Venezuela Komünist Partisi ile seçimler üzerine

Venezuela'da 7 Ekim'de yapılacak başkanlık seçimleri hakkında Venezuela Komünist Partisi Uluslararası İlişkiler Sekreteri Carolus Wimmer'le seçimler, ülkenin karşı karşıya olduğu tehditler ve komünist partinin stratejisi üzerine konuştuk.

Ülkeniz 7 Ekim’de seçime gidiyor. Venezuela Komünist Partisi (PCV) Devlet Başkanı Hugo Chavez’i desteklediğini açıkça ilan etti. Seçim için bağımsız çalışmanızı nasıl sürdürüyorsunuz? PCV ile Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) ve Chavez’i destekleyen diğer siyasi örgütler arasındaki işbirliğinin kapsamı nedir?

Venezuela Komünist Partisi’nin (PCV) 7 Ekim seçimlerindeki adayı Devlet Başkanı Hugo Chavez Frias. Partimiz “Carabobo” kampanyasını Chavez’in Birleşik Sosyalist Partisi’yle (PSUV) beraber yürüttü, ama programa dayalı ve ideolojik programı doğrultusunda bağımsızlığını sürdürdü. Venezuelalı komünistler özellikle işçi sınıfının ve çalışanların ilerlemesine, birlik örgütleri kurmasına ve işçi sınıfı içinde bir parti yaratılmasına öncülük etmektedir.

Üç aşamada ilerliyoruz: İlk aşama toplumun mücadeleye ulusal kurtuluş ve egemenliğe dayalı bir bağımsızlık için verilen mücadeleyi desteklemeye istekli tüm kesimlerini kapsayan büyük bir Yurtsever Cephe inşa edilmesi. Biz buna Antiemperyalist Ulusal Geniş Cephe diyoruz. İkinci aşama sosyalizm için mücadele eden tüm devrimci örgütlerin katıldığı Devrimci Halk Bloğu’nun kurulması. Üçüncü ve son aşama ise Komünist Parti’nin kurulması ve güçlendirilmesi.

Seçim aşamasındaki tüm bu çalışmalar devrimci mücadele stratejisini takip etmeli.

Venezuela’da Bolivarcı Devrim süreci şu anda ne durumda?

13 yıl boyunca Bolivarcı Devrim sosyal politikaların uygulanmasında başarıyla ilerledi. Tüm bunlar Komünist Parti’nin önerileri ve desteğiyle oldu.

İşçi Konseyleri ve Toplum Konseyleri aracılığıyla katılımcı demokrasi, işçilerin kontrolü ve halk iktidarı gibi konular işçi sınıfı ve emekçiler tarafından daha iyi anlaşılır ve uygulanır hale geldi. Hâlâ var olan birçok eksikliğe rağmen, toplumsal adalet her aile nezdinde görünür ve gerçekliği kanıtlanabilir duruma ulaştı. Bu aynı zamanda halkın büyük bölümünün neden Chavez’i desteklediğini de gösteriyor.

Latin Amerika’da bu yıl Latin Amerika ve Karayipler Devletler Topluluğu’nun kurulmasıyla sonuçlanan başarılı entegrasyon sürecine de vurgu yapmak istiyoruz. Bu ABD ve Kanada hariç 33 ülkenin oluşturduğu bir birlik ve antiemperyalist mücadelede büyük bir ileri adım.

Sosyalizm yolunda sonraki olası adımlar neler? Sosyalizmin karşı karşıya olduğu tehlikeler nedir?

Venezuela Komünist Partisi henüz Venezuela’da sosyalizmden bahsetmiyor, ancak sosyalist doğrultuda bir antiemperyalist ve antikapitalist mücadeleye vurgu yapıyor. Bu açıdan en önemli görevlerden biri işçi sınıfının sendikalara ve parti örgütünün devlet iktidarının her aşamasına katılması. Sınıf mücadelesinin bu boyutunda proleterlerin enternasyonalizme kazanılması ve Latin Amerika’nın entegrasyonu konusunda ilerlemeliyiz.

Enerji, yeraltı kaynakları ve su kaynaklarını yağmalamak üzere siyasi kontrolü yeniden ele geçirmek ve Venezuela’yı tekrar yarı sömürge haline getirmek isteyen ABD emperyalizminin tehdidi altındayız. Venezuela halkı, 2002’de faşist darbeye karşı kazanılan zaferde olduğu gibi bu tehditlerle başarıyla mücadele ediyor.

Bolivarcı Süreç’in geleceği konusunda öngörüler neler? Emperyalizm yanlısı muhalefetin seçim sonuçlarını tanımaması ve sokak gösterilerini kapsayan farklı bir politika geliştirmesi yüksek bir ihtimal gibi görünüyor. Böyle bir politikanın ne gibi sonuçları olabilir?

PCV emperyalizmin bu mücadelede yarattığı zorlukların ve tehlikelerin bilincinde. Ancak Venezuela halkının büyük bölümünün mevcut zorluklara yalnızca sosyalizmin çözüm getireceğini anladığını biliyoruz.

Libya ve Suriye’de gördüğümüz gibi ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik emperyalist taktiklere karşı toplumu kapsayan bir askeri hazırlık var. Venezuela petrol sahibi bir ülke olarak tabii ki emperyalizmin hedefinde. Burjuvazi ile Katolik Kilisesi ve onların özel medyadaki müttefikleri, Chavez’in zaferini tanımayacaklarını açıkladılar. Karşı devrimci muhalefet 2005’te Chavez’in diktatör olduğunu öne sürerek parlamento seçimlerinden çekilmişti. Bu nedenle bunun gerçekleşmemesini umuyor, ama en kötü ihtimale hazırlanıyoruz. Ama PCV sosyalizme odaklanarak her yönüyle devrimci mücadeleyi bırakmamaya kararlıdır.

(soL-Dış Haberler)