Siemens ve Şişecam'da erken zam işçilere bir hediye mi?

Siemens ve Şişecam’ın, çalışanlarına 2019 yılını beklemeden erken zam yapacakları açıklamalarının yayılmasıyla konu medya ve sosyal medyada geniş yankı buldu. Zamlar işçilere bir hediye gibi yansıtılırken, açıklamaların satır araları gerçeğin pek de öyle olmadığını gösteriyor.

soL

Siemens ve Şişecam’ın, çalışanlarına 2019 yılını beklemeden erken zam yapacakları açıklamalarının yayılmasıyla konu medya ve sosyal medyada geniş yankı buldu.

Açıklamalarda erken zam gerekçesi olarak ekonomik dalgalanmalardan bahsedilirken, şirketler “yüksek başarma arzusunu”, “hedeflerin gerçekleştirilmesinde çalışanların kritik önemde oluşunu”, “ilkleri gerçekleştiren ve eğilimleri belirleyen” oluşlarını vurguladılar.

Öte yandan, zamlar bu şirketlerin çalışanlarına verdiği bir hediye gibi yansıtılırken, açıklamaların satır aralarından gerçeğin pek de öyle olmadığı anlaşılıyor.

AÇIKLAMALAR NEYİ ANLATMIYOR?

Şişecam zam politikasının detaylarını açıklamaktan kaçınırken, Siemens'in yüzde 10’luk bir ücret artışı gerçekleştireceği ancak bunu 2019 bütçesinden yapacağı bilgisi dikkat çekiyor. 

2018 yılı Ağustos ayında yıllık tüketici fiyatları (TÜFE) artışı yüzde 17,9, üretici fiyatları (Yİ-ÜFE) artışı ise yüzde 32,1 oldu. Hem kur ve faiz gelişmeleri hem de Yİ-ÜFE artışı izleyen aylarda artışın süreceğine işaret ediyor ve 2018 yılsonunda TÜFE'nin yüzde 20'ye yaklaşması bekleniyor. TÜFE'nin ücret artışlarında baz alındığı göz önünde bulundurulduğunda normalde 2019 ücret artışlarının 2018’deki kaybı telafi etmesi beklenirken erken açıklanan bir zam oranı, Ocak ayında yeni bir zam verilecek olsa bile, zam artışında bir kademelendirmeye gitmek anlamına geliyor. Bunun sonucunda ortalamada enflasyon oranının altında kalmanın da önü açılmış oluyor.

Üstelik bu algı manipülasyonunun ardında grevler, işten atmalar ve bu şirketlerin siyasi iktidarlarla kurdukları kârlı ilişkiler toplamı bulunuyor.

SIEMENS’İN SİCİLİ

Türkiye’de sağlık, ulaşım, enerji gibi birçok alanda yatırımlarını artırma görüntüsü veren Siemens’in CEO’su  geçtiğimiz aylarda Erdoğan’ı ziyaret etmiş, ziyaretin sonunda TCDD ile yaklaşık 340 milyon avroluk hızlı tren ihalesini kapmıştı. 

Hem ulaşım, hem sağlık alanındaki müdahalelerin olası sonuçları soL tarafından detaylı olarak incelenmişti. 

2017 yılının sonunda Siemens dünya genelinde, önce 6 bin, daha sonra da 7 bin işçi çıkaracağını açıklamıştı. Önce gelirlerinde düşüş beklenen enerji şirketi Siemens Gamesa’da fatura emekçilere kesildi, daha sonra ise Almanya’da türbin sistemleri fabrikalarının bir kısmı kapatıldı, sektörde çalışan 16 bin işçiden 7 bininin işine son verildi.

ŞİŞECAM'IN SİCİLİ DE PARLAK DEĞİL

Geçten yıl kârını katlayıp yurtdışı yatırımlarını yoğunlaştıran Şişecam’ın da işçilere karşı sicili pek parlak değil. 

Önceki senelerde toplu sözleşmelerde komik zam oranları öneren, daha sonra farklı fabrikalarında defalarca grev gündemi oluşan şirkette patronlar, iktidarı kullanarak grevleri yasaklatmaktan, emekçileri birbirlerine karşı grev kırıcı olarak kullanmaya çalışmaktan çekinmediler. Grevlerine tüm engellemelere rağmen devam eden işçiler kazanmış, taleplerini almışlardı. 

Geçtiğimiz günlerde ise Şişecam işçileri zaten bir erken zam talebinde bulunmuştu.

TİS GÖRÜŞMELERİ ÖNCESİ AVANTAJ

Buradan yola çıkarak Şişecam’ın hareketi bir erken zamdan çok, alan kazanmak için atılmış bir erken adım olarak değerlendirilebilir. Açıklamanın, çalışanlardan daha yüksek hedef beklentisine hizmet edecek olması, bu kararın verilmesinde etkili olmuş olabilir. Bu, erken zam açıklamalarının toplu iş sözleşmesi görüşmeleri öncesi avantaj sağlamak için değerlendirilmesi ihtimalini de artırıyor.

Fiyat artışlarının ve ekonomik değişikliklerin bu kadar hızlı seyrettiği bir dönemde yılda 1 kez gerçekleştirilen zamlar daha az zam yapabilmenin bir enstrümanı haline de geliyor.

Bununla birlikte, erken zam hesaplarının da gösterdiği gibi, hak edileni alabilmenin tek yolu hâlâ işçilerin etkin bir mücadele yürütmesinden geçiyor.