AKP kadınları korumuyor: 'Koruma isteyenlerin yüzde 73'ü, devlete sığınanların yüzde 27'si öldürülüyor'

Türkiye'de her gün 5 kadın öldürülüyor. Koruma talebiyle polise veya savcılığa başvuran kadınların yüzde 73'ü, sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27'si cinayete kurban gidiyor. AKP ise geliştirdiği söylemle kadın cinayetlerini adeta teşvik ederken, çözüm için önerdiği yöntemlerle kadınlarla dalga geçiyor.

Kadına yönelik şiddete ilişkin son veriler durumun geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Türkiye’de her gün 5 kadın eşleri, sevgilileri ya da tanıdıkları erkekler tarafından öldürülüyor, boşanmak isteyen kadınlarsa şiddetten en fazla mağdur olanlar. Eski kocası ya da boşanmak üzere olduğu kocası tarafından öldürülen kadınlar tüm kadın cinayetlerinin yüzde 47’sini oluşturuyor.

2012 Eylül ayı itibarıyla 5 bin 9 kadın fiziksel ve duygusal şiddete uğradığı gerekçesiyle İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'ne başvurdu. Cinsel saldırıya uğrayan kadınlardan yüzde 40’ı ise korku, baskı gibi gerekçelerle şikayetçi dahi olamadı.

En çarpıcı verilerden biri ise koruma talep eden kadınların öldürülme oranları. Koruma talebiyle polise ya da savcılıklara başvuran kadınların yüzde 73’ü, haklarında koruma kararı alınan, sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27’si öldürülüyor.

Türkiye kadın-erkek eşitliğinde 124. Sırada
Dünya Ekonomik Forumu Tarafından açıklanan “Küresel Cinsiyet Uçurumu” raporu verilerine göre de “kadın-erkek eşitliği” açısından Türkiye geçtiğimiz yıla göre 3 basamak daha gerileyerek 124. sırada yer aldı.

Cinsiyet eşitliğinin bölgelere göre genel değerlendirmesi ve ekonomiye katılım ve fırsatlar değerlendirmesinde Avrupa ve Orta Asya grubuna dâhil edilen Türkiye bu grubun sonuncusu olurken, kadınların ekonomiye katılması açısından 129. sırada kaldı. Türkiye kadınların eğitime erişimde 108. sırada yer alırken, siyasi yetkilendirmede 98, sağlık alanında ise 62. sırada yer aldı.

Rapora göre her 10 kadından 4’ü şiddet görüyor. Her gün 5 kadın cinayeti işleniyor. Türkiye 44 ülke içerisinde kadın nüfus başına düşen sığınma evi ve yeterlilik açısından 23. sırada yer alıyor. Hollanda, İspanya gibi ülkelerde her 3 bin nüfusa bir sığınma evi düşerken, Türkiye’de toplam sayı 86. Mor Çatı’ya başvuran her 4 kadından 1’i ise sığınak talep ediyor.

Kadına şiddet artıyor
Bizzat Başbakan “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” açıklaması yaparken, AKP kadına şiddeti önleyeceğini öne sürdüğü yasaya dahi, “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” ismini verdi.Böylece soyut bir “aileyi koruma” tanımı ortaya çıkarılırken, kadına da korunması gereken ailede “3 çocuk doğurma” görevi verilmek isteniyor.

AKP’nin kadına yönelik geliştirdiği bu söylem kadınları adeta hedef tahtasına oturtuyor. Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre bile 2002-2009 yılları arası kadın cinayetleri yüzde bin dört yüz arttı.

Yasa önlem için şiddetin ispatlanmasını istiyor
“Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” adıyla çıkarılan yasa ile birlikte şiddet gören kadının ikna, uzlaşma gibi yöntemlerle hukuki yollardan hakkını aramaktan vazgeçirilmesi istenirken kadınlara sağlanan “sığınakların” gizliliği de ortadan kaldırılıyor. Kadına yönelik şiddetin insan haklarına aykırılığına değinilmeyen yasada şiddet gören kadınlara tedbir kararı verilebilmesi için gördükleri şiddeti ispatlamaları isteniyor.

Bakanlığın önerisi "panik butonu"
Uyguladığı politikalarla kadına dönüş şiddeti adeta teşvik eden AKP'nin şiddete çözüm için önerdiği yöntemse tam bir skandal niteliğinde. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadına şiddetin önlenmesi için "panik butonu uygulaması" başlattı. Buna göre şiddet gören kadınlar dağıtılacak cihazlarla "Emniyet'e erken haber verilmesi" planlanıyor. Ancak o bile herkese dağıtılmayacak. Kadınların uygulamadan yararlanması için aile mahkemesi hakiminin kararı gerekiyor. Koruma için başvuran kadınların ölüm oranları düşünüldüğünde ise uygulamanın başarılı olma şansı olmadığı anlaşılıyor.

(soL - Haber Merkezi)