Yunanistan’da burjuvazi ve işbirlikçileri işçi sınıfına ve emekçi halka dönük saldırılarını sürdürüyor. Sermaye ve işbirlikçileri krizi de söz konusu saldırıları için bir araç olarak kullanıyor.

Yunanistan’da burjuvazinin “toplumsal uzlaşı” yalanının bir parçası olarak faaliyet gösteren, patron örgütlerinin (SEV, GSΕVΕE, ΕSΕΕ) ve sendika temsilcilerinin (GSΕΕ) katıldığı “Toplumsal Diyalog” toplantılarının sonuncusu Tüm İşçilerin Mücadele Cephesi (PAME) üyesi işçiler tarafından basıldı. Toplantının yapıldığı Esnaf ve Zanaatkarlar Konfederasyonu genel merkezini önce kuşatan PAME’li işçiler, ardından toplantının yapıldığı binaya ve salona girdiler. PAME’li işçiler, toplantıyı protesto ederek, toplantı esnasında üzerinde çalışılan belgelere el koydular. PAME’nin el koyduğu belgelerse bir skandalı ortaya çıkardı.

Toplu sözleşmeler iptal
Yunanistan Komünist Partisi’nin (KKE) günlük yayın organı olan Rizospastis’te konu ile ilgili yayımlanan haberde “sosyal ortakların” kriminal faaliyetlerine ve bomba olarak nitelenen belgeye geniş yer verildi. Rizospastis’te yayımlanan bu belgeye göre “toplumsal diyalog” toplantısının gündemini şu ana dek yapılmış olan toplu sözleşmelerin iptal edilmesi, sektörel ve yerel düzlemlerde yapılan toplu sözleşme ve benzeri mekanizmaların “31/12/20...” tarihine kadar iptali, işçilerin patronlarla birebir pazarlık yapması konuları oluşturuyordu. Toplantının gündemini oluşturan öneri, yapılmış sözleşmelerin iptalini ve uzlaşmazlık komisyonunun verdiği kararların iptalini de içeriyordu.

“İşbirlikçi sendikalar ve patron örgütleri, yekvücut oldular”
PAME, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada işbirlikçi sendikaların, koalisyon hükümetinin ve patron örgütlerinin suç ortağı olduğu vurgularken, emekçileri bu toplu saldırıya karşı birlikte yanıt vermeye ve patron partilerinin hayatını cehenneme çevirmeye çağırdı.

Yunan TÜSİAD’ı SEV: “Suçlu, Stalinist KKE”
Yunanistan büyük sermayesinin örgütü Sanayi ve İşadamları Birliği (SEV), toplantının işçiler tarafından basılmasının ardından bir açıklama yaparak KKE’yi “stalinist taktik ve metodlarla toplumsal diyalog girişimlerini engellemekle” suçladı. KKE dışındaki solculara da çağrı yapan SEV “şiddet yoluyla ile eski günlere gitmemizi(*) isteyen KKE’nin sol tarafından da kınanmasını” istedi. Yunan solunun vereceği yanıttan bağımsız olarak, patronların sola KKE’ye karşı çağrı yapması dikkat çekti.

KKE, SEV’in açıklamasına karşı yayımladığı bildiride, SEV’in KKE’ye dönük saldırısının sınıf mücadelesi bağlamında normal olduğunu söyledi. Açıklamada sermayenin işbirlikçi sendikalar ve siyasi partiler aracılığıyla işçi sınıfının teslimiyetini ilan etmesini istediğini belirtilerek, “sermayenin KKE ve PAME’ye dönük nefreti bundan kaynaklanıyor” denildi. İşçi sınıfının örgütlerinin toplumda bir parazit gibi yaşayan sermaye sınıfından korkmadığı vurgulanırken, sömürücü kapitalist sistemin artık çürüdüğü vurgulandı. KKE’nin açıklaması şu cümlelerle son buldu:

“Şu sloganın ne kadar gerçek olduğunu ve işçileri ne kadar derinden etkilediğini çok iyi biliyorsunuz: “Sensiz çarklar dönmez, ey işçi, efendisiz de yapabilirsin”. Emekçi sınıfın ayağa kalkacağı vakit elbet gelecek.”

(*) SEV açıklamasında Yunanca’da “pame” olan bu sözcüğü büyük harflerle yazarak bir kelime oyunu yaptı ve KKE ile PAME arasında zaten bilinen yakınlığı "ima etti".

(soL - Atina)