Kadın mühendisler madende tercih edilmiyor

Kadınlara karşı pozitif ayrımcılık dillere pelesenk oladursun, eğitimli kadınların istihdamında pek çok sorunun yanında, hala hurafeler başrolde. Özellikle kadın mühendisler, madende “uğursuzluk getirir” inancıyla, işveren tarafından tercih edilmiyor.

Kadınlar için en uygun mesleklerden olduğu düşünülen örneğin öğretmenliği seçmeyen pek çokları için, üniversiteden mezun olup da mesleğe atıldıklarında ciddi sorunlar başlıyor. Hele de bu kadınlar “elinin hamuruyla erkek işine” karışmışlarsa, geri hizmetlerde ve hatta mesleklerinin dışında işlerde istihdam ediliyorlar.

Evinin kadını, ofisin mühendisi olan kadın maden mühendisleri!
Özellikle de maden mühendisliği söz konusuysa, kadınlar ya bürolarda ya da madenlerin yer üstündeki işlerinde görevlendiriliyorlar. Maden Mühendisleri Odası yönetim kurulu başkanı Mehmet Torun “ ‘Madenlerde kadınlar uğursuz kabul edilir, o yüzden kadın maden mühendislerine sıcak bakılmaz’ anlayışı kırsal kesimdeki bazı işletmelerde maalesef hala hakimdir” diyerek konuyu özetliyor.

Biz bu kadınları bu fakülteye neden aldık?
“Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği”ne göre madenlerde işçi statüsünde çalışamayan kadınlar, mühendislik hizmetlerinde de işverenler tarafından tercih edilmiyor. Maden Mühendisleri Odası’na kayıtlı 1463 kadın maden mühendisinden, çalışan 453’ü, genellikle madenlerin yer üstündeki işlerinde görevlendiriliyor. Yılda ortalama 80 kadının maden mühendisi olarak mezun olduğu ülkemizde, bunların yaklaşık yüzde 30’ u işgücüne katılabiliyor. Torun’a göre bu durumun en önemli sebebi “…şantiye ve ocak koşullarının kadınlara göre düzenlenmiş olmaması, kadın için duş, soyunma odası gibi eksiklerin bulunması. Ayrıca, zor arazi şartları, maden işletmelerinin genellikle kırsal kesimlerde olması, yatırımların az oluşu, aile durumu, anneliği veya anne olma olasılığı, ev ile ilgili sorumlulukları nedeniyle işi aksatacağı ön yargısı, erkekler kadar etkin olamayacağı düşüncesi ve ücret azlığı”.

Zaten eşit değiliz madende hiç değiliz!
Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğine göre, ihtisas ve meslek öğrenimi veren okulları bitirip bu işi meslek edinmiş kadınlar, ihtisas ve mesleklerine uygun ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabiliyor. Ancak, Torun’ un söylediği gibi sadece kırsal kesimdeki işletmelerin sahipleri değil, kentteki bazı maden işletmecileri de kadın maden mühendisi istihdam etmekten yana olmuyor. Yeraltı çalışma koşullarının fiziki gücü de beraberinde getirmesi, ocakların bulunduğu coğrafi şartların zorluğu ve işçilerin tutumu gibi nedenlerle kadın mühendis istemeyen işletme sahipleri, hurafelere dayanarak asıl yapmaları gerekenleri gizliyor. Maden kazalarını kader olarak gören başbakanın ve zorlu şartları bahane eden işverenlerin tersine, kadın mühendislerin yeraltında gerekli şartlar yerine getirilirse erkek işçiler kadar verimli ve sağlıklı koşullarda çalışabilecekleri ise açık bir gerçek. “Madende kadın uğursuzluk getirir” demek, olsa olsa kaderci zihniyetin eksiklerine kılıf bulma çabasıyla sarıldığı bir sebep olabilir.

Uğursuzluk kadında mı yükümlülüklerini yerine getirmeyen hükümet ve işverende mi?
TTK Genel Müdürlüğü’ nün istatistiklerine göre, kömür ocaklarında 1955-2009 arasında meydana gelen iş kazalarında 2 bin 687 işçi öldü, 326 bin 321 işçi yaralandı. Son iki buçuk yılda ise 182 işçi öldü. 24 ülkenin onaylayıp yürürlüğe soktuğu Uluslararası Çalışma Örgütü’ nün (ILO) 176 numaralı “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi”ni hala imzalamayan hükümetin bu ölümlerdeki payı sanırız kadın maden mühendislerinin uğursuzluklarından fazladır.

Peki, AKP hükümeti neden bu sözleşmeyi imzalayıp yürürlüğe sokmuyor?
Çünkü sözleşme maden işletmesi sahiplerine ve hükümetlere önemli sorumluluklar yüklüyor. Öncelikle işverenlere, kazaları önlemek için her türlü önlemi alma, işçileri bilgilendirme ve eğitme yükümlülüğü getiriyor. Kaza sonrasında yapılacak sağlık ve kurtarma müdahalelerinin kalitesinin de yüksek olması işverenin sorumluluğunda. İşverenler, güvenli çalışma sistemleri tasarlamak, kaza riskleriyle ilgili işçileri bilgilendirmek ve kaza olduğunda gerekli tıbbi yardıma ulaşmalarını sağlamak zorunda. Sözleşme, hükümetlere teknik kılavuzların hazırlanması, denetimlerin düzenlenmesi ve kazaların etkili soruşturulması gibi yükümlülükler getiriyor.

Bu nedenle, maden kazalarını “kader”, kadın maden mühendislerini “uğursuz” olarak niteleyen zihniyetin ise bu sözleşmeyi imzalaması zor görünüyor.

(soL - Kadın)