Çin Komünist Partisi'nde, partinin dinle ilişkisine dair tartışma başladı. Parti liderlerinden Zu Weikun, parti üyeleri arasında dini yaşantının giderek artmasının, "birliği ve ulusal liderliği tehdit ettiği" yönünde bir açıklama yaptı.
Parti uzun süredir geçmişteki kurallarını esnetiyor. 2002 yılında düzenlenen 16'ncı Ulusal Kongre'de parti, üretim ilişkileri giderek kapitalistleşen ülkede ortaya çıkan burjuva sınıfına mensup kişilerin partiye üye olmasını yasaklayan kuralın kaldırılması yönünde tavır almıştı.
Üye sayısı 80 milyonu aşan parti, ülkedeki dönüşümle beraber kadro normları açısından da komünist niteliklerden uzaklaşmış durumda. İdeolojik mücadeleyi sosyalist bir çizgiye oturtmayan partide, parti dokusunda yaşanan bozulmaya karşı oluşan tepkiler de biçimci yasaklamalara yaslanıyor.
Zhu, "Parti içinde dini yasaklayan kurala karşı sesler yükselmeye başladı. Oysa partimizin, üyelerinin dini bir yaşantı sürmesini yasaklayan ilkesel duruşunda bir milim değişiklik yoktur" dedi.
Müslüman ve Hıristiyan azınlıkların bulunduğu Çin'de asıl olarak yaygın olan dinler Budizm ve Taoizm.
Zhu'nun açıklamaları, muhtemelen partide yeni bir tartışmayı tetikleyecek. Zhu, partide Birleşik Cephe Çalışmaları Departmanı sekreter yardımcısı. Dolayısıyla partiyle kitle örgütleri arasındaki ilişkiden sorumlu departmanda ağırlığa sahip. Bu kitle örgütleri arasında, dini eğilimleri temsil edenler de bulunuyor.
(soL - Dış Haberler)