Kadınların araba sürmesinin yasak olduğu dünyadaki tek ülke olan Suudi Arabistan’da, AFP’nin haberine göre, krallık kadınların hareketlerinin erkekler tarafından kontrol kontrol edilebilmesi için yeni bir sistemi devreye soktu.
Yeni sisteme göre, eşleriyle birlikte seyahat etseler dahi kadınlar yurtdışına çıktıklarında eşlerine cep telefonu mesajıyla haber veriliyor. Hâlihazırda ülkede eşlerinin “rızası” olmadan kadınların ülke dışına çıkmaları yasak. Kadınların ülke dışına çıkabilmesi için, eşlerinin sınırda veya havalimanında “sarı kart” olarak bilinen bir belgeyi imzalamaları gerekiyor.
Dahası, şerri hukuka göre yönetilen ülkede reşit vatandaşlara sağlanan haklar kadınlara tanınmazken, okumak ya da çalışmak için kadınların “erkek velilerinden” izin alması gerekiyor. Yine dünyada kadınların araba sürmesinin yasak olduğu tek ülke olan Arabistan’da, kadınlar bu “suçu” işledikleri takdirde hapis cezasına çarptırılabiliyor.
Gazeteci Badriya al-Bişr, İslam hukukuna göre yönetilen bu ülkede kadınların köle statüsünde tutulduklarına dikkat çekerken, teknolojinin kadınlar üzerinde denetimi artırmak ve gözetim altında tutmak için kullanıldığını belirtiyor.
Aslında sadece Arabistan’da değil tüm dünyada teknolojinin “güvenlik” gerekçesiyle insanların özel hayatlarını daha fazla denetim altına almak için kullanıldığını görüyoruz.
Örneğin geçen günlerde ülkemizde bir operatör tarafından uygulamaya konan takip sistemi, insanların yakınlarının belirli bir zaman aralığında nerde olduğunu öğrenmelerine olanak sağlayacak bir kampanya başlattı. Bu ve buna benzer uygulamalar insanların özel hayatına yönelik ciddi bir tehdit oluşturmakla birlikte, kadın ve erkek arasındaki eşitsiz ilişkiyi düşündüğümüzde kadınların bu tür uygulamalardan daha fazla etkileneceğini söylemek yanlış olmaz.
Özellikle, AKP döneminde kadınlara yönelik şiddetin çok ciddi boyutlara ulaştığı dikkate alındığında, bu tür uygulamaların daha çok kadınlar üzerinde yeni bir denetim ve baskı mekanizması oluştırması kaçınılmaz gözüküyor.
(soL- Haber Merkezi)