Okullarının imam hatip olmasına karşı Pazar günü kitlesel bir eylem düzenleyen, dün ise okulun açılışını boykot eden Ankara Batıkent’teki Kardelen İlköğretim Okulu velileri imam hatip dayatmasına karşı mücadeleye devam ediyor.
Okullarının imam hatip ortaokulu olmasına karşı mücadele eden velilerden eski Okul Aile Birliği Başkanı Gül Akgül’le içerisinde oldukları mücadele sürecine ilişkin konuştuk.
Okulunuzun bir bölümünün imam hatip okuluna dönüştürülmesini bir veli olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu çok hızlı alınmış bir karar, öncelikle onu söyleyeyim. Okulun açılmasının son haftasında verilmiş bir karar. Bu zaten bizde endişelere neden oldu. Yani okul mevcudumuzun çok yüksek olması, sınıfların kalabalık olması, bunlar bizi hep endişelendiren şeyler. Ve biz kesinlikle okulumuzda imam hatip sınıflar açılmasını istemiyoruz.
Okulunun bir bölümünün imam hatip olmasının çocuklarınızın eğitimi açısından ne gibi sıkıntılar doğuracağını düşünüyorsunuz?
Okul fiziki olarak iki blok halinde ama okulun bahçe alanı dar. Sınıf sayılarımız 35-40’ın üzerinde. Ortaokullarda bu daha fazla, 45’e kadar çıkan sınırlarımız var. Artı çocukların arasında sürtüşmelere neden olacağına inanıyorum ben. Bu yaş grubu çocuklar birbirlerini kısa sürede etkileyebiliyorlar, tartışma çıkartabiliyorlar. Ben inanıyorum bu kesinlikle olacak, yarın oradaki çocuklar bizim çocuklarımıza başımız açık olduğu için dinsiz diyecekler, benim çocuğum da başka bir şekilde onun çocuğunu rencide edecek. Aralarında sürtüşmeler olacak. Genelde veliler çocukların arasındaki sürtüşmelere dahil oluyor. Bu sefer veliler arasında sürtüşmeler olacak. Bunun olmasını kesinlikle istemiyoruz. Sanki özellikle bu sürtüşme ortamı yaratılıyor.
Camideki hocalarımız tutup kayıt yaptırmak için anonslar yapıyorlar. Zaten bunu istemiyoruz. 18 çocuk için bir sınıf açıldı, benim çocuğum 35-40 kişilik sınıfta okuyacak. Bunun neresi eşitlik, neresi hak. Bu yaştaki çocuğa “eğer siz dini bilgi almak istiyorsanız daha rahat sınıflarda ders göreceksiniz, istemiyorsanız sıkışık sınıflarda ders göreceksiniz” deniliyor. Ben böyle anlıyorum.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittiğinizde binanın sadece bir bölümünün imam hatip olacağı söylendi. Bu söyleneni inandırıcı buluyor musunuz?
Önce İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden randevu alınmıştı, bizi İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yönlendirdiler. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görüştüğümüzde talep olduğunu ve bu talebi karşılamak için de iki sınıf ayrıldığını söylediler. Ama okul idaresi üç sınıf açtı şu anda. Talep olduğu sürece de çocukların orada imam hatip ortaokuluna kayıtlarının yapılacağını, geçici süreyle aldıklarını, binanın olmadığını ama bina alındığında ya da kiralanınca veya okul yapıldığında bu çocukların kendi okullarına taşınacağı söylenildi. Yani ben buna açıkçası kesinlikle inanmıyorum. Türkiye’de bunun çok örneğini yaşıyoruz. Böyle olacak deniliyor, tepkiler durdurulmaya çalışılıyor, ama daha sonra bir bakıyorsunuz ki sabah okuluna gittiğinde okulun imam hatip olduğunu gören bir sürü insanlar var. Ve çocuklarını taşımak zorunda kalan veliler var. Yani inandırıcı bulmuyorum.
Bize 2 sınıf açıldı denilmişti, yani 10 Eylül Pazartesi öğrendiğimizde 2 sınıf açıldı denilmişti. Ama biz okul idaresiyle görüşme yaptığımızda bize 3 sınıf hazırlandığı söylenildi. Bunun üstüne çıkmayacağı söylenildi ama iki sınıftan üç sınıf oldu. Yani kayıt arttığında yarın bir gün 200’ün-300’ün üzerinde bir kayıt olduğunda “biz sınıf açamayacağız” diye idarecinin böyle bir yetkisi olduğunu sanmıyorum. Burada kayıt yapılıyor. Bunun artabileceğini de düşünüyorum. Çünkü şu an sadece imam hatip kayıtları açık, nakilleri açık. Ama diğer okulların kayıtları kapalı, imam hatiplerde böyle bir sıkıntı yok, kayıt yapılabiliyor.
Bir imza kampanyası başlatınız, Batıkent halkından yeterince destek görebiliyor musunuz?
Biz çok az veli bu olayı duyduğumuzda imza kampanyası başlatmıştık. Pazartesi günü duyduk, Salı günü 4800 imza topladık. Çarşamba günü bu imzaları İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne verdik. Ama biz bu kampanyaya sürekli devam ettik. Yani hiç ara vermedik, devam ettik. Ciddi anlamda bizi destekliyor insanlar, özellikle okul velileri destekliyor. Çünkü okulumuzun zaten bazı sıkıntıları var, onlar çözülmeden bir de üzerine bu sıkıntı eklenmesi velilerin tepkisine neden oluyor. 5. Sınıfa geçen çocuklar bir anda ortaokul öğrencisi oldular, veliler zaten bunun sıkıntısını yaşadılar. Onun şokunu atlatmadan bir de böyle bir şey gelmesi ciddi anlamda sıkıntı yarattı.
Artı okulumuz senelerdir tam gün olduğu için öğle yemek saatlerinde problemler yaşıyor Evden yemekler taşıyor, çocuklar sağlıklı beslensin diye, yemekleri sınıflarda yediriyoruz, senelerdir dile getiriyoruz yemek salonu açılsın diye ama bu isteğimiz yerine getirilmiyor ama tutup üç sınıfı üç gün içinde açabildiler.
Yaklaşık 42 derslik bulunan okulumuzda okulun temizliğiyle ilgilenen bir tane milli eğitim elemanı yok. Biz okul aile birliği aracılığıyla toplanan bağışlarla hizmetli tutmak zorunda kaldık. Burada okulun ne gibi ihtiyacı, eksikliği var bunu konuşmaktan öte okulda imam hatip sınıfları açılmasını konuşuyoruz. Bizim sıkıntılarımız bunlar dile getirilmiyor ama pat diye bize başka sıkıntılar getiriyorlar.
Bugüne kadar neler yaptınız, hukuki yollara da başvuracak mısınız?
10 Eylül’den beri sürekli veliler olarak dışarıdayız. Stantlar kuruyoruz imza topluyoruz. Bununla ilgili Eğitim Sen’den özellikle çok destek oluyoruz. Onlar bize ne yapmamız gerektiği konusunda yardımcı oluyorlar. Çünkü biz bu işi hiç yapmayan insanlarız. Böyle bir şeye ilk defa tepki gösteren velileriz. Çok kararlıyız bu işi sonuna kadar götüreceğiz ve dava sürecimizi başlatmak üzereyiz şu anda avukatlar bize yardımcı oluyor.
Batıkent halkından olumlu tepkiler aldık. Özellikle veliler, bize ciddi anlamda yardımcı oldular. Bizlere uğrayıp desteklerini gösterdiler. Gelemeyen çalışan velilerimiz de bize telefonlarla destek oluyorlar, imza toplayarak destek oluyorlar. Gerçekten inanılmaz destek alıyoruz, hiç bu kadar beklemiyorduk.
Okulunuzun imam hatibe dönüştürülmesinin yanı sıra 4+4+4 düzenlemesine neden karşı çıkıyorsunuz?
4+4+4’e çıkmayan insanlar bizim şu an yaşadığımızı görsünler. Ben önümüzdeki hafta okullar açıldıktan sonra bir sürü velinin -Batıkent için demiyorum, başka illerde de- sıkıntılarının olacağını, sınıfların taşınacağına inanıyorum. İkincisi din eğitimini yaşının kesinlikle uygun olmayan bir yaş olduğunu düşünüyorum. O yaştaki çocuklar zaten din dersi alıyor. Ama o kadar yoğun bir şekilde din eğitimi verilmesini düşünemiyorum ben. Yani böyle bir şey niye dayattırıyorlar, bunun sonuçlarını ne olacağı konusunda şu an önümüzü pek göremiyoruz.
Ama bunun yerine daha modern eğitim verilmesi, laboratuvarlar açılması, çocukların müziğe, spora yönlendirilmesi gibi konularda çalışmalar olması gerektiğini düşünüyorum.
Okulunuz için vermekte olduğunuz mücadelenin yanı sıra ülke genelinde de 4+4+4’e karşı mücadele veriliyor. Bu konuda AKP’ye geri adım attırılabileceğini düşünüyor musunuz?
Ben geri adım atacağını düşünüyorum. Okulların açılma sürecindeki sıkıntılar insanlarda tepkilere neden olacak. Yani bunu düşünmeden destekleyen insanların da bir şekilde etkileneceklerine ve düşüneceklerine, tepkinin artacağına inanıyorum.
(soL - Ankara)