Somalı aileler Ankara yolunda: Toprağa gömülü adaleti yeryüzüne çıkaracağız

Soma'da 301 madencinin yaşamını yitirmesiyle ilgili davada mahkemenin sanıklara verdiği cezaları az bulan madenci ailelerinden bazıları, "adalet" talebiyle dün Soma'dan Ankara'ya yürüyüş başlatmıştı. Aileler sırasıyla Çanakkale, Silivri, Abbasağa, Tuzla, Kocaeli ve Zonguldak'a uğradıktan sonra 16 Temmuz'da Ankara'da Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) binası…

Soma'da 301 madencinin yaşamını yitirmesiyle ilgili davada mahkemenin sanıklara verdiği cezaları az bulan madenci ailelerinden bazıları, "adalet" talebiyle dün Soma'dan Ankara'ya yürüyüş başlatmıştı. Bir avuç kömür ve yakınlarının mezarlarından aldıkları toprak ile yola çıkan aileler sırasıyla Çanakkale, Silivri, Abbasağa, Tuzla, Kocaeli ve Zonguldak'a uğradıktan sonra 16 Temmuz'da Ankara'da Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) binası önünde olacak.

Aileler, yürüyüşlerinin ilk durakları olan Çanakkale'de basın açıklaması yaptı.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Çanakkale İskele Meydanı'nda yapılan açıklamada konuşan Fatma Malkoç, hayatlarını kaybeden çocukları ve tüm ezilenler için adalet istediklerini söyledi.Malkoç, "Ölünceye kadar adalet demeye devam edeceğim. Çocuklarımız için, ezilenler için adaleti yeniden tesis edeceğiz" diyerek, kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.

'BAŞKA ANNELER AĞLAMASIN'

Başka annelerin ağlamaması için adalet aradıklarını söyleyen Nurcan Akdağ da, "Bizler, çocuklarımıza yapılan adaletsizliğe ses çıkarmak için bu yola çıktık. Çocuklarımızın kanı yerde kalmasın, başka anneler ağlamasın" dedi.

'CEZA DEĞİL ÖDÜL YAĞDI'

İsmail Çolak ise, "Soma'daki facianın gerçek adı cinayettir. Bu kader, fıtrat ya da iş kazası değildir. 9 Temmuz'da davamız vardı. Dava, mahkeme heyetinden bir kişinin sudan sebeplerle duruşmaya gelmemesi üzerine Çarşamba gününe ertelendi. Böyle bir karar çıkacağını biliyorduk, karara hazırdık. Çünkü bu davanın dosyasını hazırlayan Cumhuriyet Savcısı, 'olası kast'tan iddianame hazırlamıştı. Davadan çıkan karar, hepimizin vicdanını sızlattı. Çünkü bu insanlara bu karar ceza değil, ödül oldu. Bazı gazeteler 'Mahkemeden ceza yağdı' diye haber yaptı. Hayır! Mahkemede ceza değil, ödül yağdı. 301 kişinin ölümünün cezası bu olmamalıydı. Bu kararı kabul etmedik, etmeyeceğiz" diye konuştu.

BİR SONRAKİ DURAK SİLİVRİ

Yaptıkları açıklamanın ardından yollarına devam eden ailelerin bir sonraki durağı ise Silivri oldu. Aileler, davanın avukatlarından olan ve Silivri Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Selçuk Kozağaçlı'ya destek olmak amaçlı cezaevi önüne geldi.

Ellerinde faciada hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazıldığı pankartı taşıyan aileler adına burada Gülsüm Çolak konuştu.

'TOPRAĞA GÖMÜLÜ ADALETİ YERYÜZÜNE ÇIKARTACAĞIZ'

50 aydır çocukları için adalet arayışında olduklarını belirten Çolak, adalet arayışı için yollarına devam ettiklerini söyledi. Karar duruşması sonrası verilen cezayı yeterli bulmadıklarının belirten Çolak, şöyle devam etti:

"Biz mahkemeden umutlu değildik. Adaletin sadece mahkeme salonlarında yazılı olduğunu ilk günden anlamıştık. 301 canımızı kaybettik ve suçlular 15-20 yıl arasında ceza aldı. Her bir canımız için 2 ay bile etmiyor. Çocuklarımızı 13 Mayıs'ta biz anaları da dün davada toprağa gömdüler. Bizlerse o  toprağa gömülü adaleti yeryüzüne çıkaracağız."

'SELÇUK İÇİN DE ADALET İSTİYORUZ'

Avukatları Selçuk Kozağaçlı için de adalet istediklerini söyleyen Çolak, "Çocuklarımız için adalet isteyeni bizden ayırdılar ve aylardır burada Silivri'de tutuyorlar. Selçuk Kozağaçlı, avukatımız dava boyunca bizi yalnız bırakmadı. Bugün biz de onun yanında olmaya geldik. Adalet arayışımızın gür sesine selam getirdik. Eşitlik, adalet, hukuk için mücadele eden oğlumuz Selçuk için de 'adalet' diye haykırmaya geldik" ifadelerini kullandı.

BU AKŞAM ABBASAĞA PARKI'NDA OLACAKLAR

Adalet yürüyüşlerine İstanbul Abbasağa Parkı'nda yapacakları etkinlik ile devam edecekleri duyurusunda bulunan Çolak, adalet gerçek anlamda sağlanıncaya kadar mücadelelerine devam edeceklerini ifade etti.