Ada Martinez'le söyleşi - 3: Küba'da kadınlar ve gençler yönetimde öne çıkıyor

Küba Ulusal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ada Martinez, sosyalist demokrasinin adada nasıl işlediğini konuştuğumuz söyleşinin üçüncü ve son bölümünde sosyalizmin idari yapısını açıkladıktan sonra, adada kadınların ve gençlerin nasıl ağırlıklarını koyduğuna dair ilginç veriler sundu.

Celil Denktaş

Şunu çok merak ediyorum: Küba Komünist Partisi resmi olarak 1990’larda kendisini biraz geriye çekmiş gibi görünüyor. Daha önceleri milletvekili adaylarını doğrudan belirlemekteydi, sonra bu değişti. Adaylar yerel parlamentolarda belirleniyor vs... Soru şu: Bu komitelerin partiyle nasıl bir ilişkisi var? Parti bunların işlevlerine karışabiliyor mu?
Kesinlikle hayır... Bildiğiniz gibi ulusal meclis devletin en yüksek organı. Komiteler de ulusal meclisin birer parçası. Dolayısıyla komiteler hükümetin icraatını gözetme yetkisiyle donanmışlardır. Partini bu gözetim üzerinde harhangi bir tasarrufu yok, olamaz da zaten. Şurası açıktır ki parti, Küba Komünist Partisi, toplumun bir bütün olarak geliştirilmesi, ilerlemesi doğrultusunda bir hizmet görevi üstlenmektedir. Bunu çok genel anlamda, ülke genelinde düşünmek gerekir. Buna karşın komiteler çalışmalarının hesabını yalnızca kendi organlarının başkanına vermek durumundadırlar ve onlar da ulusal meclis başkanlığına hesap verirler. Yani, ulusal meclis başkanı doğrudan bu komitelerin çalışmalarından sorumludur...

Komiteler başkana hesap vermiyor mu?
Tabii ki veriyor ulusal meclis başkanına...

Hayır, benim demek istediğim devlet, hükümet başkanı... Parti birinci sekreteri?
Elbette verir. Bakın örneğin, Devlet Konseyi, Küba Cumhuriyeti Halkın İktidarı Ulusal Meclisi’nin bir organıdır ve meclis başkanlığıyla birlikte çalışmak durumundadır. Dolayısıyla komiteler Devlet Konseyi’nin, bir yere kadar danışma kurumlarıdır. Bakın bu nokta önemli: Komiteler, Devlet Konseyi’nin “danışma kurumları”dırlar. Bu nedenle de konseye öneriler getirmeye, yürütülen işlerde ortaya çıkan sorunlar veya aksaklıklarla ilgili konseyi uyarmaya yetkilidirler. Bu işlevleri tabii ki hükümet üzerinde de etkilidir.

Siz, “danışma kurumu” dediniz. Bu aynı zamanda yürütmenin kararlarını etkileme anlamına da geliyor mu?
E, tabii ki geliyor. Komiteler öneri getirebiliyorlar. Bakın, Raúl, devlet başkanı, şöyle söylüyor: “Bir değişim yaşıyoruz. Bu değişim kalıcı olacak ancak yavaş ilerleyecektir. Bizlerin şu anda yapmakta olduğu elbette ki halk tarafından değerlendirilecek ve üzerinde gereken düzeltmeler yapılacaktır.” İşte ulusal meclisteki komitelerin yapmakta olduğu da temelde bu.

Evet. Sanıyorum bu pensip zaten öteden beri geçerli. Ignacio Ramonet’in Fidel’le çeşitli zamanlarda yaptığı nehir konuşmaları bir araya getirdiği kitabında da okumuştum. Bu, devrimin başından bu yana devlet yönetiminde, bakanlıklarda uygulanagelen bir prensip gibi. Çok geniş bir danışma kadrosu ya da komiteler alınan kararlarda faal rol oynuyor...
Evet, bunu geleneksel bir uygulama olarak düşünebilirsiniz...

Peki o zaman örneğin bir bakan, Devlet Konseyi’ne karşı sorumlu olan bir görevli...
Hayır, Devlet Konseyi’ne karşı sorumlu değil. Bakanlar, bir bakanlar kurulu oluşturuyor Bu, hükümet. Devlet Konseyi’yse Ulusal Meclis’in bir organı. Arada fark var...

Ama bakanların da Devlet Konseyi üyesi olma durumu var...
Olabilir. Çünkü onlar da sonuçta seçilmiş birer milletvekilidirler. Devlet Konseyi’ne önerilebilirler, seçilebilirler.

Peki o zaman, yani devlet konseyi konusunu bir kenara bırakalım, şöyle diyebilir miyim: Komiteler karar alma sürecinde bakanlardan daha yetkili oluyor...
Arada fark var. Bakan, kendi alanına giren konularda karar verebilir. Ancak bir bakanın yasa hazırlamak gibi bir işi olamaz. Hiç kuşkusuz önerileri olabilir. Fakat yasa üzerinde asıl çalışmakla görevli olan komitedir. Bakan da bu çalışmaya katılabilir tabii ki. Ancak kişi olarak, bakan olarak değil. Aslında bu Küba’da temel bir prensip: Hiç kimse ülke genelini ilgilendiren konularda tek başına karar veremez.

Zaten hemen hemen her yerde prensipte bu böyledir yani, uygulamada ülkeden ülkeye değişiklikler olsa da... Benim tam anlamak istediğim komitenin bakandan hesap sorup soramayacağı?
Evet. Komite, bakandan komite toplantısına gelip komitenin sorularına cevap vermesini isteyebilir, evet! Bu, komitenin işlerinden biri. Bakan, komitenin davetine uymak zorundadır. İstenirse rapor hazırlar, ya da bizzat gelip hesap verir.

Komisyonların görevi beş yılla -yasama süresiyle- sınırlı mı oluyor?
Evet.

Peki, eğer komisyonda görev yapmakta olan milletvekili tekrar seçilmezse ne oluyor? Görevini sürdürebiliyor mu?
Hayır. Eğer milletvekili değilsen komisyonda çalışamazsın.

Komitelerin kurulma ve komite üyeliğine seçim süreci nasıl işliyor? Nasıl aday oluyorlar ya da gösteriliyorlar?
Şimdi öncelikle milletvekili olmaları gerek. Milletvekili kendisi bir komitede çalışmak üzere başvurabilir bir kere. Tabii komitelerin oluşumuna karar veren Ulusal Meclis başkanlığıdır. Yani meclis başkanı, başkan yardımcısı ve sekreteri bir araya gelerek buna karar verirler. Komite üyelerinin belirlenmesi aşamasında farklı bölgelerin komite içerisinde temsil edilmesine dikkat edilir. Üyelik için hukukçu kökeni aranmasa da komitelerde avukat ya da hukukçu üyelerin de görev almasına çalışılır, çünkü o komitenin görev kapsamı altında yasa tasarısı veya değişikliği üzerinde çalışma yapılması gerekebilir. Komitede kadın ve erkek üye sayısının eşit olmasına dikkat edilir. Prensip olarak -milletvekilleri kendileri talip olabilseler de- üyelikler milletvekillerine teklif edilir. Teklifi alan milletvekilleri komite seçme hakkına sahiptirler vs... Süreç aşağı yukarı bu şekilde yürür.

Peki ya üyelik sayıları? 12 komiteden bahsetmiştiniz?
Evet şu anda 12 komite görev yapmakta. Komitelerin üye sayılarıysa değişiyor. Örneğin benim komite (Ulusal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu.CD.), 30 kişi. Sanıyorum tarım komitesinin üye sayısı daha fazla. Tam emin değilim ama 40 kişi falan olmalı. Örneğin, eğitim komitesi çok büyük: Herhalde 60 kişiden fazla olmalılar... Şu anda, 400’den fazla milletvekili komitelere üyedir... Ulusal Meclis’te 612 milletvekilimiz var.

Bu sayı nüfusa oranla her genel seçimde yeniden belirleniyor yanlış bilmiyorsam?
Evet doğru yaklaşık her 20 bin vatandaşa bir milletvekili gibi bir orana dikkat edilir...

Kısaca pek çok kişiyi yürütme işlerinin sorumluluğuna ortak etmiş oluyorsunuz?
Evet, öyle. Pek çok kişi sorumluluk almış oluyor haliyle.

Bu yalnızca Ulusal Meclis’e özgü bir çalışma yöntemi mi, yoksa yerel meclislerde de komiteler var mı?
Evet, yerel meclislerin de komiteleri var. 15 eyalet ve 168 belediye meclisinde de bölgesel özelliklere göre kendi içlerinde oluşturdukları komiteler var. Tabii sayıları kendi ihtiyaçlarına, konularına göre değişiyor. Ancak çalışma prensipleri tıpkı Ulusal Meclis’inkiler gibi. Bu, oldukça temel bir çalışma biçimi. Öyle olması da gerekiyor çünkü sürekli olarak sorunlarla yüz yüzeyiz. Tabii ben size olması gerekeni anlatıyorum. Bu çalışmalarda bölgelere özgü önceden kestirilemeyen, bilemediğimiz aksaklıklar çıkıyor. Ancak temsilcilerin, milletvekillerinin görev alarak üstlendikleri sorumlulukların hayata geçirilebilmesi için bu prensibin işlemesine büyük önem veriliyor. Halkın iktidarının yeterince temsil edilebilmesi buna bağlı ve olabildiğince düzgün çalışılabilmesi için tüm imkanlar seferber ediliyor. Ancak bu şekilde vatandaşların gerçekten temsil edilip edilmedikleri konusunda yeterince bilgi edinebilmeleri sağlanabilir. Bu son derece önemli. Şunu söylemeliyim ki bugünlerde bu sürecin çalıştırılması üzerinde durulan en önemli konudur.

Bildiğim kadarıyla Ulusal Meclis’in belirli bir oranı yerel meclislerin gösterdikleri adaylar arasından seçilmekte?
Hayır, tam değil. Yerel meclisler, belediye meclisleri Ulusal Meclis adaylarını öneriyor fakat bu önerdikleri adayların yaklaşık yarısı kendi üyeleri arasından oluyor. Örneğin bir belediyenin ulusal meclisteki temsilci sayısı 4 ise, bunun ikisi kendi meclis üyeleri arasından önerilecek, diğer ikisi de meclis dışından bölgeyi doğru temsil edeceklerini düşündükleri iki kişi olacak...

Küba’daki her belediye, ulusal mecliste en az iki sandalye hakkına mı sahip?
Evet doğru. Biri meclis üyeleri arasından, diğeriyse yerel meclisin dışından olmak koşuluyla...

Kitabıma da almış olduğum bir konuyu, kadınlarla ilgili bir konuyu güncelleştirmek istiyorum izin verirseniz: Bugün Ulusal Meclis’teki kadın milletvekili oranı tam olarak nedir?
Kadın milletvekillerimizin bugünkü oranı, yüzde 48,85.

Yani, sayı olarak 200...
Sayımızı artırdık: 299!

Bakanlıkların da 10’u kadınlarda sanırım...
Evet, 10 kadın bakanımız var şu anda.

Yeni ulusal meclisin yaş ortalaması?
48!

Demek şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Devrimin 55’inci yılında Küba’da artık yasama gençlerin elinde?
Aynen! Son seçimlerde Ulusal Meclis yüzde 67 oranında yenilendi.

Bu oldukça büyük bir değişiklik?

Öyle. Yüzde 67 değişiklik, ortalama 48 yaş... Ulusal Meclis büyük oranda yenilendi ve gençleşti. Artık devrim sonrası doğmuş olan nesil yönetimde!

Bu aynı zamanda komitelerin de gençlerden oluşuyor olması anlamına geliyor.
Evet. İşte zaten onun için söyledim ya, gençlik ne yaptığını biliyor diye.

Raúl, önümüzdeki dönem için artık aday olmayacağını söyledi...
Evet olmayacak.

Belki bir kadın başkan?
Tabii ki, neden olmasın? Zaten Raúl da kadınları destekliyor.

Galiba kadınlar burada yavaş yavaş ülkeyi ele geçiriyorlar?
Tabii ya, ne zannettiniz! İşin şakası bir yana, gerçekten de bugün Küba’daki toplam işgücünün yüzde 60’tan fazlası kadınlardan oluşuyor.

Toplam nüfusta erkeklerden az olmalarına rağmen? Gerçekten de oldukça etkileyici. Hukukta, tıpta...
Bilimsel çalışmalarda...

Evet, pek çok alanda üstünlük kadınlarda...
Ya, bak gördünüz mü? Geliyoruz...

Bence çok iyi, çünkü erkekler tüm sorumluluğu kadınlara bırakıp rahat edecekler.
Bence çok yanılıyorsunuz...