Soma termik santral işçileri direniyor: Onlar bize düşmansa, biz de onlara düşmanız

Soma Termik Santrali'nin tekrar özelleştirme programına alınması ve ihale sürecinin başlatılması üzerine Soma Enerji A.Ş’inde kamu işçisi olarak çalışan işçiler, Tes İş Sendikasının önderliğinde direnişe başladılar.

Ali Cengiz İnce/Soma

Soma'daki termik santralin yeniden özelleştirme programına alınmasının ardından işçileri direnişe başladı.

soL , Termik santral girişine direniş çadırı kuran işçiler ve Tes iş Sendikası yöneticileri ile konuştu. Tes İş Sendikası Soma Şube başkanı Bedri Demiraslan, yaz ayları boyunca eylemler ve imza kampanyası düzenlediklerini, Soma’daki sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir platorm ile birlikte bölge milletvekilleri ve çeşitli siyasal partilerden yetkililere, özelleştirmenin mahsurlarını anlattıklarını, bölge milletvekillerinin ve diğer siyasilerin kendilerine sözler vermesine rağmen, santralin özelleştirme sürecinin başlatılmasının bu sözlerin tutulmayacağına işaret olduğunu söylüyor. 

'TAMAMEN KARŞIYIZ'
Demiraslan, “Biz, sendika ve Seaş işçileri olarak özelleştirmeye tamamen karşıyız, Mayıs ayında Soma’da yaşanan facia da 301 madenci kardeşimizi yitirdik, hükümet orada bir çok söz verdi ve sonuçta 2831 işçi işten atıldı, eğer burada özelleştirme yapılırsa, İşçiler ekonomik, sosyal olarak kayıplar yaşayacağı gibi Termik santralin Soma’nın kalbi olması nedeniyle, santrale iş yapan diğer sektörler de çok zarar görecek, örneğin, Kömür nakliye işini yapan Soma Kamyoncular kooperatifi ve servis işlerini yapan Soma Seyahatin Madenlerin kapatılmasıyla birlikte çok zarar ettiğini santralin özelleştirilmesiyle birlikte bu sektörlerin ve onlarla iş yapan sektörlerin zararlarının büyümesi kaçınılmaz olacak.” diyor.

Termik santralin özelleştirilmesi sonucu bir kısım işçinin 4/C yasası gereği başka bir kamu kuruluşunda çalışmasının sözkonusu olacağını belirten Demiraslan, 4C konusunda ki düşüncelerini de şöyle ifade ediyor. “Burada çalışan işçiler, teknik kapasiteleri yüksek işçiler, burada değerli işler yapıyorlar, bu işçileri buradan alıp, okulda veya devletin başka bir kurumunda hademe, hizmetli haline getirmek; hem işçileri değersizleştiriyor hem de ülke ekonomisine zarar veriyor. Bu işçiye ve bize hakarettir” diyor.

BÜYÜK MİTİNG GELİYOR
Demiraslan, önümüzdeki günlerde sendika merkezi ile birlikte büyük bir miting düzenleneceğini ve seaş işçilerinin özelleştirmeye boyun eğmeyeceğini bu süreçte Soma halkının, Maden İşçilerinin ve İşçi Sınıfı ile dayanışmak isteyen tüm siyasal oluşumların desteklerini beklediklerini söylüyor.

Tes İş Sendikası YK üyesi Turgay Uğurlu, “Biz santralin özelleştirilmesine kesinlikle karşıyız, kâr eden bir işletmenin özelleştirilmesinin kamu kaynaklarının yağmalanmasından başka anlamı olabilir mi? Santrali alacak şirketin burayı revize edeceği söyleniyor; 2010 yılından beri burada revizyon ve bakım yapılıyor ve şirket son derece iyi para kazanıyor.  Bu yıl planlanan üretime 10 ayda ulaşıldı,  gerisini siz düşünün, verimli ve kazanç getiren bir işletmenin özelleştirilmesinin mantıklı bir açıklaması yok” diyor.

Tes İş Sendikası YK üyesi Tuncay Atıcı ise, "2010 yılından bu yana santralden emekli olan arkadaşlarımızın yerine % 10 kamu işçisi alınıyor, geri kalan işleri taşeron şirketler yapıyor. Şu anda burada çalışan Bin beşyüz işçinin 720 si taşeron işçi, bu taşeron işçiler, sendikasız, güvencesiz ve oldukça düşük ücretler karşılığında çalışıyorlar, özeleştirmenin asıl amacı bizim de bu işçiler gibi çalışmamızı sağlamaktır” ifadelerini kullanıyor..

Adını açıklamak istemeyen bir işçi, "Özelleştirilen yerlerde, işçilerin başlarına gelenleri biliyoruz, kâr eden verimli bir kamu kuruluşunu özel bir şirkete satmak işçi düşmanlığıdır; Onlar bize düşmansa biz de, onlara düşmanız” diyor.