Yüzlerce milyon dolarlık AVM’nin inşaatında geçtiğimiz mart ayında büyük ihmaller sonucunda işçilerin kaldığı çadırda çıkan yangın sonucu 11 işçinin hayatını kaybettiği AVM kapısında oluşan uzun kuyruklarla ve “büyük bir organizasyon” ile açıldı.
soL Gazetesi’nin haberine göre, 250’den fazla mağazanın yer aldığı, 100 bin metrekarelik kiralanabilir alanı ve 4 bin araç kapasiteli otoparkı olan büyük alış veriş merkezi 220 milyon avroluk bir değere sahip.
Ece Türkiye tarafından Beylikdüzü-Esenyurt bölgesindeki AVM inşaatında çalışan işçiler, insanlık dışı bir alanda çadırlarda kalırken, büyük bir denetimsizlik sonucunda ölüme gönderilmişlerdi. Van, Ordu ve Sivas’tan gelen yaklaşık 300 işçinin kaldığı, insanlık dışı koşullara sahip olan şantiyede işçiler 15’er kişilik çadırlarda kalıyorlardı.
Başlangıcından bu yana tek bir denetimin dahi yapılmadığının öğrenildiği inşaatın her bir bölümü için ayrı ayrı taşeron firmaların kullanıldığını ortaya çıkmıştı. Buna göre çamur içindeki alanda çadırlarda kalan işçilerin tamamı KALDEM adlı taşeron firma bünyesinde çalıştırılıyordu. Aynı bölgede bulunan ve prefabrik evlerde kalan işçiler ise, DESAT adlı taşeron firmada çalıştırılıyordu.
Yani iki taşeron firmadan birisinin işçilerine konteynır sağlanırken, inşaatın demir ve kalıp işlerinde çalışan KALDEM taşeronun işçilerine bir konteynır dahi verilmemişti. Gelen ölümlerin tamamı da işte bu çamur içindeki çadırlarda gerçekleşmişti.
Büyük bir vahşet sonucunda hayatını kaybeden işçilerin bağlı olduğu KALDEM adlı taşeron şirketin, faciayı öğrenir öğrenmez, işçilerin sigorta girişini yaptırdığı ortaya çıkmıştı.
Patronlar değil, işçiler yargılanıyor
Yapı Denetim Firması: “Denetleme mahallimizde bir sorun yok.” Esenyurt Belediyesi: “Sorumluluk bizde değil." Çalışma Bakanlığı: “Cevap veremeyiz” dediği ve hiçbir denetimin yapılmaması, gerekli tedbirlerin alınmaması sonucu işçilerin adeta ölüme sürüklendiği olayda patronlar değil, işçiler yargılanıyor.
Yangınla ilgili savcılık, 13 sanık hakkında ‘yangın öngörüldüğü halde önlem almadıkları’ için ‘bilinçli taksir sonucu birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ iddiası ve 23 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşma 13 Temmuz 2012 tarihinde beşi tutuklu 11 sanık ile görüldü. İşçilerden Seyfettin Topal, Ahmet Keskin, İsa Topal, Hakkı Yağal, Barış Kıyak ve Abdurrahman Demir’in aileleri, duruşmada şikayetçi olduklarını bildirdi. Duruşmada ifade veren sanıklar yaptıkları savunmada sorumluluk kabul etmezken, KALDEM taşeron firmasının sahibi Abdullah Altun, yangının kundaklama olduğunu iddia etti.
Büyük ihmaller işçileri ölüme götürdü
İddianamede yer alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 29 Mart tarihli raporunda, çadırların sağlık ve güvenlik açısından uygun olmadığı, çadırların üzerini örtmek için kullanılan polyester malzemenin ateşe dayanıksız olduğu ortaya çıktı.
Rapora göre, kullanılan kötü malzeme yangının yayılmasını hızlandırdı, zehirleyici ve boğucu gazların oluşmasına neden oldu. Enerji dağıtım tesislerinin yangın ve patlama riski yaratmayacak şekilde işletilmesi gerekiyordu. Çadırda topraklama hattı yoktu. Kablolar bantlarla sarılıydı. Bir elektrik mühendisi ya da uzmanı tarafından denetlenmemişti. Çadırda yeterince seyyar yangın söndürme cihazı konmamıştı. Yangını haber veren alarm sistemi yoktu.
Söz konusu büyük ihmaller sonucunda 11 taşeron işçisinin yanarak can verdi. Olayın ardından herkes sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmıştı.
Aileler AVM önünde olacak
Diri diri yanarak can veren 11 taşeron işçinin aileleri bugün AVM önünde toplanarak saat 12.30’da yaşananları protesto edecekler. Sorumluların bulunmasını ve bir daha böyle üzücü olayların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını, denetimlerin yapılmasını talep eden aileler bu olayın peşini bırakmayacaklarını dile getirdi.