‘Kent kimliği yıkıma uğratılıyor’

Çevre Mühendisleri Odası yayınladığı bir raporda uygulanan politikalarla İstanbul’un kent kimliğinin yıkıma uğratıldığını kaydetti.

soL (İSTANBUL) Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolaysıyla İstanbul Çevre Durum raporunu yayınladı.

Dört ana başlık altında yayınlanan rapor kente dair uygulamaya konulan bir dizi projenin eksiklikleri ile yerel belediyeler ve büyükşehir belediyesinin plansız uygulamalarını genel bir bakış açısıyla değerlendiriyor, çözüm önerileri sunuyor. Raporda "Kentsel değil rantsal dönüşüm ve kente dair" başlığı altında yerleşim, ulaşım,gecekondu sorunu ve keyfi imar planı değişikliklerinin kentin yapısını, sosyal, ekonomik ve mimari açıdan bozucu bir etki yarattığı, kenti kimliksizleştirdiği kaydediliyor.

Yayınlanan raporda uygulamaların uzun erimli ve kapsamlı olmadığına dikkat çekilirken kent emekçilerinin koşullarının göz ardı edilerek edilerek emekçilerin kent dışına itildiği, İstanbul'daki konut fazlalığı dikkate alındığında üretilen konutların orta ve dar gelir gurubu yerine yüksek gelir gurubunun yatırım aracına dönüştürüldüğü vurgulanıyor. İthal mortgage sistemiyle yüksek gelir gurubunun elinde biriken konutların tüketiminin koşullarının yaratılmaya çalışılarak inşaat piyasasına geniş ve karlı bir alan açıldığı ifade edilen raporda bunun sonucu olarak mantar gibi türeyen beton yığınlarıyla emlak piyasası ve TOKİ aracılığıtla kentin sosyal ve kültürel kimliğinin yıkıma uğratıldığı belirtiliyor.

"Ormanlar sermayeye teslim"
2-B orman arazileri için çıkarılan orman affı yasasına da değinilen raporda, kent ormanlarının sermayenin ellerine teslim edildiğine dikkat çekilirken, yapılması planlanan üçüncü köprünün trafik sorunu doğuracağı ve orman arazilerinin ve su havzalarının yok edilmesine dönük bir girişim olduğunun teşhir edildiği belirtiliyor. Çözüm önerilerinin de sıralandığı raporda keyfi çıkarlara, politik yatırımlara göre değil kamusal ihtiyaçlara göre planlama ön plana çıkarılıyor.

Raporun diğer alt başlıklarından hava kirliliği, katı-tehlikeli atık sorunu ve enerji politikarı üzerine yapılan değerlendirmede uygulamadaki çağ dışı yöntemler, planlama ve denetim eksikliği, yerel yöneticilerin halkın ihtiyaçlarını göz ardı etmeleri ve keyfi bilimdışı uygulamalar insanların ve diğer canlıların yaşam alanlarında yaratılan tahribat üzerinde durulurken, çözümün halkın yararına, bilimsel, kamu yararı göz önüne alınarak uygulamaya konulacak bir kentle mümkün olduğuna işaret ediliyor.

Raporun tamamına http://www.cmo.org.tr/index.php/raporlar/1017-istanbulcdr2009 adresinden ulaşabilmek mümkün.