Bugün yıkılmak istenen15 evin yanı sıra daha sonra yıkılması planlanan 325 gecekonduda oturan vatandaşlar hala yıkım ekiplerine karşı koymaya çalışıyor. Çevik kuvvet ekipleriyse mahalle sakinlerine gaz bombaları ve panzerlerle saldırıyor.
Mahalle sakinleri görüşme için gelen Ankara Büyükşehir Belediyesi görevlilerine “Size güvenmiyoruz” derken, daha önce açılan davanın kendilerinin lehine sonuçlanmasına rağmen belediyenin yıkım işlemlerine devam etmek istemesine tepki gösterdiler.
Evlerin bir kısmı yıkılırken, diğer evlerin yıkımına mahalle halkının gösterdiği direnç sonucu ara verildi.
Yapılan yıkımla ilgili görüştüğümüz Mahalle Muhtarı Ali Kahraman şunları söyledi:
Suriye’deki o teröristler devlet tarafından en güzel yerde ağırlanıyor ama buradaki masum halka bu şekilde zulmediliyor. Gazlarla, polislerle, panzerlerle, kadınlara el taciziyle, küfürlerle sabahtan beri milleti mahvettiler.
"95'ten beri aklınız nerede"
Kimse bizi muhatap almıyor. Yapılan resmen kanunsuzluk. Hiçbir karar yor.1995'te kamulaştırma yapılmış ancak kamulaştırma hükmü yerine getirilmemiş. 95’te kamulaştırma yaptıysanız biz evlere bedel ödemeden önce evleri yıksaydınız. Evlerin bu şekilde olmasına müsaade etmeseydiniz. Bu işin kamulaştırmayla alakası yok.
"Burada yaşayan hiç kimsenin düzenli bir işi yok"
"Biz burada oturmaya meraklı değiliz biz Belediye Başkanı’na şunu söyledik bize TOKi evlerinde yer tahsis edin bizde buradaki evleri gönül rahatlığı içerisinde yıkalım. Mamak’ın en mazlum insanları burada yaşıyor. Kimsenin düzenli sürekli işi yok.
Ben muhtarım kimse beni muhatap almıyor. Ben devletim yaparım diyor. Böyle bir işkence böyle bir vahşet dünyanın hiçbir yerinde yok. Bizim talebimiz buradaki insanların başını sokacakları bir ev. Buradaki insanlar sizden bedava bir şey istemiyor. Bedeli karşılığında istiyoruz. Ama bunu bile vermiyorlar"
Evleri yıkılan Mamaklılara destek olmak için gecekonduların bulunduğu yere gelen CHP Milletvekili ve Sosyalistlerin Meclisi Üyesi İlhan Cihaner de soL’a açıklamalarda bulundu.Cihaner şöyle konuştu:
"Burada şuanda halkın en temel haklarından olan barınma hakkına çok açık bir saldırı var.Sabahtan beri yapılanlar tek sözcükle açıklanabilir halk düşmanlığı. Belki de Ankara’nın en yoksul insanlarının yaşadığı yer yol açılacağı bahanesiyle, park yapılacağı bahanesiyle herhangi bir barınma yeri gösterilmeden, evlerin içerisinde hala eşyalar durduğu halde insanların oturduğu evlere saldırılmış, evler yıkılmaya başlanmış. Belediye ve yıkımı icra edenler bunun mahkeme kararına dayandığını, kamulaştırmaya dayandığını söylüyorlar ama gerçeği anlatmıyorlar. Çünkü 15-20 yıl önce yapılan kamulaştırmalar var. Mülkler el değiştirmiş. Üstelik belediyenin onayı ile el değiştirilmiş satışlar yapılmış. Şuan oturan insanların kamulaştırma yapıldığı zamanki insanlarla hiçbir ilgisi yok. Kaldı ki herhalde kaçak yapılara, kentin dokusunu bozacak yapılara müdahale edilmesi gerektiğinde en son yerin burası olması gerekiyor. Çünkü yıllardan beri insanlar burada oturuyor. Gecekondu olarak başlamış ama sonrasında belgeler verilmiş tapular alınmış. Hukuki bir kılıfla meşrulaştırmaya çalışıyorlar ama hiçbir hukuki gerekçe bugün burada yapılanlara haklılık kazandıramaz"
"Emperyalizmin maşalarına gösterilen şefkat Ege Mahallesi halkından esirgeniyor"
"Bir de polisin uyguladığı şiddet var. Yıkımla ilgisi olmayan iç mahallelere kadar polis girip hiçbir ayrım gözetmeden inanılmaz bir şekilde biber gazı kullanıyor. Gittik gördük oraları. Biber gazı atılan yerlerin yıkımla ilgisi yok. Buna direnen halka da niye direndin diye gözaltı yapmaya çalışıyorlar. Yani önce saldırıp sonra buna meşru olarak karşı koyan insanlara daha yüksek şiddet uyguluyorlar. Kabul edilebilir bir şey değil.
Bir de yurttaşlarla dalga geçer gibi otellerde yer ayıralım otellere çıkın diyorlar. Bu bile yaptıklarının ne kadar hukuksuz olduğunu gösteriyor. Yani sen haklıysan niye otelde yer vereceksin, bütün Ege Mahallesini mi otele yerleştireceksin? Yani isyancılara, teröristlere, emperyalizmin oyuncağı halindeki bir takım gruplara gösterdiği şefkati devlet Ege Mahallesi sakinlerinden esirgediği yetmiyormuş gibi bir de orantısız şiddet uyguluyor. Tekrar ediyorum barınma hakkı insanların en önemli en temel haklarından biridir ona yönelik bir saldırı var burada. Herkesin karşı durması gerekir"
"Hem rant elde etmeye, hem sosyolojik yapıya müdahale etmeye çalışıyorlar"
"Burada yol açılması, kamulaştırmanın yerine getirilmesi bunların hepsi bahane. Asıl gerekçe büyük bir rant var mahallenin içerisinde. Oradaki gençler söylediler bu civardaki arazileri hangi belediye başkanının oğlunun kapattığını. Bir ayırt edici unsur daha var bu mahalle için. Bu mahallenin sosyolojik yapısını da dağıtmaya çalışıyorlar. Yıllardan beri belli bir siyasi kimliği ile, direnişçi kimliği ile, demokratik kimliği ile bilinen bir mahalle. Bu durumunda mahallenin dağıtılmasının amaçlandığı anlaşılıyor. Yoksa devlet için bu insanların hemen yanı başındaki boşluklara kamuya ait ev yaptırılıp taşınması herhalde bir sorun teşkil etmese gerek. İşin bir de bu boyutu var"
(soL-Ankara)
