'İzdivaç Bakanı' Fatma Şahin

<strong>AKP iktidarının “izdivaç” konusuna kafa yoran Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, boşanmaların artmasına çare olarak çiftlere terapi ve ombudsmanlık hizmeti sunacaklarını söylerken, aynı hassasiyeti kadınların yaşam hakkı için göstermiyor.</strong>

Katıldığı bir televizyon programında her yıl 100-120bin çiftin boşandığını ifade eden Bakan Şahin, AKP iktidarının evlendirme ve çocuk sahibi etme konusundaki yoğun çabasını gözler önüne seriyor. Aynı Fatma Şahin, Aralık ayında düzenlenen bir konferansta , "güçlü ailenin güçlü milleti oluşturacağını", bunun için ailenin yapısının nasıl güçlendirileceğini esas aldıklarını, Türkiye'nin "araştırmalara göre, boşanmalarda ve aile birliğinde en güçlü ülke" olduğunu söylemişti.

Kadın yok aile var
Geçtiğimiz yıl Haziran ayında Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı, hükümete verilen KHK yetkisiyle hızlıca değiştirilmiş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na dönüştürülmüştü. AKP’nin kadına bakışını niteler biçimde bakanlıktaki “kadın” ifadesi çıkarılmış, dolaylı olaraksa kadınlar yalnızca aile içinde sorun yaşadığında bu bakanlığın sorumluluğuna dahil edilmişti. Kadınların eğitim haklarına erişim, çalışma hayatına ve siyasal yaşama katılım konusunda maruz kaldıkları ayrımcılık, eşleri olmayan kimseler tarafından uğradıkları şiddet “bakanlığın sorunu” olmaktan çıkarılmıştı.

Gaziantep milletvekili olan Fatma Şahin, 2001 yılında Gaziantep’te AKP’nin kurucuları arasında yer aldı. O dönemde AKP Gaziantep İl Başkanı Ökkeş Eruslu, Fatma Şahin’e “ya anam bacım, ne işin var senin bu kalabalığın içinde, git işine gücüne bak” demişti. Siyaseti sevdiğini söyleyen Şahin ise, üst üste 3. kez Gaziantep milletvekili seçildi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı görevine getirildiği günden bu yana, AKP’nin istediği inisiyatifsiz, kadını erkeğin tamamlayıcısı olarak gören, kadın varlığını dinsel kodlarla tanımlamaktan çekinmeyen anlayışa uygun bir profil çizmişti.

Başbakan Erdoğan’ın kürtajı bir cinayet olarak tanımlayan, doğrudan kadın bedenini ve aklını hedef alan açıklamalarından sonra da “bilim ve akıl ne diyorsa o yapılmalı, ama çocuk ve kariyer alternatif değil” diyen Şahin, yine başbakanın dayatmaya varan “en az üç çocuk” çağrısına da, “Türkiye nüfusunun yaşlanmaya başladığı,bu söylemin muhafazakar bir erkek anlayışı değil, bilimsel bir yaklaşım olduğunu” söyleyerek destek çıkmıştı.

Evlenmeden olmuyor
“Feminizmden bugüne kadar kimse fayda görmemiştir bundan sonra da görmeyecektir” sözleriyle feminist olmadığını itinayla belirten Şahin, tecavüze uğradığı için aile meclisi kararı ile öldürülen kadınlardan “kirletilen kadın” biçiminde söz etmişti.

Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı'nın kapsamını düzenleyen maddeden "yakın ilişki içinde yaşayanlar" ifadesinin çıkartılmasına karşı çıkan kadın örgütlerine “yakın ilişki kavramı muğlak” yanıtı veren Fatma Şahin, “diziler nikahsız yaşamayı normalleştiriyor” açıklamasıyla da yakın ilişkiyi muğlak değil ama yasak gördüğünü de göstermişti.

Medyada sıklıkla boy gösteren Bakan Şahin, her konuda açıklama yapmaktan da geri durmuyor. Dizilerin “aile bütünlüğünü” zedelediğini düşünen Şahin, “seyirci yeterince şikayet etmiyor, şikayetler yeterli olmuyor” serzenişinde bulunmuş ve reklam payları aracılığı ile bir baskı yaratılabilir önerisini getirmişti. Benzer şikayetçi tavrını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın banka promosyonlarıyla makam arabası aldığını iddia eden memurlar.net isimli internet sitesi içinde göstermiş, siteyi BTK’ya ihbar etmişti.

Ne şiş yansın ne kebap...
Bir televizyon programında eşcinselliğe dair sorulan bir soruyu, “eşcinselliğin hastalık olup olmadığına karşın yorum yapamayacağını ve eşcinsellerin sorunları konusunda aile değerlerini sarsmadığı müddetçe her türlü desteği verebileceklerini” söyleyerek yanıtlayan Fatma Şahin, bu konuda "kaçak" güreşmişti.

Sık sık muhafazakar bir partinin mensubu olduğunu hatırlatan Bakan Şahin’in döneminde kadın cinayetleri, kadına ve çocuklara yönelik cinsel istismar,çocuk gelinlerin sayısı artmaya devam etti. Yalnızca 2012’nin ilk 6 ayında öldürülen kadın sayısı 2011 yılındaki rakamdan fazla.

(soL - Haber Merkezi)