“Kışladağ altın madeni kapatılmalıdır!”

TMMOB’a bağlı dört meslek kuruluşu ortak bir basın açıklaması yaparak, alınan izinlerle ilgili açılan iptal davaları sonuçlanıncaya kadar Kışladağ altın madeninin kapatılmasını istedi.

TMMOB’a bağlı, Çevre Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Metalurji Mühendisleri Odası ortak bir basın açıklaması yaparak, Uşak’ta 2006 yılından bu yana faaliyet gösteren Kışladağ altın madeninin alınan izinlerle ilgili açılan iptal davaları sonuçlanıncaya kadar kapatılması gerektiğini söyledi.

TMMOB’a bağlı dört oda Uşak‘ın Eşme ve Ulubey İlçeleri sınırları arasında, 2006 yılından bu yana madencilik faaliyeti yürütülen Kanadalı Eldorado Gold Şirketi‘nin uzantısı olan TÜPRAG Şirketi‘ne ait Kışladağ Altın Madeni, alınan izinlerle ilgili açılan iptal davaları sonuçlanıncaya kadar kapatılmasını istedi.

“Köyler yok ediliyor, ağaçlar kesiliyor”
Odalar tarafından yapılan açıklamada, madenin faaliyete geçmesinden bu yana yaşanan kimi gelişmelere yer verildi: “Kışladağ Altın Madeni‘nin Mayıs 2006‘da deneme üretimine başlanmasından bir ay sonra Haziran ayı sonunda Eşme ve köylerinde 1.500 civarında insan siyanür zehirlenmesi şüphesiyle hastanelere başvurmuştu. Yaşanan felaketin ardından yetkililer, zehirlenmelerin kanalizasyon şebekesinden kaynaklandığını açıklamış ve olayın üstü örtülmeye çalışılmıştır. Bu olaydan sonra da değişik tarihlerde, yöredeki köylerde yaşayan insanlarda kitlesel rahatsızlanmalar olmuş ve madene yakın köylerde çok sayıda şüpheli havyan ölümleri gerçekleşmiştir.” Yapılan açıklamada, maden faaliyetleri için şu ana köylerin yok edildiği, 22.000 ağacın kesildiği ve işletme süresince 70 bin ton siyanür kullanılacağı hatırlatılırken, yaşanan hukuksal gelişmelere yer verildi.

“Davalar sürüyor”
TMMOB’a bağlı dört oda, yaptıkları ortak açıklamada, Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi‘nde açılan tazminat davasının önce reddedildiğini, daha sonra bu kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu belirtirken açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Yargıtay‘ın bozma kararı ile birlikte Eşme‘de 2006 yılı Haziran ayı sonunda yaşanan siyanür zehirlenmesi olayının üstünün örtülemeyeceği, yaşanan felaketin halen aydınlatılmayı beklediği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yargıtay kararında Savcılık tarafından yürütülen soruşturmada yapılan bilirkişi incelemesinde insan sağlığı üzerindeki etkilerin değerlendirilmediğinin altı çizilmiştir. TÜPRAG şirketinin Kışladağ Altın Madeni ile ilgili aldığı izinler hakkında açılan davalar devam etmektedir.”

“Sadece TÜPRAG sorumlu değil”
Yapılan açıklamada, madene yakın köylerdeki evlerde patlamalar nedeniyle çeşitli hasarlar oluştuğu ve özellikle son aylarda madende çalışan işçiler arasından ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmaya başladığı yönünde önemli duyumlar alındığı kaydedildi. TMMOB’a bağlı odalar, Yargıtay kararının ardından daha önce Savcılık tarafından verilen takipsizlik kararının yeniden ele alınmasının ve TÜPRAG yetkililerinin yargılanmasının gündeme gelebileceğini ifade ederken, açıklama şu sözlerle sürdü: “Bütün bu olasılıklar karşısında insan yaşamı söz konusu olduğundan risk almanın doğru olmadığını, bundan sonra yaşanacak en küçük sağlık sorunu nedeniyle sadece TÜPRAG şirketinin değil, kamu makamlarının da sorumluluğunun gündeme gelebileceğini belirtmek ihtiyacını duyuyoruz.”

“Sorumlulardan hesap sorarız”
TMMOB’a bağlı odalar, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararları dikkate alınarak Kışladağ Altın Madeni‘nin geleceği ile ilgili hukuksal belirsizlik ortadan kalkıncaya kadar tesisin faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini kaydederken, bu kararın kamuoyu vicdanını ve yöre yurttaşlarını rahatlatacak en doğru karar olacağına dikkat çekildi. Yapılan açıklama, “yaşanan ve bundan sonra yaşanacak her türlü felaketin sorumlularından her platformda hesap soracağımızın bilinmesini isteriz” sözleriyle sona erdi.
(soL-Haber Merkezi)