Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dün, “Yeni Ekonomi Programı - Yapısal Dönüşüm Adımları 2019” gibi fiyakalı bir adla açıkladığı pakette "BES’in yeniden yapılandırılması" ile "kıdem tazminatı reformuna" ilişkin adımlar da yer alıyor.

Ama bu kez farklı yöntemlerle işe girişecekleri anlaşılıyor: “Kıdem tazminatı fonu ile BES’in entegrasyonu” hedefinden söz ediliyor. Hemen ardından da “Fona her yıl en az 100 milyar lira aktarılacak ve 5 yılın sonunda milli gelirin yüzde 10’unu aşan bir büyüklüğe ulaşacak” deniliyor.

Entegrasyon, "bütünleşik" demek. BES ile kıdem tazminatı fonu arasında neden ve ne tür bir ilişki kuracaklarını ve daha önemlisi nasıl bütünleştireceklerini bugünden açıklamak istememişler.

Biz açıklayalım:

Türkiye’de yüzde 60’ı yabancı sermayeli 17 bireysel emeklilik şirketi faaliyet gösteriyor. Bugüne değin, otomatik katılım, devlet katkısı gibi zorlamalarla 90 milyar lira dolayında para aktarılmasını sağlayabildiler. Onca uğraşılara, devlet katkılarına karşın miktarı bir türlü artıramıyorlar.

Bu gerçeği elbette herkes gibi onlar da biliyor. Yıllık 100 milyar lira hedef belirlediklerine göre bir bildikleri olmalı. Tutarın “uçuk” olduğunu söylemekte acele etmeyelim.

"Entegrasyon" sözcüğünü boşuna kullanmamışlardır.

Çıkarılacak bir yasayla BES zorunlu tutulur, kıdem tazminatı primlerinin bireysel emeklilik şirketlerince toplanması öngörülürse, belirledikleri hedef az bile kalır.

Bir başka olumsuzluktan daha söz edilmesinde yarar var: İşsizlik Fonu, devletin bir kurumu sayılıyor ve hiç olmazsa iyi kötü denetlenebiliyor. Kıdem tazminatı fonu için böyle bir olanağı bile tanımak istemedikleri anlaşılıyor.

Özetlemek gerekirse: BES’i zorunlu yapacaklar ve üzerine bir de kıdem tazminatı primlerini ekleyip sigortacılara verecekler.

Ne yazık ki kimse seçim sonuçları dışında bir konu konuşmuyor!