İzmir Valisi’nin su ‘gafı’

Arsenikli su tartışmalarına eklemlenen İzmir Valisi Cahit Kıraç, sudaki arsenik miktarının sınırın üstünde olduğunu görünce yerel yönetimin kolektif bir iş olduğunu unuttu.

soL (İZMİR) İzmir'de son üç haftadır gündeme oturan "arsenikli su" tartışmasına, İzmir Valiliği de eklendi. İzmir Valisi Cahit Kıraç, konunun gündeme gelmesinden sonra çeşitli bölgelerden alınan su numunelerinin İzmir Hıfzıssıhha Bölge Müdürlüğü, Ankara Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü ve İZSU laboratuarlarında incelendiğini söyledi. Vali Cahit Kıraç "yapılan tahlillerin sonucunda, sudaki arsenik miktarının eşik değerinin üzerinde olduğunu tespit ettik" dedi.

Valinin üzerine düşen "kontrol"
Büyükşehir Belediyesi'ne yüksek çıkan arsenik değerleriyle ilgili gerekli tedbirlerin alınması konusunda uyarıda bulunduklarını söyleyen Vali Kıraç, uygun periyotlarla bu tahlillerin yapılacağını ve elde edilecek tahlil sonuçlarının, düzenli aralıklarla Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na ve kamuoyuna açıklanacağını söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan su dağıtım şebeke haritası istenildiğini belirten Vali Cahit Kıraç, Sağlık Bakanlığı'nca İzmir'deki tüm belediyelere gönderilen, "İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik" gereği, İzmir'deki belediyelerden içme ve kullanma sularının kimyasal ve fiziksel analizi olarak 21 parametreden oluşan ölçüm değerlerini de bizzat kendinin inceleyeceğini söyledi.

Yerel yönetim kolektif bir iştir
Çiğli, Bayraklı ve Bornova'dan alınan bazı numunelerde, sudaki arsenik miktarının yönetmelikte belirtilen eşik değerinin üzerinde olduğunun tespiti üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 20 Haziran tarihli yazısı ile anılan yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca ek süre verilmesi talep ettiğini söyleyen Kıraç, bu talebin değerlendirilmek üzere Sağlık Bakanlığı'na gönderildiğini açıkladı. Tartışmaların kendi müdahalesi ile durulacağını düşünen Vali, konu ile ilgili yapılan tedbirsizliğin yerel yönetimlerin ortak sorunu olduğu ve büyükşehir belediyesi kadar kendisinin de sorumluluğunda olduğunu hâlâ anlamamış olacak ki belediyeyi tek taraflı sorumlu tutabiliyor.

İnsan hayatı sudan ucuz
Gereken donanıma sahip olmadan, sorunlara gündelik çözüm üreten yerel yönetimler, kullanıma soktukları kaynaklar ile tüm yurtta insan hayatını tehlikeye atıyor.

Herhangi bir su kaynağının şehir suyuna verilmesinden önce pek çok çalışma yapılması gerkiyor. Öncelikle de doğru kaynağı bulmak gerekiyor. Bulunan kaynağın doğruluğu iki şekilde kontrol edilebiliyor. Kaynak, kamunun kullanımına uygun mu? Kamunun kullanımı kaynağa zarar verecek mi?

Yerel yönetimlerin su hizmetini gereğince yerine getiremeyişleri ya da şebeke ile suyun kullanıcıya sağlıkla ulaştırılamaması, suyun kullanıcı tarafından (endüstride, tarımda, evsel amaçlı kullanımda) doğru ve optimum kullanılamayışı, suya olan talebin giderek artmasına neden oluyor.