Samsun Makro işçilerinden yerel seçim boykotu: Meclis'teki hiçbir partiye oy yok

Haklarını almak için uzun süredir direnişte olan Samsun Makro Market işçilerinden 'Gasp edilen haklarımız için çözüm bulunmazsa iktidardan muhalefete Meclis'teki hiçbir partiye oy yok' açıklaması geldi.

soL - Samsun

25 haftadır direnişte olan Samsun Makro işçileri bu pazar da Cumhuriyet Meydanı’nda toplanıp sloganlarla, kapatılan Barış Bulvarındaki Makro mağazası önüne yürüdüler. İşçiler, gasp edilen hakları için çözüm bulunmazsa 31 Mart yerel seçimlerinde iktidardan muhalefete Meclis'teki hiçbir partiye oy vermeyip boykot edeceklerini ilan ettiler.         

'31 MART'TA SON SÖZÜ BİZ SÖYLEYECEĞİZ'

Mağaza önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Makro işçileri sözcü grubundan Ahmet Özeken, geçtiğimiz günlerde Ankara’da yapılan Makro konkordato duruşmasıyla ilgili bilgi vererek Makro markete ait malların üstünde bulunan tedbirin kaldırıldığı taktirde işçilerin tazminatlarına ulaşabileceklerini belirtti. 

Özeken sözlerine şöyle devam etti: “Her hafta eylemlerimizde ‘işçi burada, vekil nerede’ diyorduk. Hiçbir vekil gelmeyince biz vekile gittik, Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu mecliste bizi dinledi. ‘Durumunuzu sadece CHP ile değil bütün partilerle paylaşın’ deyince iktidarın Samsun milletvekiline de gidip ona da derdimizi anlattık ama baktık ki çözüm bu değil, yukarıda bize bir çözüm yok. Tabana inelim dedik, taban da neydi; işçi sınıf dayanışması... Bursa’da direnen Cargill işçilerine gittik. Direnen 14 işçi kardeşimize ziyarette bulunduk. Kocaeli’nde direnen Flormar işçilerinin yanına gittik. Onlar da bizi çok güzel karşıladı. Bu ziyaretlerin amacı işçi sınıfı dayanışmasıydı. Ayrı ayrı kentlerde direnişlerimiz sürdüğü için görüşemesek de birbirimize destek vereceğiz. Şimdilik sosyal medya üzerinden Flormar- Cargill- Makro dayanışmasını oluşturduk. Sonuçta eğer bir yerde toplanma kararı çıkarsa bütün hakları gasp edilen işçiler bir şemsiye altında toplanıp hakları için talepte bulunacak. Şimdi soruyorum: 31 Mart’ta bu kadar hak gaspı varken koltuklarınızda nasıl oturacaksınız, oy istemek için nasıl geleceksiniz, 31 Mart’ta son sözü biz söyleyeceğiz.”

'SİZDEN KORKMUYORUZ, YILMIYORUZ'

Kadın işçilerden Eda Erva Bulut ise patron Şeref Songör’e seslenerek “Bugün burada yüzlerce işçi arkadaşımızın hakkını savunmak için konuşuyorum. Sen kimsin diye sorarsanız, bu şirkete altı yılını vermiş bir emekçiyim. Bu şirkette tuvalet temizledim, bulaşık yıkadım, yeri geldi kasaya geçip müşteriyle muhatap oldum. Şeref Songör’e para kazandırdım. Susmayacağız, hakkımızı alacağımızı biliyoruz, sen de biliyorsun Şeref Songör. Geçen hafta o soğukta bebeğiyle eyleme gelip ‘Ben hırsızlık yapmıyorum, dilenmiyorum, hakkımı istiyorum’ diyen kadın arkadaşımızın bebeği senin yüzünden hastalandı, bugün eyleme gelemedi. Belki ilaç alamayacak durumda. Bu kadar insanı mağdur ettiniz. Sizden korkmuyoruz, yılmıyoruz. Benim bir malımı bile yerseniz hakkımı helal etmem diyordunuz. Yeri geldi 24 saat çalıştım, yemek hakkımdı ama yemedim. Benim ve buradaki bütün işçilerin hakkını yedin, sen nesin?” diye konuştu. 

'31 MART GELİYOR, AİLELERİYLE BİRLİKTE İŞÇİLERİN BİNLERCE OYU VAR'

Son olarak söz alan Makro sözcü grubundan Hasan Kaya ise “Biz dilenmiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Yine söylüyoruz; seçim yakın. 31 Mart geliyor, aileleriyle birlikte işçilerin binlerce oyu var. Hiçbir siyasi lider bizi desteklemiyor, sorunumuzu çözmek için bir çabada bulunmuyor. Yaşadığımız hak gaspı, uğradığımız bu haksızlık sonuçlanmazsa bu eylemlerimiz her hafta sürecek.”

İşçilerin birkaç haftadır önünde eylem yaptığı mağaza, 20 Aralık’ta iki aydır maaşlarını ödemediği işçilerini, maaşlarına karşılık bir aylık maaşları kadar mağazadan ürün alışverişi yapmaya zorlamıştı. Samsun’da Makro marketin iki mülkiyetinden biri olan mağaza kapatılırken demirbaşlarının taşınmasına izin vermeyen işçiler “Bu mağaza da Avm de artık bizim. Şeref Songör, verdiğin sözü tut” demişti. 11 Aralık’ta Ankara Kazan’da Makro Genel Merkezi önünde eylem yapıp patron Şeref Songör’le görüşen işçilere, Samsun’daki bu iki mağazanın satışı karşılığında gelecek parayla tazminatlarının ödeneceği sözü verilmişti.