasası" olarak bilinen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” sayesinde popülizme malzeme edildiğini vurgulayan Kapan, “5 Ekim’de 33 ilde aynı anda başlatılan yıkımlarla ilgili bilinen tek şey Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Haziran ayında riskli alan ve riskli yapıların tespit çalışmalarının başlatılması için 81 il valiliği ve belediyeye bir genelge göndererek talimat verilmiş olmasıdır. Valilik ya da belediyelerin nasıl bir çalışma yaptığı, yıkımların hangi plan, veri ve önceliğe dayanılarak gerçekleştirildiği bir muammadır. Aynı yasa, yapı denetiminden muaf tutulan TOKİ’ye rezerv alanlarının belirlenmesi gibi önemli bir yetki daha vererek asıl amaçlananın ne olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Ülkemizin tüm kentleri adeta, Van ili özelinde jeolojik etüt çalışmaları tamamlanmaksızın inşaatlara başlayan ve hatta birçok inşaatını tamamlayan TOKİ’nin insafına terk edilmiştir.

Bu gerçekler, siyasi iktidara mesaj, kamuoyuna uyarı, bizlere ise sorumluluk bildirmektedir. Van depremlerinin birinci yıldönümünde, mesleki ve toplumsal sorumluluğumuz gereği, kentsel dönüşüm sürecini ‘oy kaybetme pahasına uygulayacağını’ ifade eden iktidara sesleniyoruz: Deprem tehdidiyle kentsel dönüşüm projelerini meşrulaştırmaktan vazgeçin. Olası depremlerin yol açacağı yıkımı önlenmek istiyorsanız, kentsel planlama ve uygulama süreçleri başlatın, dönüşüm alanlarını, sosyolojik ve çevresel değişkenleri ve bu bölgelerde yaşayanların ihtiyaçları göz önüne alarak belirleyin, rant yaratacak uygulamalardan kaçının ve kamu yararı ilkesinden ayrılmayın. Mühendislik mesleğini itibarsızlaştıracak ve meslek örgütlerini güçsüzleştirecek uygulamalardan vazgeçin” dedi.

Van’da 19 bin 518 hasarlı konut var
Kapan, Van depremin sonuçlarına ilişkin şu bilgileri açıkladı:

*Hasar tespitleri sonucu 162459 binada inceleme yapılmıştır, 147675 bina değerlendirmeye tabi tutulmuştur.

*Van genelinde (Van Merkez, Erciş, Edremit ve Bostaniçi) 72242 bina, konut, işyeri ve ahır yıkık ve ağır hasarlı olarak tespit edilmiştir. Bunun 28532 bina 33016 konut 8254 ahır 2440 işyeridir. Bugüne kadar yıkılan konut sayısı 8.500 civarındadır. Bunların büyük bir kısmını vatandaş kendi imkanlarıyla yıkmıştır, halen Van merkezde 19.518 tane ağır hasarlı konut var.

*Deprem sonrasında ekonomik destek sunulmamıştır, vergilerin ötelenmesi konusunda bir çalışma yapılmamıştır. Esnafa verilen KOSGEB kredileri büyük zorluklarla ve esnaf iflas etme aşamasına geldikten sonra bazılarına verilmiştir.

*Kentteki okulların büyük bir kısmı halen eğitim verecek düzeyde değillerdir, bazı okullar da güçlendirme çalışmaları daha yeni başlanmıştır, güçlendirme çalışmalarına başlananlar ise daha da bitirilmemiştir.

*Yaklaşık 17300 civarında TOKİ konutları yapılmıştır, 15430 konutun kuralları çekilmiştir ancak hiçbir konut oturulacak durumda değildirler. Yapılan incelemelerde bazı konutların iç kısımları daha bitmediği, ayrıca alt yapıları tamamlanmamış konutlar olduğu tespit edilmiştir.