Beyoğlu'na bir AKP yüzsüzlüğü anıtı

AKP ülkede güzel olan her şeye saldırıyor, ancak bazı icraatları gerçekten pes dedirtiyor. İstanbul’un tarihi olarak en önemli semtlerinden Beyoğlu’na dikilen demir ve beton yığını Demirören AVM, giderek arşa yükseliyor. Bu çirkinlik abidesine AKP izin veriyor.

İstanbul’un en güzel ve tarihi semtlerinden Beyoğlu’nun en bilinen caddesi olan İstiklal Caddesi’nde bir dram yaşanıyor. Ağa Camii’nin yanında uzun süredir devam etmekte olan inşaatla yükselen alışveriş merkezi, inşaatı kapatan kamuflajı geçince, devasa bir beton ve demir yığınının etrafındaki tüm binalardan daha yükseğe çıktığı görüldü.

Ancak yasalara göre Demirören Alışveriş Merkezi, yasalara tamamen aykırı. Radikal gazetesinin gündeme getirdiği binayla ilgili olarak Mimarlar Odası eski başkanlarından Oktay Ekinci “Kente karşı büyük bir suç işleniyor. 2863 sayılı kültür varlıklarını koruma yasası gayet açık: Bir bina, eğer yanında ya da karşısında kültür varlığı olarak tescillenmiş bir yapı varsa, yüksekliği onun saçak kotunu geçemez” diyor. Oysa bina, yanındaki Serkıl Doryan binasının boyunu çoktan geçmiş durumda.

2004 yılında 1 No’lu Koruma Kurulu’nun “Yanındaki tarihi bina Serkil Doryan’ın saçak kotu uzunluğunda olabilir” kısıtlamasıyla izin verdiği Demirören Alışveriş Merkezi inşaatı, aradan geçen sürede önce tadilat kararlarıyla yandaki binaları içine aldı, daha sonra uzadıkça uzadı.

"Savcılar el atmalı"
Durum mimarları isyan etme noktasına getirdi. Beyoğlu’nun herhangi bir sit alanı olmadığını, oradaki yapılarının yüzde 80’inin korunması gereken kültür varlığı olarak tescillendiğini, ayrıca sokakları ve caddelerinin de kentsel bir sit alanı olduğunu hatırlatan Oktay Ekinci, savcıları, Kültür Bakanlığı’nı, İçişleri Bakanlığı’nı derhal göreve çağırarak şunları söyledi: “Yasaya göre Yenileme Kurulu da 2863 sayılı koruma yasasına göre karar vermek zorundadır. Dolayısıyla Yenileme Kurulu’nun orada bu yüksekliğe izin verme yetkisi yoktur. Eğer bu katlar kaçak yapılıyorsa, onaylanan projeye aykırıysa Beyoğlu Belediyesi acilen inşaatı durdurup yıkım yaparak eski haline getirmelidir. Ayrıca savcıların sorumlular hakkında soruşturma açması gerekir. Eğer kaçak değilse, hem yenileme kurulu hem de belediyeden izinli yapılıyorsa izin verenler hakkında derhal soruşturma açılmalıdır. Yenileme kurulu üyeleri için Kültür Bakanlığı, belediye için de İçişleri Bakanlığı soruşturma yapar.”

Mimarlar Odası İstanbul Şube yöneticisi Mücella Yapıcı, “Demirören AVM büyük bir rezillik. Orada olanlar, Emek Sineması ya da Tarlabaşı, Fener, Balat gibi kentsel dönüşüm alanlarında olacakların ilk uygulaması. Kentsel dönüşüm alanlarıyla ilgili projeler Yenileme Kurulu’ndan gizli kapaklı geçiriliyor. Yenileme Kurulu, suç işliyor aslında. Normalde ellerine gelen projelerin, en azından onaylanacak olanların Mimarlar Odası’na iletilmesi gerekiyor. Sağ olsun oradaki mimar temsilci de bizi bilgilendirmiyor” yorumunda bulundu.

Adım adım kitabına uydurma
Radikal’deki habere göre Demirören AVM’nin bu yüksekliğe çıkması süreci şöyle yaşandı:

18 Ekim 2004: İstanbul 1 No’lu Koruma Kurulu, inşaatın yüksekliğinin, hemen yanı başındaki Serkil Doryan’ın saçak kotunda olabileceğine hükmetti. 20 Şubat 2007: Demirören AVM’nin bulunduğu alan, bakanlar kurulu kararıyla yenileme alanı olarak belirlendi ve yetki 1 No’lu Koruma Kurulu’ndan İstanbul Yenileme Alanları Koruma Kurulu’na geçti. 14 Kasım 2008: Yenileme Kurulu Demirören binasının cephe ve yüksekliğinin, hemen yanı başındaki tescilli binayla uyumlu olmadığına hükmetti. 20 Eylül 2010: Aynı kurul, yapılan cephe revizyonunu onayladı.

Beyoğlu’nun tüm havasını değiştirecek
İstiklal Caddesi üzerine yapılacak bu dev alışveriş merkezinin tek sıkıntısı, yüksekliği değil. Birincisi, bir kültür ve sanat merkezi olarak ağırladığı çok çeşitli insan tipolojisiyle Beyoğlu için AVM, bambaşka bir kültürel yapıyı temsil ediyor. Kentin dönüştürülmesine direnen birçok kültür ve sanat kurumuna merkez olan Beyoğlu’na dikilecek AVM, temsil ettiği yeni tüketim kültürüyle semtin havasını değiştirecek.

Bir diğer önemli sıkıntı, Beyoğlu’nun tarihi yapısına tamamen aykırı binaların dikiliyor olması. Beyoğlu’nun giderek ticarileşmesi, zaten caddenin tarihi dokusu büyük oranda zedelenmişti. Eski binalarıyla etkileyici bir cadde olan İstiklal’deki abartılı renk ve ışıklı dükkan tabelaları, caddenin havasını bozmuştu. Şimdiki binalar ise bunun çok daha ötesinde bir tahribat yaratacak. Beyoğlu’nun tarihi taş binalarının aralarında, demir ve beton yığınları dikilecek.

Yine bir başka sorun, dev AVM’nin getireceği insan ve araç trafiğini İstiklal Caddesi’nin nasıl kaldıracağı. AVM’nin aynındaki Atıf Yılmaz Sokak, halihazırda dahi tek arabanın geçebildiği genişliğiyle insanların yürümekte zorlandıkları bir sokak. AVM’ye araç trafiğinin akacağı Tarlabaşı Caddesi ise zaten yoğun trafikle sık sık kilitlenen bir cadde.

Demirören AVM’nin hemen yan tarafındaki Serkl Doryan binasının da, büyük tartışma yaratan Emek Sineması’nın kapatılıp alışveriş merkezi yapılması planı da düşünüldüğünde, bu iki dev alışveriş merkezinin İstiklal açısından büyük bir yıkım etkisi yapması olası. Emek Sineması’nın kapatılıp yıkılması meselesinde de AKP’li yetkililerin sayısız ayak oyunuyla halkı kandırdıkları ortaya çıkmıştı.

(soL - Haber Merkezi)