Yunan komünistlerden kriz değerlendirmesi

Yunanistan Komünist Partisi Siyasi Bürosu, ülkede aylardır süren ekonomik krizi değerlendirdi.

Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ülkedeki ekonomik kriz ortamını değerlendiren bir açıklama yayınladı.

KKE, Yunan halkının gelirindeki azalma ve hak kayıplarının aslında kamu borçlarındaki artıştan kaynaklanmadığını belirtti. Açıklamada, ülkedeki gidişatın, ciddi bir yoksulluğa ve ucuz emek gücü arzına yol açtığı, bunun sermaye birikimine sebep olduğu vurgulandı.

Yunan halkına yönelik bütünlüklü saldırının altında yatan sebebin uluslararası pazardaki Avrupa tekelleri arasındaki rekabeti artırılması olduğu söylendi.

Yeni Demokrasi (ND) ve PASOK hükümetinin mali işlerden sorumlu yöneticilerinin tekellerin lehine tutum alması ise, devletin, geçen birkaç sene süresince sermayenin karlılık ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik borçlanmalar içine girdiğini ve şimdi bu borçları emekçilere ödettiğini belirtildi.

Açıklamada, Avrupa’nın pek çok ülkesinde Avrupa Birliği'nin direktifleri doğrultusunda halk düşmanı uygulamalara gidildiği belirtildi. Fransa, İngiltere ve Avusturya’da emeklilik yaşı yükseltildi ve sosyal güvenlik primleri artırıldı. İtalya, İspanya ve İrlanda’da dolaylı vergiler artırılırken, işçi ve kamu çalışanlarının ücretlerinde önemli bir düşüş yaşandı.

KKE açıklamasında, bu durumun faturasının işçilere kesilmesine karşı çıkarak, kapitalist güçlerin durumun gerçek nedenlerini saklamayı tercih ettiğini belirtti.

KKE’nin açıklamasına göre, ilk PASOK hükümeti ile kamu borçları bir hayli yükseldi. Borçlar 1981 yılında gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 26.9’sını oluşturuken, 1989’da yüzde 64.2’ye yükseldi. 2004’te ülkede düzenlenen olimpiyatların da etkisiyle kamu borçlarında büyük bir artış meydana geldi. Kamu borçları 2003’te yüzde 97.4’e, 2006’da ise yüzde 106.8’e yükseldi.

Birinci memorandumun ardından 2009’da yüzde 127.1 olan kamu borçları 2010’da yüzde 142.8’e çıktı.

Bunun yanı sıra özellikle Bosna ve Afganistan’a yönelik NATO görevi çerçevesinde silahlanmaya ayrılan bütçe, borçların büyümesinde etkili oldu.

Yunan ekonomisinin Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği (EMU) içindeki asimilasyonu ile gelişen sürecin krizi daha da derinleştirdiğini belirten KKE, ticaret açığının artmasının ve Avrupa’dan yapılan ithalatın artırılmasının kamu borçlarını artırdığını vurguladı. 1980-85 aralığında yüzde 5 olan ticaret açığının 2000-2010 aralığında yüzde 11’e yükseldi. Bunda Yunanistan’ın Avro bölgesine dahil edilmesinin de etkisi olduğunu belirtti.

1997-2007 yıllları arasında ABD’de ticaret açığının artması da Yunan ekonomisi üzerinde olumsuz yönde etkili oldu.

Kredi koşulları da krizin derinleşmesinde etkili oldu. 2000’lerin başında yıllık faiz ödemeleri 9 milyar avro iken, 2011’de 15 milyara yükseldi.

Devlet borçlarının azatılması konusunda adım atılmış olsa da, bu yeni vergi yükümlülükleri getirilmesine, devletin büyük sermayeyi desteklemesine ve halkı tatmin etmeyecek önlemler alınmasına engel olamadı.

Ekonomistler ekonominin çökeceğine dair tehlike çanları çalacağını söyleseler de, hükümet ekstra harcamalara devam etti. 2010’da Fransa’dan altı fırkateyn, Almanya’dan ise altı denizaltı satın alındı. Bu alışveriş için toplam 7.5 milyar avro ödendi.

AB ve EMU üyesi Yunanistan’ın ekonomisi Avrupa ekonomisinden bağımsız düşünülecemeyeceği için Avrupa’nın diğer bölgelerindeki krizler de Yunan ekonomisini oldukça derinden sarsıyor. Son dört yılda tüm Avrupa’da borçların yüzde 34 arttığı biliniyor.

Yunan burjuvazisinin AB stratejilerinin paralelinde yürüttüğü halk düşmanı politikaları da ülkenin borç yükünü artırıyor.

Bir yandan emekçiler yoksullukla boğuşurken, diğer yandan AB üyesi diğer ülkeler ve güçlü finansal aktörler Yunan ekonomisinin iflası konusunda uzalaşmaya çalışıyor. Kayıpların dağıtımı ve kalan sermayenin paylaşımı konusunda anlaşmaya çalışan bu özneler, halk düşmanı politikaların sürdürülmesi konusunda ise hemfikir. KKE, kamu kuruluşlarının tekellere satılması ve özelleştirmeler gibi halk düşmanı politikaların karşısında konum alacağını belirterek halkı bunlara boyun eğmemeye çağırdı.

KKE, Yunan halkını Avrupa Birliği güdümünde kapitalist sermayenin tuzağına düşmemeleri için uyardı. Yunan komünistleri, halkı burjuvazinin bütünlüklü saldırısının karşısında durmak için örgütlenmeye çağırdı. KKE ile birlikte sendikalarda örgütlenmeye çağıran komünistler, tek çözümün Yunanistan’ın AB’den çıkması ve borçların iptal edilmesi olduğunu ifade etti.

Esnaf ve çiftçilerin de bu çürümüş düzeni yıkmak için mücadele etmesi gerektiğini belirten KKE, “Şimdi emekçiler için bir araya gelme vaktidir” dedi.

(soL - Dış Haberler)