Nükleere karşı anneler yola çıkıyor

Nükleer enerji ve gelecek nesiller temelinde kurulan Nükleere Karşı Anneler İnisiyatifi, gelecek kuşakların yaşam haklarına duyarlı kadın ve annelerle nükleersiz bir gelecek yaratmak için yola çıkıyor.

Farklı yaş ve meslek gruplarından 8 kadının bir araya geldiği Nükleere Karşı Anneler İnisiyatifi, Türkiye genelinde duyarlılık yaratma faaliyetleri yürütüyor. İnisiyatifin üyeleri arasında Onkolog Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, Gazeteci-Editör Oya Ayman, Radyocu - Yazar Ayça Şen, Matematik Mühendisi Deniz Çalışkan, Sinoplu aktivist Hale Oğuz, Danışman Nilüfer Arıak, Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Figen Doran ve çevreci Pınar Aksoğan yer alıyor.

"Üç maymunu oynamıyoruz"
“Çernobil ve Fukuşima'nın ardından yaşananlara karşı kim üç maymunu oynayabilir ki?” diyen Oya Ayman, ne kendi oğlunun ne de dünyadaki diğer çocukların nükleer gibi kirli teknolojiler yüzünden acı çekmesini ve bedel ödemesini istemediği için bu girişimde yer aldığını ifade ediyor. Çernobil'in ardından yaşadıklarını anlatan Sinoplu aktivist Hale Oğuz ise, “Sinop'tan sıklıkla gittiğim köyümde domatesler, salatalıklar üzerlerine kaynar su dökülmüş gibi yanmıştı. Kısa bir ayrılıktan sonra 1992'de görevle tekrar Sinop'a döndüğümde etrafıma bakarken hiç görmediğim kadar engelli çocuk gördüm” diyerek yeni Çernobiller'in ve Fukuşimalar'ın olmaması için mücadele edeceğini vurguluyor.

Son nükleer facia: Fukuşima
Nükleer santrallerden sızan radyasyon en fazla anne karnındakileri, bebekleri ve çocukları etkiliyor.

Japonya’da meydana gelen deprem sonrası yaşanan nükleer facianın yansımaları ise sürmeye devam ediyor. Fukuşima'da yaşanan nükleer felaket, kulaksız bir tavşanın doğmasına sebep oldu. Hayvan, radyasyon nedeniyle boşaltılması gereken alanın 30 kilometre yakınında bulundu. Başbakan Erdoğan'ın “Evimizde tüp gaz var, nükleer santralle aynı şeydir” şeklinde ifade ettiği nükleer anlayışı ise Mersin Akkuyu'da kurulmak istenen nükleer santralle yeni facialara gebe olmaya hazırlanıyor.

(soL - Kadın)