Arsenikli su kriz yarattı

Arsenikli su tartışmasına İzmir Valisi Cahit Kıraç da eklendi. Vali Cahit Kıraç dün kamu kurumlarına gönderdiği genelge ile arsenik oranı yüksek olan şebeke suyunun içme ve gıdayla ilgili işlerde kullanılmaması gerektiğini söyledi.

soL (İzmir) İzmir Büyükşehir Belediyesi daha önce arsenik oranı yüksek diye kapattığı kuyuları, küresel ısınmayı gerekçe göstererek geçtiğimiz günlerde tekrar kullanıma soktu. Konu ile ilgili açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, Aralık ayına kadar musluklarda standardın üzerinde arsenikli su akacağını, bu yüzden musluklardan akan suyun içilmemesi, yemeklerde kullanılmaması gerektiğini söylemişti. Tartışmalara İzmir Valisi Cahit Kıraç da eklendi ve bir genelgeyle kamu kurumlarında musluk suyunun kullanılmasını yasakladı.

Yaz aylarında tartışılmaya başlanan ve uzun süre İzmirlilerin gündemine oturan, ardından da CHP ve AKP arasında yerel seçimler öncesi sözlü düelloya dönen arsenikli su tartışması gündemden hiç düşmemişti. İzmir'in dört bir yanına üzerinde Aziz Kocaoğlu'nun resminin yanı sıra "İzmir'in 30 yıllık su ihtiyacını karşıladık" sloganının yazılı olduğu afişlere rağmen İzmir kuyularında bulunan su bitti. Kentin su ihtiyacını karşılanması için İzmir Büyükşehir Belediyesi normalin üç katı arsenik bulunduran kuyuları kullanıma açtı.

Vali "suyu kullanmayın" dedi
İzmir Valisi Cahit Kıraç, su sıkıntısını önlemek amacıyla, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanıma açılan Sarıkız ve Göksu kuyularındaki arsenik değerlerinin yüksek çıkması üzerine bir genelge yayınladı. Kamu kuruluşlarına gönderilen genelgede "Sağlık Bakanlığı'nca 17.02.2005 tarihinde yayınlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmeliğe göre şehir şebeke içme ve kullanma sularındaki arsenik oranı 10 mikrogram/litre üzerinde olmaması gerekmektedir. Ancak ilimizde seyreden aşırı kuraklık nedeniyle barajlardaki su seviyesi çok azalmış bulunmaktadır. Su sıkıntısını önlemek amacıyla, Büyükşehir Belediyesince arsenik oranları yüksek çıkan Sarıkız ve Göksu kuyuları yeniden devreye alınmıştır. Bu kuyuların yeniden devreye alınması sonucu şehir şebeke suyunda arsenik oranı önceki kritik bölgelerde yeniden yükselmeye başlamıştır. En son alınan tahlil sonuçlarına göre Karşıyaka, Menemen, Çiğli, Bornova ilçelerinde arsenik oranı 20 mikrogram/litre düzeylerine çıkmıştır. İlimizde seyreden kuraklığın devamı halinde bu değerlerin daha da yükseleceği beklenmektedir. Bu nedenle öncelikli olarak daha önce arsenik değerleri yüksek olduğu belirlenen bölgeler olmak üzere arsenikli suyun kullanılmasında titiz olunması gerekmektedir. Özellikle toplu nüfusun bulunduğu okul, hastane, kışla, öğrenci yurtları gibi yerler ile gıda üretimi yapan işletmelerde, yemek fabrikası ve lokantalarda arsenikli su içilmemeli-üretimde kullanılmamalıdır. Valiliğimizce şehir şebeke suyunun periyodik tetkiklerinin yaptırılmasına devam edilecektir. Alınan sonuçlar eskiden olduğu gibi, yine Valiliğimizce kamuoyuna duyurulacaktır. Arsenikli suyun içilmemesi ile gıda bileşeni olarak kullanılmaması konusunda gerekli önlemlerin alınmasını rica ederim" denildi.

Su kuyrukları uzadı
İzmir Büyükşehir Belediyesi bir süredir devam eden su kesintilerini sona erdirmek için kuyuları açınca kesinti yüzünden şikâyet eden İzmirliler bu sefer de arsenikli su verilmesi nedeniyle "su telaşına" düştü. Musluk suyunu "içme" ve "yemek pişirmede" kullanmamaları uyarısı yapılan İzmirliler, belediyenin kaynak suyu satış istasyonları ve damacana su satışı yapan bayiler önünde uzun kuyruklar oluşturdu.

Karşıyaka ve Bornova'da şebeke suyundaki arsenik oranının, normal değerin üstünde çıkması yüzünden su satışları artan İZBETON şirketine ait su satış istasyonlarına başka ilçelerden de yoğun talep gelmeye başladı. Oluşan uzun kuyruklarda su sırasının gelmesi için geceden kuyruğa girilmesi gerekiyor.

"Su'dan ucuz" diye bir şey kalmadı
Arsenikli suyun İzmirlilere faturası da ağır oldu. Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZBETON şirketi, Karşıyaka'da Lunapark ve Bahriye Üçok, Bornova'da ise Çamkıran, Migros ve Peterson Köşkü çevresindeki istasyonlarında kaynak suyunun litresini 5 YKr'den satarken su firmaları da 19 litrelik damacana suyu 3,5 ile 6 YTL arasında satıyor. İzmirliler eskiden bir ay için ödedikleri su ücretiyle ancak 2-3 damacana su alabildiklerini bu durumun bütçelerini daha da zorladığını dile getirdi. Öte yandan şehrin dört bir yanına İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan afişlerde "suda indirim, 13 tona kadar olan aylık su tüketiminizde suyun tonu sadece 10 yeni kuruş" yazarken suyun artık yemek ve içmek için kesinlikle kullanılmayacağının söylenmesi bu nasıl indirim sorusunu akla getiriyor.