soL (HABER MERKEZİ) Bitlis'in Tatvan ilçesine bağlı bir köyde yaşayan İbrahim Yalçınkaya, Van'da bulunan Özel Medical Park isimli hastane hakkında, kanser hastası eşini ve kendisini mağdur ettiği gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Yalçınkaya, eşinin hastalığının 2005 yılında teşhis edildiğini, İstanbul'da bulunan bir devlet hastanesine tedavi amacıyla başvurduklarında hekimlerin kendisine ve eşine, hastalığın operasyon yoluyla tedavisi açısından çok geç kalındığını söylediklerini belirtti.
Bitlis'e geri döndükten bir süre sonra, hastalığın doğal seyrinde ortaya çıkması beklenen ağrıların artması üzerine, eşini Van'daki Özel Medical Park Hastanesi'ne götürdüğünü söyleyen Yalçınkaya, orada kendilerine hastanın opere edileceğinin bildirildiğini anlattı. Devlet hastanesi hekimlerinin bu operasyonun riskli olduğunu ve yapılamayacağını söylediklerini aktarıldığı bilgisini veren hasta yakını, bunun Medical Park hastanesideki hekimlerce önemsenmediğini vurguladı.
Eşinin ameliyathaneye alındığını ama kanserin yayıldığının görülmesi üzerine cerrahların hiçbir şey yapmadan ameliyat bölgesini kapattığını anlatan Yalçınkaya, sonrasında "bu hasta için yapacak bir şey yok" denerek taburcu edildiklerini, ameliyatlı eşini eve geri götürebilmek için hastaneden ambulans istediğinde ise red cevabı ile karşı karşıya kaldığını söyledi.
Özel Van Medical Park Hastanesi'nde, kanser hastası olan eşine yapılmaması gereken bir ameliyat yapıldığı, ambulans desteği verilmediği ve sağlık güvencesi bulunmasına karşın kendisinden 300 YTL alındığı için hasta eşinin ve kendisinin mağdur olduğu gerekçesiyle, hastane hakkında suç duyurusunda bulunan İbrahim Yalçınkaya, "Tüm bunlardan dolayı hukuki mücadeleme devam edeceğim. Yetkilileri de bu hastanelerin yanlış uygulamalarından vazgeçmeleri için göreve çağırıyorum" dedi.
Özel Medical Park Hastanesi "hata yok" dedi.
Hastane Başhekimi Dr. İbrahim Altınkaynak, olay üzerine yaptığı açıklamada, "Laparaskopik cerrahiyle ameliyata alınan hastanın, vücuduna kanserin yayıldığını gören arkadaşımız, ameliyattan vazgeçmiş. Tıbbi açıdan yapılacak hiçbir şeyin olmadığını hasta yakınına söylemiş" dedi.
Ambulans verilmeyişine ilişkin ise, "hastanenin sadece bir ambulansının olduğu"nu ve bunu da çok acil durumlarda kullandıklarını söyledi. Başhekim, "Ambulansımızı, ancak bir üst hastaneye ya da çok kısa mesafeli sevklere gönderiyoruz. Çoklu ambulans sistemi 112 Acil Sağlık hizmetlerinde mevcut'' şeklinde konuştu.
Savunma ne kadar doğru?
Günümüzün teşhis olanaklarıyla, bir hastaya operasyon yapılıp yapılmaması konusunda karar verdirecek kriterlerin, operasyon masasında değil de öncesinde değerlendirilebildiği biliniyor. Özel hastane işletmeciliğinde yüksek maliyetli "gereksiz" operasyon konusunda sayısız örneğin yaşandığı ve karın bu yolla maksimize edildiği gözleniyor.
Özel hastanelerin kısa mesafe, acil ve yoğun bakım hastası sevkleri için dahi ambulanslarını vermedikleri, sadece bir ambulanslarının bulunduğu yönündeki gerekçenin her yerde öne sürüldüğü biliniyor. Kamu olanaklarından ambulans sevklerinde de yararlanmanın bir "kural"a dönüştüğü özel sektörde ambulans ücretleri fahiş denebilecek düzeylerde seyrediyor ve ücret ödeyemeyeceği belli olan hastalar için 112 ambulans sisteminin olanakları sağlık müdürlüklerince özel hastanelerin yararına sunuluyor.
Özel Medical Park hastanelerinin yükselişi
Tayyip Erdoğan'ın arkadaşı, AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Dr. Muharrem Usta ile başbakanın eşi Emine Erdoğan'ın hemşehrisi, Hedef Alliance ilaç dağıtım şirketinin sahibi Ethem Sancak'ın ortak olduğu Özel Medical Park hastanelerinin, hükümetin sağlıkta dönüşüm programından en çok fayda sağlayan özel hastane gruplarından biri olduğu biliniyor.
Grup çok hızlı bir yükselişle, son bir buçuk yılda, yarısı Anadolu'da olmak üzere 17 hastane kurdu. 2009 yılında hastane sayısını 30'a çıkarmayı ve Arnavutluk, Cezayir, Mısır gibi ülkelerde yatırım yapmayı planlıyor. Ortaklardan Ethem Sancak, özel hastanecilik alanında yapacakları yatırımların sadece Türkiye ile sınırlı kalmayacağını komşu ve çevre ülkelerin yanı sıra, kendi deyimiyle "Adriyatik'ten Çin'e kadar" olan coğrafyada da projelerinin süreceğini söylüyor.