TMMOB 2. Kadın Kurultayı’nın İstanbul Yereli toplandı

TMMOB 41. Dönem Olağanüstü Genel Kurulu’nda karar altına alınan 2. Kadın Kurultayının İstanbul Yereli 29 Mayıs 2011 tarihinde İSMMMO Hizmet ve Kültür Binası’nda gerçekleştirildi.

İstanbul Yerel Kurultayı Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Kadına Yönelik Şiddet, Kapitalizm ve Kadınlar, TMMOB’de Kadın Örgütlenmesi ana başlıklarında yapıldı.

Kurultay’ın sonuç bildirgesinde şöyle denildi:

- Mühendis, mimar, şehir plancısı kadınların mesleki eğitimleri, sorunlarını azaltmamakta iş yaşamına başka boyutlar katmaktadır. İş yerlerinde aynı eğitim ve aynı sorumlulukları taşıdıkları erkek meslektaşlarına göre daha düşük ücretlerle çalıştırılmakta, işten çıkarılacaklar listesinde ise ön sıralarda yerleri hep hazırdır. Hamile olmak, artık işe yaramaz eleman olmak anlamına gelmektedir. Cinsiyet ayırımcılığı iş ilanlarında dayatılmakta, erkek mühendis arayan ilanlarla yoluna ket vurulmaktadır.

- TMMOB üyelerinin % 20’sinden fazlasının kadın olmasına karşın, 2008 tarihli çalışmanın elimizdeki verilerine göre, yönetici kadroların cinsiyete göre dağılımı %7 kadın ve %93 erkektir.

- Kadının ayrımcılığa uğramasının temelinde, yaşamının belirli dönemlerinde doğurganlık, çocuk bakımı, adet dönemleri gibi artı değer üretme oranının düşmesi, ayrımcılığın ekonomik temelini oluşturmaktadır. Bu konuda verilecek mücadele, bu ayrımcılığın ekonomik, kültürel ve sosyal ortamını oluşturan sisteme karşı yürütülen kadın mücadelesinin bir bileşeni olmak ve bunu politik mücadelenin her alanına taşımak olmalıdır.

- Son 7 yılda kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. Kadın cinayetleri münferit olmadığı için politiktir ve işte bu nedenle tüm kadınlar, kadın cinayetlerinde taraftır. Kaybettiğimiz meslektaşımız Hülya Yolcubal’ın suç duyurusunun gereğini yapıp göz göre göre gelen cinayeti engelleyemeyen kurumlar “güzel mimara 8 aşk kurşunu” vb başlıklarla cinayetleri magazinleştirerek haberleştiren medya ve katilleri tahrik indirimiyle ödüllendiren, cesaretlendiren yargı suç ortağıdır. Başta kendi meslek odalarımız olmak üzere, demokratik kitle ve meslek örgütlerinde kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin örgüt içi hukuklara yansıtılarak, işler ve işlevsel bir yaşam anlayışına dönüşmesini talep ediyoruz.

- Ulusal İstihdam Strateji Raporu ile “istihdam üzerindeki mali yüklerin öngörülebilir ve rekabet edebilir bir düzeye çekilmesi” amacıyla gündeme taşınan, “Esnek Çalışma”, “Bölgesel asgari ücret” gibi saldırılar zamanlama açısından bekletilmektedir.

- TMMOB çalışma yaşamı içerisindeki cinsiyet ayrımcılığının sonuçlarından biri olan kadınlar ve erkekler arasındaki ücret farklılıklarının engellenmesi ve “eşdeğer işe eşit ücret” talebinin hayata geçirilmesi için diğer emek örgütleriyle birlikte mücadele etmelidir. Dilek Gürer, mecliste sermayenin çıkarları doğrultusunda, torba yasa görüşülürken, güvenlik önlemleri alınmadığı için, İvedik OSB’de iş cinayetinde can verenler arasında. Makine mühendisi, kadın meslektaşımızın anısını mücadelemizde yaşatacağız.

- TMMOB içerisinde sürekliliği olan bir kadın örgütlenmesine ihtiyaç vardır.

- Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın yerine “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”nın kurulma planı ile kadın hareketinin mücadelesi geriletilmeye çalışılıyor. Bu değişiklik planı ile kadın erkek eşitliğini sağlamakla görevli tek genel müdürlük olan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü bu yeni bakanlığın altında yer alıyor ve kadın erkek eşitliğini sağlamakla yükümlü bir kurum değil, taşrada yardım dağıtma örgütü haline getiriliyor.

12 Eylül anayasasından kurtularak, yapılacak yeni anayasada ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engeller ve seçim barajı kaldırılmalıdır. Anayasanın 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde 'Devlet, kadın erkek arasında fiili eşitliği sağlamakla yükümlüdür' hükmü açıkça yazılmalı. Aynı maddeye 'cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılık yapılamayacağı' kuralı, medeni hal, yaş ve engellilik konuları da eklenmelidir. Yeni anayasada dinin siyasallaşması ve sosyal yaşamda belirleyici olmasına karşı önlemler alınmalıdır. TMMOB’li kadınlar olarak bu talepleri karşılamayan anayasa önerilerini kamu yararını gözeterek reddediyoruz.

Kadınlar mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı mesleğini yürütürken, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması ve yaşanabilir bir çevre için, bu değerlerin tahribine yönelik tüm politika ve projeleri reddeder.

(soL-Kadın)