AB’ciler öğrencilerin yüzüne bakamadı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde, İnsanca Yaşam Derneği’nin düzenlediği “Empati Toplantıları-1 Avrupa Birliği ve Türkiye” konulu konferans, öğrenciler tarafından protesto edildi.

soL (Çanakkale) İnsanca Yaşam Derneği'nin düzenlediği ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde yapılan, Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Ali Bayramoğlu'nun yönettiği, "Empati Toplantıları-1 Avrupa Birliği ve Türkiye" konferansına, Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç, Star gazetesi başyazarı Mehmet Altan ve TBMM Eski Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu katıldı.

"AB, benim için anlamlı bir modeldir"
Açılış konuşmasını yapan Ali Bayramoğlu, Türkiye ve Avrupa ilişkilerinin ilk olarak Tanzimat Dönemi'nde başladığını ve AB süreciyle tamamlanacağını söyleyerek "Avrupa Birliği çokkültürlü toplumsal bir dokuyu, çoğulcu bir siyaseti ifade eden modeldir. Bu benim için anlamlı ve Türkiye'nin değişmesine yardım edecek bir modeldir" dedi.

"AB'yi din ve kültür birliği olarak görmüyorum"
"İslami düşüncenin toplumla buluşmasına katkıda bulunan önemli bir sosyolog" olarak sunulan Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç, AB'ye müracaat etmenin asıl sebebinin güvenlik olduğunu iddia ederek, "Türkiye asla demokrasiden çıkamaz, çünkü NATO'ya üyedir" dedi.

NATO'ya üye olma sebebinin de, Stalin'in Boğazlar üzerinde etkin olmak istemesinden kaynaklandığını belirten Bulaç, AB'yi din ve kültür birliği olarak görmediğini söyleyerek, AB'nin ülkedeki bazı aksaklıkları gidereceğini söyledi.

Bulaç, Türkiye demokrasisini "üçüncü sınıf bir demokrasi" olarak tanımlayarak, "çok partili demokratik ve parlamenter bir rejimle yönetilmekte, fakat idari ve politik statüde, resmi kültürü totaliter bir zemine oturmaktadır. Ortadoğu'daki ülkeler ise otoriter rejimlerle yönetilmekte, fakat politik kültürleri demokrasiye en yakın noktada bulunmaktadır" dedi. Ali Bulaç, Avrupa Birliği'ne girişte Kürtlerin durumuyla ilgili bazı görüşlerini de dile getirdi. "Avrupa Birliği'nde kültürel hakları sağlayacak bir formasyon olması bakımından, Kürtlerle ilgili bu husus desteklenmesi gereken bir süreçtir. Ancak buna PKK açısından baktığımızda, Avrupa Birliği bireysel haklara önem verip grup haklarını önemsemediği için öyle çok savunulacak bir proje de değildir. Nitekim Kürt aydınları, özellikle PKK ile Kürt halkı arasında Avrupa Birliği konusunda bir fikir ayrılığı vardır."

Ali Bulaç'ın konuşmasından sonra soru sormak isteyen bir öğrenciye "soruları konuşmaların sonunda yazılı olarak alacağız" cevabı verilince, salon bir anda karıştı. Çanakkale'nin emperyalizmin yenildiği ilk toprak olduğunu dile getiren bir grup öğrenci, sloganlar atarak salondan ayrıldı.

Ali Bayramoğlu, "buradaki konuşmacılar Türkiye'nin en iyi fikir insanlarıdır. Bu insanların neden AB'ye girmek istediğini öğrenmek de, sorular sormaktan daha faydalıdır" diyerek, sözü "islami düşüncenin en iyi savunucularından biri" övgüleriyle Mehmet Bekaroğlu'na bıraktı.

"Biz yapamadık AB yapar"
Mehmet Bekaroğlu, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye "güvenlik, onuru kırılmadan karnını doyurma, düşüncelerini hiçbir baskıya maruz kalmadan açıklayabilme" gibi yenilikler getireceğini iddia ederek "Türkiye'nin sorunları protesto etmekle, bayrak sallamakla çözülmez. Hâlâ üniversitelere arkadaşlarımız türbanlarıyla giremiyor. Devlet bürokrasisiyle sivil arasında ciddi problemler var. Biz kendimizi geliştiremiyoruz. Bu yüzden AB sürecine geldik" dedi.

Mehmet Altan'dan provokasyon iddiası
Konuşmasına, konferansı protesto eden öğrencilere göndermelerle başlayan Mehmet Altan, "bu provokatif şeylerden vazgeçip sakin sakin daha nitelikli bir şekilde birbirlerini dinlemeleri tavsiye ederim" dedi.

"AB'ye girersek rögar kapakları kapalı olacak"mış
Ülkemizdeki insanların yaşam koşullarının kötü olduğunu söyleyen Mehmet Altan, "eğer Türkiye Cumhuriyeti, insanlarına, AB'nin standartlarının üzerinde bir hizmet verebiliyor olsaydı, bunun için uğraşmazdık. Örneğin iki yıl önce açık unutulan bir rögar kapağı yüzünden küçücük bir yavruyu kaybettik. Avrupa Birliği'ne girdiğimizde bu tip olaylar yaşanmayacak" dedi.

Sorulara sansür
Konferansın soru-cevap kısmına gelindiğinde, salonun küçüklüğüne rağmen soruların kağıtlara yazılması istendi. Bir öğrencinin "sansür mü uygulayacaksınız?" eleştirisine alaycı bir tavırla cevap veren Ali Bayramoğlu, soruların okunacağı sözünü verdi.

"AB'ye karşı gelmek ahlaki bir sorun"
Kendisine sorulan sorulara cevap veren Ali Bulaç "siz halkımızın AB'ye sıcak baktığını söylüyorsunuz ama istatisliklerde bu AB'ye girmek isteyenlerin oranı oldukça düşük" sorusu üzerine, yapılan son anketlerde bu oranın yüzde 60'ın üzerinde olduğunu, halkın bir isteyip bir istemediği için oranların fark ettiğini ve önceden isteyenlerin sonradan vazgeçmesini de ahlaki bir sorun olarak gördüğünü söyledi.

'Biz sizin öfkenizden korkmayız'
Mehmet Altan soruların imzasız olduğunu, bizim halkımızın adını yazarak soru sormaya cesaret edemediğini söylemesi üzerine tepki gösteren öğrenciler, "sorularımızı yazmamızı istediniz. Bizim size açıkça soru sormaktan bir çekincemiz yok. Siz yüzümüze bakmaya mı utanıyorsunuz? Yoksa gözlerimizdeki öfkeden mi korktunuz?" demesi üzerine salon tekrar karıştı. "Biz sizin öfkenizden korkmayız" diyen Ali Bayramoğlu, "hayatınızda kaç toplantıya katıldınız! Toplantı adabından haberdar mısınız!" diye hakaret ederek, öğrencilerin salonu terk etmesini istedi. Bayramoğlu'na "biz bu üniversitenin öğrencileriyiz. Bizi kendi okulumuzdan kovamazsınız. Bize hakaret edemezsiniz. Hiçbir yere gitmiyoruz. Asıl siz terk edin okulumuzu, AB politikalarınızı alıp gidin" diye cevap veren öğrenciler, güvenlik görevlileri tarafından dışarı çıkarıldı.

Kapı önünde okul yönetiminden görevlilerle konuşmaya çalışan öğrenciler, polis kameraları tarafından kaydedildi.