SES'li kadınlar: 'Emekçi kadınların eşit, özgür ve insanca yaşayacağı bir ülke istiyoruz!'

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü sebebiyle İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray şubesi bir basın açıklaması düzenledi.

Yapılan açıklamada, hayatın tüm alanlarının kadınlara kapatıldığı, ayrımcılığın şiddetin ve tacizin meşrulaştığı politikaların yaygınlaştığına dikkat çekildi.

Artan şiddetin öncelikli hedefinin kadınlar olduğunun ifade edildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye kadın erkek eşitliğinde 135 ülke arasında sondan dokuzuncu sıradadır. Sağlığın özelleştirilmesi politikalarıyla bozulan sağlık ortamında, sağlık çalışanlarına yönelik fiziksel duygusal şiddet artarken bu şiddetin hedefi, öncelikle kadın emekçileri oluyor. 2012 8 Mart’ında hükümetin "şiddeti bitirecek yasa” olarak lanse ettiği, ama kadın örgütlerinin önerdiği bir çok önemli maddeyi kırparak kuşa çevirdiği yasayı, hiçbir yaraya derman olamayacak haliyle bir hediye olarak, bir lütuf olarak sunmaya çalışırken, kadının uğradığı şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün daha da artıyor.

Evde ve işte çifte sömürü yaşarken aşırı iş yükü-angarya çalışma ile çalışma koşullarımız her geçen gün kötüleşiyor. Kadın ve anne olmak, performans düşüklüğü gerekçesi olarak görülüyor. İşten atılmalarda ilk sırayı kadınlar alıyor. Ancak bu kader değil! Biz hayatın her alanında söz hakkı, emekçi kadınların eşit insanca-özgür-barış içinde yaşayacağı bir ülke istiyoruz! Değiştirmek ve dönüştürmek için, emekçi kadınları mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”


Basın açıklaması sırasında muayene olmaya gelen bir kadının sözleri ise kadınların mücadele etmeleri gereken koşulları bir kez daha gözler öne serdi. Kadın hasta sesini herkese duyurmak istediğini söyleyerek, kocası tarafından uğradığı şiddeti anlattı. Adının Gülfidan Kandemir olduğunu açıklayan kadın hasta şunları söyledi:

"Ben Gülfidan Kandemir, kocamdan gördüğüm şiddet sonucu özürlü raporu verdiler bana, çocuklarımı aldılar benden ve göstermiyorlar, sürekli tehdit ediyorlar. Ailem beni okutmadı böyle bir insanla evlendirdi benim suçum neydi diyorum? Benim suçum her gün yemek yapmakmış. Yaptığım yemekleri beğenmemesiymiş. Kafama vura vura, kafamı yastığa koyamaz oldum. Ama ben yılmıyorum sizlerde yılmayın, bu duruma karşı koyun.”

Öte yandan, sağlık ve sosyal hizmet emekçileri tarafından yapılan eylemde “ 8 Mart kadınlar için resmi tatil olsun”, “Kadınlar kuluçka makinesi değil” dövizleri dikkat çekti.

(soL- İstanbul)