'Taşeron şirket imzalı 'gözaltı' araçları bu düzenin sembolü'

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 'köle değiliz' diyerek iş bırakan 3. Havalimanı işçilerine jandarma ve polisin saldırısını kınayan bir açıklama yayımladı. İşçilerin jandarma karakollarına taşeron şirketlere ait araçlarla taşındığına dikkat çekilen açıklamada, taşeron şirket imzalı 'gözaltı' araçlarının bu düzenin sembolü olarak tarihe geçtiği bildirildi.

Haber Merkezi

DİSK, KESK, TMMOB, TTB yaptıkları ortak açıklamada, iş cinayetlerine ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı iş bırakan 3. Havalimanı işçilerinin taleplerinin 15 Eylül 2018 Cumartesi günü sabaha karşı gerçekleşen polis ve jandarma baskınıyla bastırılmak istendiğini kaydetti.

Yaklaşık 500 işçinin devletin kolluk güçleri tarafından gözaltına alınarak, taşeron şirketlerin araçlarıyla karakollara taşındığına dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:

"Soruyoruz: 'İş kazalarına karşı önlemler alınsın, yatakhaneler-banyolar temiz olsun, tahtakurusu sorunu çözülsün, maaşlar elden verilmesin, SGK ve vergi hırsızlığı yapılmasın, ücretler zamanında ödensin' taleplerini karşılanamayacak talepler olarak görüp işçilere saldırı emrini veren irade kimdir?

Hukuk dışı ve insanlık dışı 18. yüzyıl çalışma koşulları sona erdirmek yerine işçilerin üzerine kolluk gücü gönderilmesi, işverenler ile ülkeyi yönetenlerin ortaklığının açık bir itirafıdır.

Jandarma karakollarının önündeki taşeron şirket imzalı "gözaltı” araçları bu düzenin sembolü olarak tarihe geçmiştir. Belli ki devletin birçok ihalesinin torpillisi olan, vergileri sıfırlanan, doğayı yok eden, emeği yok sayan projeleriyle bilinen, millete yönelik küfürleriyle namlanan 3-5 şirketin güvenliği, işçilerin iş güvenliğinden, sağlığından, yaşamından önemlidir."

AKP İKTİDARI 'HAYIR KÖLESİNİZ' DEDİ

AKP iktidarının "köle değiliz” diyen havalimanı işçilerini gözaltına alarak, Türkiye'nin tüm işçi ve emekçilerine "Hayır kölesiniz” yanıtı verdiği belirtilen açıklama şöyle devam etti:

"İnsanlık dışı çalışma çalışma koşullarını, devletin zor aygıtları kullanılarak dayatanlar bilsin ki, 29 Ekim'de bir siyasi gösteri ile açmak istedikleri Havalimanı, doğa katliamıyla, işçi ölümleriyle, işçilerin haklı taleplerinin zor kullanarak ezilmek istenmesiyle, yandaşları zengin eden döviz üzerinden garantili sözleşmelerle anılacaktır. 
Bu kara lekelerin daha da büyümemesi için gözaltına alınan işçiler derhal serbest bırakılmalı, işçilerin tüm talepleri karşılanmalıdır."

Ortak açıklamada işçilerin talepleriyse şöyle sıralandı: 

- Habersiz şekilde işten atılanlar işe iade edilsin.
- Servis sorunu çözülsün.
- Yatakhane, lavabo, banyo temizlikleri düzenli olarak yapılsın, tahtakurusu sorunu çözülsün.
- Maaşların tamamı hesaba yatırılsın, elden maaş ödemesi yapılmasın.
- Geçmişe dönük ödenmeyen ücretler ödensin.
- 6 aydır maaşları yatırılmayan işçilerin ödemeleri yapılsın.
- İş cinayetleri çözülsün.
- Revir personeli işçilerle ilgilensin, gerekli sağlık malzemelerinin temini sağlansın, işçilere dönük aşağılayıcı muamele engellensin.
- İşçi ve formenler aynı yemekhanede yemek yesin.
- Sorunlara sebep olan İGA yetkilileri görevden alınsın.
- Bayram ikramiyesi verilsin.
- Azerbaycanlı işçilerin bulunduğu ekibin başı Selim Öztürk, yarattığı mağduriyet dolayısıyla işten atılsın.
- İşçi kıyafetleri verilsin.
- Serviste geçen süre mesai olarak verilsin.
- Bu taleplerin kabul edildiği basın karşısında okunsun.