Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bize sormuş: 'Sen kimsin ya?'

Erdoğan'ın Ada halkına yönelik "‘Adamıza el dokundurtmayız. El sürdürmeyiz. Yassıada bizimdir’ yazmış. Sen kimsin ya?" sözlerine Heybeliada Forumu'ndan yanıt geldi.

(soL - Haber Merkezi) Erdoğan Ada halkına "Sen kimsin ya?" diye seslenirken, Adalılardan yanıt geldi: "Kimsiniz diye sormayın, unutmayın, çünkü biz unutmayacağız! Biz ODTÜ'de ormanda yaşamaya davet ettiğiniz öğrencilerden, Tuzluçayır'da gecekondululardan, Antakya'da direnişçilerden, 1 Eylül'de İstanbul kıyılarında el ele tutuşan barış gönüllülerinden, ForumFest müzisyenlerinden biriyiz."

Heybeliada Forumu'nun açıklaması şöyle:

"Yassıada ile ilgili bir proje hazırlıyoruz. Hemen hemen bitti. Adını Yassıada’nın Sivriada’nın Demokrasi ve Özgürlükler Adası koyduk. Bir grup gitmiş o mahkemenin olduğu salona ‘Adının Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ olmasını istiyoruz diye yazmış. Bir ayrı grup da ‘Adamıza el dokundurtmayız. El sürdürmeyiz. Yassıada bizimdir’ yazmış. Sen kimsin ya?" Recep Tayyip Erdoğan, 18 Eylül 2013

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bize sormuş: "Sen kimsin ya?"

Ne cüretle “Adamıza el sürdürmeyiz, Yassıda bizimdir, Adalar bizimdir!” diyorsunuz, “Siz kimsiniz?” diye sormuş! Artık nezaket beklemiyoruz ama biraz daha kibarca sorulmasını isterdik, fakat önemli değil, yine de cevap veriyoruz…

Biz Adalar'da yaşayan İstanbullularız. Burada çok çok eski zamanlardan beri yaşayanlarımız da var, yeni gelenlerimiz de. Ordu'dan, Tokat'tan, Yozgat'tan, Erzincan'dan, Dersim'den, Van'dan kalkıp gelenlerimiz de var, yüzlerce yıldır burada yaşayanlar da. Motorcusu, faytoncusu, pazarcısı, fırını, kasabı, ayakkabıcısı, öğretmeni, kadını, erkeği, çocuğu var. Biz varız, biz Adalarda yaşıyoruz!

Biz ekonomik gerekçeler bahane edilerek hastaneleri kapatılan, acil servis hizmeti bile verilmeyen Adalarda ölümle burun buruna yaşayanlarız. Biz, belki de dünyanın en pahalı ulaşım ücretleriyle bir taraftan soyduğunuz, bir taraftan da iskelelerde saatlerce vapur beklemeye mahkum ettiğiniz, geceleri adalarına hapsettiğiniz Adalılarız. Bir adadan diğerine geçmek için bile ücret ödeyen İstanbullularız biz! Hatırladınız mı? Biz yollarında yürümek için bile haraç ödenen, orman işletmelerinin dağıttığı ihalelerle kıyıları yağmalandığı için para ödemeden denize bile girilemeyen dünyanın en tuhaf adalarının sakinleriyiz! Halkı iktidar partisine oy vermediği için üvey evlat muamelesine maruz bırakılan, tarihi ve kültürel dokusu yapılaşmanın, ticarileşmenin baskısı altında yok edilen, ormanları yakılan, hayvanları katledilen Adalarda yaşıyoruz. Evet biz, her şeye rağmen Adalarda yaşıyor ve mücadele ediyoruz!

Yassıada ve Sivriada'nın yağmaya açılmasına, hazır olduğunuzu söylediğiniz projelerle yerle bir edilmesine de biz karşı çıktık! Adama, mahalleme, ormanıma, denizime, bedenime dokunma diye seslenenler bizlerdik. Sesimizi duymanıza sevindik! Çünkü Adalarımızı TOKİ'lerinize, inşaat şirketlerinize, "Adalar için iyi şeyler yapıyoruz" diye diye yağmacılarla ortaklık peşinde koşanların, onlara göz yumanların, Adaları dolduran rant avcılarının insafına terk etmeyeceğiz!

Evet, onlar bizdik! Yassıada'da darbe döneminin karanlık hatıralarıyla dolu bir mahkeme salonunda büyük bir forum yaparak Gezi Parkı'nın özgürlük, demokrasi ve dayanışma rüzgarını oraya taşıyanlar bizdik. “Burası artık Özgürlük ve Demokrasi Adası” olsun diyenler de, "Sivriada ve Yassıada Bizimdir" diyenler de bizdik! Biz orada konuştuk, şarkı söyledik, sevgilimizin elini tuttuk, dostumuzun gözünün içine baktık, slogan attık devletlerden ve silahlarından, zenginlerden ve yalanlarından uzakta Yassıada'nın yamaçlarında kekik topladık, Sivriada'da böğürtlen yedik, dans ettik!
Yassıada ve Sivriada'yla ilgili hazırladığınız yağma projelerinizle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Çünkü biz Adalarla ilgili olarak gündeme gelen tüm projelerde söz ve karar hakkı istiyoruz!

Kimsiniz diye sormayın, unutmayın, çünkü biz unutmayacağız! Biz ODTÜ'de ormanda yaşamaya davet ettiğiniz öğrencilerden, Tuzluçayır'da gecekondululardan, Antakya'da direnişçilerden, 1 Eylül'de İstanbul kıyılarında el ele tutuşan barış gönüllülerinden, ForumFest müzisyenlerinden biriyiz.

Biz Kuzey Ormanları’nda kesmeye çalıştığınız bir ağaç, Sivriada’da yoketmeye çalıştığınız bir böğürtlen çalısı, Yassıada’da bir çalıkuşuyuz. Biz Ankara'da Ethem Sarısülük, Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz, Diyarbakır'da Medeni Yıldırım, Antakya'da Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ve Ahmet Atakan'ız…

Unutmayın, çünkü biz unutmayacağız, bizi unutmanıza izin vermeyeceğiz!