Gökçek Ankaragücü’den ne istiyor?

"Geçme muhannetin köprüsünden, koy sel aparsın seni”

Fuzuli

Yüz yıllık tarihinde Ankaragücü taraftarını yaralayan çok şey oldu. Belki de en önemlisi darbeci Kenan Evren tarafından yasayla birinci lige çıkarılmasıydı. Ya şimdi olanlar…

Melih Gökçek’in Ankaragücü’nden ne istediğini anlamak için öncelikle Ankaragücü’nde neler olduğundan söz etmek lazım. Özellikle son yıllarda transferler konusunda Ankaragücü’nde işleyen mekanizma birçok insan için hayli düşündürücüdür. Örneğin Mısır’dan bir futbolcuyu cep harçlığını ödemek koşuluyla transfer eden kulüp, bu transferi kamuoyuna yüzbinlerce dolarlık rakamlarla duyurmaktadır. Arada kalan tutar ise kulüp yöneticilerinin cebine girmektedir. Bir tür kara para aklama mekanizması gibi işleyen bu sistemle, son yıllarda Ankaragücü 40-50 oyuncu transfer etmiş, hiçbirini oynatmayıp birkaç ay içerisinde geri göndermiş ve sorulduğunda ise “yanlış transfer” deyip konuyu kapatmıştır.

Ankaragücü kulübünün taraftar profili de Melih Gökçek açısından siyasal hedeflerine ulaşmak amacıyla kullanılabilecek durumdadır. Genel olarak Türkiye’de sağ siyasetin garip bir karışımını ifade eden Ankaragücü tribünleri, MHP’den BBP’ye, faşistinden cemaatçisine ve lümpenine kadar birçok farklı tipolojiyi barındırmaktadır. Gökçek’in oylarını en çok artırdığı dönemin hem sağın ortak temsilcisi olarak kendisini pazarladığı, hem de sola fiziki ve psikolojik korku saldığı dönemler olduğunu hatırlarsak, kulüple birlikte tribünü de ele geçirmeye çalışmasının nedeni ortaya çıkar. Gökçek bu yolla hem Ankaragücü’nün transfer yolsuzluklarıyla şimdiye kadar Cemal Aydın’ın cebine aktarılan kaynakları kontrol altına almayı, hem de tribünleri kendi siyasal amaçları için kullanmayı hesap etmektedir. Peki tribünler bu konuda sıkıntı çıkarır mı? Ankaragücü taraftarı kendisine beş lira fazla veren herkes için bağırır. Gökçek için de sıkıntı ancak buradan çıkar. Tıpkı bir gün Gökçek’ten daha fazlasını veren birinin de çıkabileceği gibi…

Gökçek konuyla ilgili televizyon programlarından birinde federasyonun siyasal bir tutum aldığını, problemlerin siyasal olduğunu söyledi. Konunun en açık ifadesi de buydu. Cümlesini toparlamaya çalışsa da, gerçekten de konunun ve sorunun bir boyutu da AKP koalisyonun içerisindeki dengelerdi. Bu hafta Galatasaray galibiyetinin ardından Gökçek’in “goller federasyona atıldı” açıklaması da bu çatışmanın ifadesidir. Konuyla ilgili olanların bildiği gibi bu federasyonun Tayyip’in federasyonu olduğu açıktır, dolayısıyla Gökçek ile Tayyip arasındaki koalisyonun bozulması ihtimali çok uzak sayılmamalıdır. Koalisyon bozulduğunda kapatılmış olan alanların daha da önem kazanması ise kesindir.

Dolayısıyla olanın bitenin tozu dumanı arasında pek görülmeyen gerçekleri tekrar tekrar hatırlatmakta fayda vardır. Gökçek’in Ankaragücü sevdası cebine indireceği milyarlarla, Ankara halkının üzerinde terör estirsin diye donatılmış tribünleriyle, AKP koalisyonu içerisinde sağlam yerler kapma ve mevcut yerleri sağlamlaştırmak niyetiyle yakından ilgilidir. Yoksa ne Gökçek Ankara’dan şampiyon çıkaracaktır, ne de Ankaragücü Gökçek sayesinde ihya olacaktır…
(soL - M.U.)